Hac Nedir? Nasıl ve Niçin Yapılır?

HAC

Hac, sözlükte yönelmek, ziyaret etmek anlamına gelir.

Dini terim olarak hac: yılın belli günlerinde(kameri aylardan, zilhicce ayında)kurallara uyarak, uygun bir şekilde ihram denilen örtüye bürünerek, arafat ta ayakta durmak. Ve Kâbe’yi tavaf etmektir. Bu kutsal toprakları belli zamanlarda ziyaret eden kişiye hacı denir.

HAC NİÇİN YAPILIR?

Her Müslüman’ın amacı Allah’ın rızasını kazanmaktır. Allah’ın rızasını kazanmanın yolu, peygamberleri aracılığıyla bildirdiği emirleri yerine getirmek, yasaklardan kaçınmaktır. Allah’ın emirleri, insanları iyiliğe, güzelliğe, doğru olmaya yöneltmek, yasakları ise kötülüklerden uzaklaştırmaktır. Bu şekilde insanların güzel ahlak sahibi olarak mutlu bir şekilde yaşamalarını sağlamaktır.

Allahın emirlerini yerine getirmekle onun sevgisini kazandığımız gibi, verdiği nimetlere de şükretmiş oluruz. Çünkü Allah sevgi, saygı ve ibadet etmeye layık tek varlıktır.

İslam’ın beş şartından biri olan hac ibadeti, hem beden, hem de mal ile yapılan bir ibadettir. Maddi durumu uygun olan Müslümanların ömürlerinde bir defa hac ibadetlerini yapmaları farz’dır.

Yüce Allah Kur’an da yoluna gücü yetenlerin Allah’ın evi ( Kâbe)ni ziyaret etmeleri, Allah’ın bir hakkıdır(ali İmran suresi ayet 97)buyurmuşlardır.

HAC KİMLERE FARZDIR

Gücü yerinde olan, yeterli zenginliği olan ve sağlıklı olan her Müslüman’ın hayatında bir kere bir kez hacca gitmesi gerekmektedir. Bir Müslüman’ın hacca gitmek için şu şartlara uygun olması gerekmektedir.

1. Hür ve akıllı olmak

2.Hacca gidip gelmeye yetecek vakit olmalı.

3.Hacca gidip gelinceye kadar ailesinin geçimini sağlamış olmak.

4.Sağlıklı olmak.

5.Gerekli harcamaları yapacak kadar zengin olmak.

6.Yol güvenliği bulunmak.

HACCIN FAYDALARI

Haccın maddi ve manevi faydaları vardır. Bazıları şöyledir.

Hacca giden müslüman, Allah’ın kendisine verdiği sağlık ve zenginliğe şükür etme imkânını bulur.

Hac, kul hakkı dışında diğer günahları affedilmesine sebep olur.

Hac, çeşitli Müslüman ülkeler arasında kardeşlik kurulmasına, dostluk bağlarının geliştirilmesine sebep olur.

Hac çeşitli Müslüman ülkeler arasında görüşme, tanışma ve ticaret bağlarının kurulmasına sebep olur.

Hac mevsiminde Kâbe mahşer yerine benzer. İbadetini yapan kişi dünya menfaatleri için yapılan kötülüklerin ne kadar boş olduğunu hisseder.

Zemzem Suyunun Özellikleri

Hac görevini yerine getirirken, veda tavafından sonra iki rekat namazdan kılınır. ve Kabe’ye bakarak zemzem içilir. Ve kendi üstüne dökerek sünnet yerine getirilir.

Zemzem suyunun şifa verici özelliği bulunması dolayısıyla, Zemzem’e daha bir önem verilmesine neden olmaktadır. bu sebepten hacılar memleketlerine dönerken, hediye olarak vermek için, mümkün oluğu kadar fazla zemzem suyu götürmeye çalışırlar. ziyaret için gelenlere ikram edilir. Zemzem kıbleye dönülerek ayakta ve besmele çekilerek içilir.

