Mekke Para Birimi

Her sene 100 bine yakın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı hacca gitmektedir. 500 bine yakın bir sayıda vatandaşımızda umre için kutsal topraklara gitmektedir. Bir gazetenin haberine göre, yanlarında Suudi Arabistan Riyali götüren hacı adayları ve umre ziyaretçileri 500 milyon liranın üstünde bir döviz alışverişi yapmaktadır.

Suudi Arabistan Riyal’i biriktiren döviz büroları hac mevsimi geldiğinde  “