Zemzem Kuyusu’nu üç ana kaynağın beslediği biliniyor. bunlardan birinci  kaynak hacerülesved, ikinci kaynak ebu kubeys ,üçüncüsü ise Merve tepesi yönünden akmaktadır.

Kutsal olmamakla birlikte, zemzem suyunun bir şifa ve bereket kaynağı olduğu düşüncesi yaygındır. Konuyla ilgili olarak Hz. Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuşlardır.’zemzem suyu hangi niyetle içilirse, onun içindir. Şifa niyetiyle içen şifa bulur.

Bazı rivayet’lere göre, Hz. Peygamber’in kalbi zemzemle yıkanmış, iman ve hikmetle doldurulmuş ve manevi kirlerden temizlenmesi zemzemle olmuştur.

Zemzem suyunun belli özelliklerini şu şekilde açıklayabiliriz:

1.Amerika’da yapılan test sonuçlarına göre, dünyada içinde mikroorganizma barındırmayan ve bakteri bulunmayan tek su, zemzemdir. Yani mikrop üremesine karşı florür barındırıyor.

2. Batının yaptığı test sonuçlarına göre zemzem, diğer sulara göre daha az kükürt barındırıyor.

3. Yüksek kalsiyum ve magnezyum tuzu ihtiva etmesi nedeniyle, yorgunluğun giderilmesinde fayda sağlıyor.

4. Açsanız açlığınızı gideriyor. Susuzsanız, susuzluğunuzu gideriyor.(Ebu zer hazretleri bu hakikati tecrübe edinmişti. iki ay zemzem ile yaşamıştı.

5. Diğer bütün sulara oranla karşılaştırılışında çok daha fazla mineral barındırıyor. Bu sebeple de besleyici özelliği var.

6.Almanya’da yapılan test sonuçlarına göre, normal bir su ile karışım yapılması sonucunda diğer suyun da mayalanıp Zemzem’e dönüştüğü görülmüştür.

7. Su kristalleri üzerine araştırma yapan bir Japon bilim adamı çok çarpıcı ifadeler kullanıyor. ve şunları söylüyor: zemzemde büyük bir enerji var. Başkasını değiştiriyor. Ama kendi değişmiyor.zemzem’in kristal yapısı ve düzeni çok farklı.çan sesini duyduklarında kararıyorlar.her bir kristalin Kabe-i muazzama ya benzeyen bir yanı var.Kuran’ı kerim ve ezan sesinde parlaklaştığı ve netleştiğini  tespit ettim fiziki ve kimyevi.özellikleri dünyadaki bütün sulardan farklı.çevrede meydana gelen olayları hafızasına alıyor.çok farklı bir yapısı var.bu onu dünyadaki diğer elementlerin efendisi yapıyor.şeklinde açıklamıştır..

2 Rekat İhram Namazı Nasıl Kılınır?

İhrama giren kişilerin iki rekât namaz kılması sünnettir. Eğer ki kerahet vakti ise ihram namazı kılınmamalıdır. Mikat mahallinde unutulmuş ise, bu durumda, Mekke’ye geldikten sonra da kılınabilir. Bunun için herhangi bir maddi ceza gerekmez. İçerisinde bulunulan vakit namazını kılmak da bu iki rekât namazın yerine geçer. Bu namazın ilk rekâtında Fatiha’dan sonra kafirun, ikinci rekâtta da ihlas surelerinin okunması tavsiye edilir.

Tavaf bir anlamda, namaz gibi bir ibadettir. Bundan dolayı abdestli olarak ve avret yerleri örtülü bir vaziyette yerine getirilir. Tabi ki, namazla tavaf arasında farklar vardır. Mesela, tavaf esnasında konuşmakla tavaf bozulmaz, ama namaz esnasında konuşulmaz, namaz bozulur. Namaz da Fatiha ve sure okunur. Tavaf ’ta okunmaz ancak, tavaf da Kuran ayetlerini okumakta herhangi bir sakınca yoktur. Bunun gibi bazı farklar vardır.

Cabir(r.a.)dan yapılan bir rivayete göre Resulullah sallallahu aleyhi vesselam efendimiz,makam-ı İbrahim’e gelince şu ayeti okudu.’sizde İbrahim’in makamından bir namazgah edinin.’dedi. Sonra da iki rekât namaz kıldı. Fatiha suresini, kafirun suresini ve ihlas suresini okudu. sonra rükne döndü, istilam etti. Sonra da safa tepesine çıktı.

Tavaf’tan sonra bizlere bu imkânı veren cenab-ı Allah’a şükredilir. kabe etrafında yedi defa döndükten sonra, yedinci şavt’ın sonunda tekrar hacer-ül esved istilam edilerek, ayrılıp, namaz kılınır.bu şekilde tavaf tamamlanmış olur.

Bu konuda bazı mezheplerin düşünceleri:

  • HANEFİLERE GÖRE: Her namazdan sonra, iki rekat namaz kılmak vaciptir.birinci rekat da kafirun,ikinci rekat da ihlas suresini okumak müstehapdır.
  • ŞAFİİLERE GÖRE: Tavaftan sonra iki rekat namazı kılmak sünnettir. bazı imamlara göre vaciptir. Ancak, birinci görüş daha muteberdir. birinci rekatta kafirun, ikinci rekatta ihlas sureleri okunur.
  • HANBELİLERE GÖRE: Tavaftan sonra iki rekat namaz kılmak sünnettir.bu namazı İbrahim makam’ının arkasında  kılmak müstehab dır.aynı zamanda birinci rekatta kafirun,ikinci rekatta ihlas okumak müstehab sayılmıştır.

Bu mezhep imamlarının çoğuna göre, tavaf sonrası kılınan iki rekat namaz müekked sünnettir. sahih olan budur.

  • MALİKİLERE GÖRE: Bu iki rekat namaz tavafa tabi olmasından dolayı vaciptir.

Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz “Allah kulu üzerinde beş vakit namazı farz kılmıştır.artık kim o namazları muhafaza ederse,Cenab-ı Hakk’ın onu Cennet’e sokması verilen bir sözdür.” buyurmuşlardır.

Say Yapmanın Farzları

Sa’y: iş yapmak, yürümek ve koşmak anlamına gelir. Hac ibadeti ile ilgili bir terimdir. hac veya umre için yapılan bir tavaftan sonra, Mescidi-i haram’ın doğu tarafında bulunan safa ve Merve tepeleri arasında, Safa’dan başlamak üzere dört defa gidip üç defa gelmektir.

Safa’dan Merve’ye gidiş bir şavt, dönüş de bir şavt sayılır. Toplam yedi defa yapılır. “Şüphesiz Safa ve Merve Allah’ın (dininin) nişanelerindendir. Onun için her kim hac veya umre niyetiyle Kâbe’yi ziyaret eder ve onları tavaf ederse bunda bir günah yoktur” ayetiyle sa’yın meşru olduğu anlaşılmaktadır.

Hz.ibrahim’in eşi Hacer, oğlu İsmail’e su bulmak için yedi defa gidip gelmiştir. O olaydan sonra bu iki tepe arasında sa’y yapılmaya başlanmış, İslamiyet’in haccında da sa’y meşru olarak kabul edilmiştir.

Sa’y haccın vacibidir. meşru bir mazeret olmaksızın terk edildiğinde dem gerekir. geçerli bir mazeret varsa bir şey gerekmez. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem: “sa’y edin,çünkü Allah sa’y etmeyi size yazdı” buyurmuşlardır. Sa’yın farz olduğu düşüncesinde olanlar, bu hadisin sa’yin farz olduğuna delil teşkil ettiğini,zira,’size yazdı’ifadesini, size farz kıldı. anlamında olduğunu belirtiyorlar.

Hanefi mezhebine göre: ilgili ayetin delaleti zannidir. Ayet, sa’yin farz olduğuna kesin olarak delalet etmediğini, ancak vacip oluşu sabit olur. konu ile ilgili olarak hadis zayıftır. Çünkü yazmak ifadesi her zaman farziyet anlamı taşımaz diye açıklanmaktadır.

Şafii, maliki ve Hanbelî mezheplerine göre: sa’y etmek haccın ve umrenin rükünlerinden biridir. sa’y yapılmazsa hac ve umre geçerli olmaz.

Hac sa’yinin asıl vakti, farz tavaftan sonradır. lakin hac için ihrama girmiş bir kişi, isterse Arafat’a çıkmadan da önce nafile bir tavaf sonrası hac sa’yini yapabilir. Yalnız ihramlı olması gereklidir

Haccın sa’yı Arafat vakfesinden önce yapılmamış ise ziyaret tavafından sonra ihramlı ya da ihramsız olarak yapılabilir.

Haccın sa’yını kurban bayramının 1,2 ve 3.günlerinde yapmayan kişi daha sonra ayrılmadan önce sa’yını yapabilir. Bir ceza gerekmez. Haccın sa’yini yapmadan Mekke’den ayrılan kişi dinen geçerli bir mazereti yoksa dem gerekir. Dinen geçerli olan mazeret, hastalık, doğal afetler gibi mazeretlerdir.

Umre Tavaf Namazı Nasıl Kılınır?

Tavafın hangi çeşidi olursa olsun, tavaftan sonra iki rekât namaz kılmak vaciptir. Aynı zaman da vacip olmakla birlikte, haccın veya tavafın vacibi sayılmadığından dolayı, terk edilmesi hac yasaklarından sayılmaz ve ceza gerekmez. Bununla beraber, arada tavaf namazı kılmadan peş peşe tavaf yapmak mekruhtur.

Tavaf namazını makam-ı İbrahim’in arkasında kılmak müstehaptır. Burada yer olmazsa mescidin içinde uygun bir başka yerde kılınır. Günümüzde mescidin içi çok kalabalık olmaktadır. Bu durum da yer sıkıntısı olursa, ısrar etmeyip tavafa devam etmek daha uygun olur. Bu namazın harem dışında kılınması mekruhtur.

Tavaf namazının kılınış şekli, sabah namazı gibidir. İki rekât olarak kılınır. Namazın birinci rekâtında Fatiha suresinden sonra kafirün, ikinci rekâtında Fatiha suresinden sonra ihlâs suresi okunur. 1Tavaf namazının vacip olduğunu bildiği halde kasıtlı olarak onu kılmayan her ihramlının haccı ihtiyaten batıldır. Tavaftan sonra ihtiyat gereği namazı çabuk kılmalıdır. Yani örfe göre tavaf ile namaz arasına ara verilmiş olmamalıdır.

Tavaf namazı unutulursa, tavaftan sonra yapılan ameli bitirdikten sonra hatırlarsa, tavaf namazını kılmalıdır. Öteki amelleri yeniden yapması iyi olmakla birlikte vacip değildir. Sa’y esnasında hatırlarsa, onu durdurup. Makamın arkasında namazı kıldıktan sonra, dönüp sa’yı bıraktığı yerden etmesi uygundur.

Eğer Mekke’den çıktıktan sonra hatırlarsa, çok zahmet vermeyecek ise geri dönüp onu yerinde kılmalıdır. Çok zahmetli ise nerede hatırlamışsa orada yerine getirebilir. Üzerine tavaf namazı vacip olan bir kimse ölürse, büyük oğlu kaza namazı hükümlerinde söylenen şartlara uygun ise, bu namazı babasının yerine kılması vaciptir.

Namaz kılan bir kişinin kıraati yanlış olursa, büyük bölümünü doğru okuyor ama kıraatini tam olarak düzeltemiyorsa, bu şekilde namazını ifa edebilir. bu şekilde namaz kılması yeterlidir. eğerki Kuran’ın diğer bölümlerinden de bir miktar doğru okuyamıyorsa, tesbih okumalıdır. “Rabbimiz. Tavafımızı ve namazımızı bizden kabul eyle. Şüphesiz ki sen her şeyi işiten ve bilensin. Ey rabbimiz. Bizi zalimler topluluğunun baskı ve şiddetine maruz bırakma. Bizi rahmetinle o kâfirler topluluğundan koru. Ey rabbimiz. Bize bol sabır ver. Bizim canımızı Müslüman olarak al. Ey rabbimiz. Bizi fitneye düşürme. Bizi bağışla. Şüphesiz sen mutlak güç ve hikmet sahibisin. Ey rabbimiz. Günahlarımızı bağışla. İnkârcı topluluklara karşı bize güç ver.”

Kabede Kadınlar Nasıl Giyinir?

Kadınlar renk ve model şartı olmaksızın, el ve yüzleri haricinde bedenlerinin tamamını vücut hatlarını göstermeyecek bir şekilde örten ve ziynet görüntüsü içermeyen elbise giyerler. Başörtüleri ve ayak giysileri her zaman giyindikleri gibi olur.

İhram elbisesi giydikten sonra iki rekât ihram namazı kılınır.

İhram namazına şu şekilde niyet edilir.’ niyet ettim Allah rızası için ihram namazı kılmaya’ ihram namaz’ı iki rekâttır ve aynı sabah namazı sünneti gibi kılınır. Birinci rekâtta kafirun, ikinci rekâtta ihlâs okunur. Namazdan sonra ise ‘Yarabbi, niyet ettim senin rızan için umre yapmaya. allahım umreyi bana kolay kıl. Ve umremi kabul eyle.’ Şeklinde niyet edilir.

Niyet ettikten sonra ‘lebbeyk Allahümme lebbeyk. lebbeyk la şerike leke lebbeyk. inne-l hamde ve’n-ni’mete  leke ve’l-mülk. La şerike lek’ diyerek telbiye getirilir.

Kadınlar ihramlanmak için, dikkat çekmeyecek şekilde sade ve tercihen renksiz kıyafetler giyinirler. ve ayakkabılarla ihrama girerler. Adet hali görenler ihram namazını kılmaksızın yalnız niyet eder telbiye duasını okuyarak ihramlanırlar. Ancak adetli bile olsalar temizlik için yıkanmaları tavsiye edilir.

Kadınlar peçe ve eldiven giymezler. Çünkü peygamber efendimiz(sallallahu aleyhi ve sellem) ‘:ihramlı kadın peçe takmaz, eldiven giyinmez’diye buyurmuşlardır.

Yalnız, yabancı erkeklerin yakından geçmeleri nedeniyle, kadınlar yüzünü örtme gereği duyarlarsa başının üzerinden örtülerini ya da peçelerini indirebilirler.

Aişe radiyallahu anha şöyle demişlerdir:bizler rasulullah sallallahu aleyhi ve selem ile birlikte ihramda bulunduğumuz sırada binekliler yanı başımızdan geçerlerdi.bizim hizamıza geldiklerinde  her birimiz başımız üzerindeki cilbabını yüzünün üstüne indirirdi.bu yolcular uzaklaşınca yüzümüzü açardık.

El-münzir kızı fatıma da şöyle demiştir: bizler ebu Bekir’in kızı esma ile birlikte ihramda bulunduğumuz halde yüzümüzü örterdik.

Kadınların hac ve umrede giyinmek üzere özel elbiseleri yoktur. adet olan şekilde bedenini örten bir elbise giyer. bu elbisede süs olmamalı ve erkeklere benzememelidir.(ibn fevzan)

Kadının ihramlı iken, ihtiyaç sebebiyle olsun veya olmasın elbise değişmesi caizdir.(ibn useymin).

İhramlı kadının çorap giymesi caizdir. zira peygamber efendimiz(sallallahu aleyhi ve selem)kadınları bundan yasaklamamıştır.(ibn useymin)

Yasaklandığını ve bunu sahih delilini bilmeden peçe kullanan kadına bir şey gerekmez.(ibn useymin)

Umre Nasıl Yapılır?

Umre hac zamanı olan beş günden başka yılın her günü ihram ile yapılan tavaf ve say yapmak, saç kazımak ya da kesmektir.

Umrenin farzı ikidir. İhram, umrenin şartıdır. İhrama girmeden önce gerekli vücut temizliği yapılır. Mümkünse güzel koku sürülür. Hanımların diğer zamanlarda olduğu gibi evlerinin dışında başkaları tarafından hissedilecek kokuları sürmelerinde mahzur vardır. Sıhhi tedbirler alınır. İhram yasağına uygun elbiseler giyilir. Erkekler giydikleri elbiseleri çıkarırlar, sadece izar ve rida denilen iki parça örtüye bürünürler. İzar bele bağlanan ve belden aşağısını örten parçaya denir. Rida ise omuza alınan ve üstü örten parçaya denir. Bu iki örtünün temiz beyaz ve yeni olması müstehaptır. Ayrıca azaları belli etmeyecek şekilde kalın olması gereklidir Ayaklara terlik giyilir, kadınlar ise elbiselerini çıkarmazlar. Onlar için daima tesettüre en uygun olan daha münasip olandır, tavaf ise rüknüdür.

Tavaf, Hacer’ül Esved köşesinden veya hizasından başlayarak tavaf niyeti ile Kâbe’nin etrafında yedi defa dönmektir Her bir dönüşe şavt denir Yedi şavt bir tavaf olur. Say yapmak ve tıraş olmak vaciptir. Say kelimesi koşmak hızlı yürümek anlamına gelir Hac ve umrede Kâbe’nin doğu tarafından Safa tepesinden başlayarak Merve’ye dört gidiş, Merve den Safa’ya üç dönüş olmak üzere bu iki gidiş dönüş iki tepe arasında gidiş gelişe say denir. Yaklaşık 400 metre uzunluğundaki yürüme alanına mesa denir. Merve de Safa ya her bir dönüşe şavt denir. Say’ın aslı, Hz. Hacer’ in kendisini emmekte olan oğlu Hz İsmail için su ararken bu iki tepe arasına koşması hatırına dayanmaktadır. Umre ömürde bir defa, Hanefi ve Maliki mezhebinde sünnet, Şafi ve Hanbelî’de farzdır.

  1. Mikat sınırlarının birinde ihrama girilir ve niyet edilir
  2. Telbiye, tekbir , tehlil salavat-ı şerife okunarak Harem i şerife girilir. Niyet edilerek umre tavafı yapılır.
  3.  Tavaf namazından sonra Mes’aya gidilerek umrenin say’ı yapılır
  4.  Saçları tıraş ettirilip ihramdan çıkılır böylece umre tamamlanmış olur.

Umrede Arafat, Mina, Müzdelife’deki menasik, kudüm ve veda tavafı yoktur.

Umre Vizesi Nasıl Alınır?

Suudi Arabistan’a seyahat edecek T.C. Pasaport sahibi Türk vatandaşlarının, pasaport türüne bakılmaksızın, Suudi Arabistan devleti tarafından ülkeye girişlerde, Suudi Arabistan vizesine tabi olduklarını bilmelerinde fayda vardır. Sadece Suudi Arabistan’a resmi görevle gidenler haricinde, her kişi vize işlemlerine tabi tutulmaktadır.

Suudi Arabistan konsolosluğu 1 Haziran 2011 tarihinden itibaren vize başvuru işlemleri için çipli pasaport uygulamasına geçmiştir. Suudi Arabistan’a kısa süreli seyahat edeceklerin vize başvuruları, Suudi Arabistan Türkiye dış temsilciliğinin yetkili kıldığı seyahat acenteleri tarafından yapılmaktadır.  Sadece turistik vize, başvuruları doğrudan Suudi Arabistan konsolosluğuna yapılmaktadır.

Umre vizesi alabilmek için, pasaport bilgilerinin, Suudi Arabistan’a gönderilmesi ve oradan bir onay numarası alınması gerekmektedir. Bundan dolayı hareket tarihinden ne kadar erken, başvuru yapılırsa o kadar iyi olur.

VİZE İÇİN GEREKLİ EVRAKLAR

1.Veriliş tarihi.2000 yılı öncesi olan pasaportların yenilenmesi gerekir.(Suudi Arabistan konsolosluğu kabul etmemektedir)

2.Pasaport çıkartılmalı(olmayanlar için)

3.Eş’i ile gidecekler için vukuatlı nüfus kayıt örneği(evlilik cüzdanı kabul edilmemektedir.)

4.Yalnız gidecek bayanlar(45 yaş ve üstü)evli ise eşinden muvafakat name, götürecek kişi  (1.derece yakını)ise götürüp getireceğine dair taahhütname, eğer tek gidiyor ise sadece muvakkat name.

5.Yalnız giden bayanlar(45 yaş altı) için bekâr ise babasından gideceği kişi için(baba, amca, erkek kardeş, vs) muvafakat name, götüreninde götürüp getireceğine dair taahhütname.

6.3 adet vesikalık fotoğraf (arkası kar beyaz fonlu ve kafa kısmı alın-çene arası 3,5 cm olacak)

7.45 yaş üstü dul bayanlarda kimlik ve pasaportlarındaki(medeni hali)hanesinde dul yazılı değil ise nüfus kayıt örneği, birinci derece yakınları(mahremleri) ile gidecek olanların akrabalık belgesi.

ÖNEMLİ NOTLAR

Suudi Arabistan vize başvurusunda bulunacak kişiler, pasaportlarının geçerlilik suresinin Suudi Arabistan seyahati dönüş tarihinden itibaren en az 6 ay olmasına dikkat etmelidir.

Suudi Arabistan vize başvuru formu, eksiksiz ve okunaklı bir şekilde doldurulması çok önemlidir. Seyahat planı için gerekli olan evrakların birbiriyle uyumlu olması gerekir. Vize başvuru işlemleri İngilizce ve Türkçe olarak iki dil de hazırlanır.

Vize işlemlerine başlanabilmesi için Suudi Arabistan’dan kişi adına düzenlenmiş bir davetiye gereklidir. Davetiye belgesi, vize işlemini en önemli kısmıdır. Davetiye belgesi Suudi Arabistan Konsolosluğu’na ait bilgi sistemine ve seyahat acentelerine e-mail ya da faks yolu ile ulaşır.

Hacerül Esved Taşı Nedir?

Hacer-ül Esved, cennetten indirilmiş bir taştır. Adem Aleyhisselam’ın cennetten ayrılıp yeryüzüne indirilmesinde sonra ziyaret ettiği ilk yer Kabe’dir. Rivayete göre Adem Aleyhisselam cennetten dünyaya indirilince,meleklerin seslerini ve tespihlerini işitemez oldu.bu durumdan rahatsız oldu ve Allah’ü Teala’ya yalvardı. Allah’ü Teala melekler vasıtasıyla bir beyt gönderdi. Bu beyt cennet yakutlarından bir yakut olup, parıl parıl parlıyordu. bu beyt’in biri doğu, biri batı olmak üzere iki kapısı vardı.üzerinde cennetten kandiller vardı. O hane bugün Kâbe’nin bulunduğu yere indirilmiştir. Allah’ü Teala ’ey adem, senin için bir hane(ev) gönderdim. Arşım etrafında tavaf ettiğin gibi bunun etrafında da tavaf et. arş etrafında namaz kıldığın gibi, bunun etrafında’da namaz kıl. Buyurdular. hacer-ül esved’i bu beytle birlikte gönderdi.

Hacer-ül esved yeryüzüne indirildiğinde beyaz bir taşdı. Cahiliye döneminde bazı günahkar kişiler ve hayızlı kadınların dokunmalarıyla siyah oldu. Ve bundan dolayı ismine hacer-ül esved (siyah taş) dendi.

Tufan olduğu zaman Allah’ü Teâlâ Cebrail aleyhisslema hacer-ül esved taşını ebu kubeys dağında saklamasını ve tufandan korumasını emretti.

İbrahim Aleyhisselam’a kabe yapımı emri gelince, oğlu İsmail aleyhisselam ile beraber çeşitli dağlardan taş getirdiler. ve kabeyi yaptılar bu arada  ebu kubeys dağındaki hacer-ül esved taşını İbrahim aleyhisselam alarak yerine koydu.

Asırlardan beri Müslümanlar her türlü hürmet ve ihtimamı göstererek onun korunmasını sağlamışlardır. islamiyet önceside Arap kabileleri, ona ihtimam gösterip, korumasını kendileri için bir şeref sayıyorlardı.

Kabe’nin  bir tamiratı esnasında ,sıra hacer-ül esved taşını yerleştirmeye gelince  kabileler arasında anlaşmazlık çıktı.nerdeyse harp olacaktı.içlerinden yaşlı biri:aramızdaki bu ihtilafı çözmek için, birini hakem yapalım.,onun söylediğine uyalım. Dedi. buraya ilk gelen kişi hakem olsun diye anlaştılar. biraz sonra peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselam geldi. hepsi buna çok sevindi.çünkü o kavmi arasında ‘Muhammed-ül-emin olarak bilinirdi.hiç kimseye haksızlık yapmayan güvenilen bir insandı.meseleyi ona izah ettiler. Arkasındaki mübarek paltoyu çıkardı. hacer-ül evsedi üzerine koydu. her kavmin ileri gelenlerinden bir tanesi paltonun uçlarından tuttular. Duvarın üzerine koydular. Sonra mübarek eli ile yerine yerleştirdi. bu şekilde çıkabilecek büyük bir kavgayı engellemiş oldu. bu olaya tarihte ‘peygamberimizin Kabe hakemliği’ olayı denir.

Hz. Ömer bir gün hacer-ül esved’e yaklaşarak “hakikaten bilirim ki, sen bir taşsın. ne zararın, ne iyiliğin vardır. Allah’ın resulünün sana yüz sürdüğünü görmeseydim, ben de sana yüz sürmezdim” buyurdu.

Mekke İlahisi Sözleri ve Fon Müziği

Ömer Karaoğlu tarafından seslendirilen mekke ilahisi sözleri ve fon müziğine aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Mekke İlahisi Sözleri

Karanlığın ortasında,
Parlayan bir güneş gibi,
İmanın doğduğu şehir,
Mekke, Mekke güzel şehir.

Döneceğız, döneceğiz,
Vahyin kalbi döneceğiz.
Geleceğız, geleceğiz,
Mekke bir gün geleceğiz.

Bir kuş olsam, uçsam sana,
Süzülsem sokaklarına,
Çiğdem olsam, çiçek açsam,
Kavuran o toprağında.

Döneceğız, döneceğiz,
Vahyin kalbi döneceğiz.
Geleceğız, geleceğiz,
Mekke bir gün geleceğiz.

Senden uzak kalabilmek,
Taşlar gibi yürek ister,
Zalimin eline komak,
Zulüm olmaklığa yeter.
Döneceğız, döneceğiz,
Vahyin kalbi döneceğiz.
Geleceğız, geleceğiz,
Mekke bir gün geleceğiz.

Kavrar yürek, kalkar bilek,
Sana İbrahim”ler gerek,
Eteğinde her bir yürek,
Bir gün haykıracak; lebbeyk!

Döneceğız, döneceğiz,
Vahyin kalbi döneceğiz.
Geleceğız, geleceğiz,
Mekke bir gün geleceğiz.

Mekke Fon Müziği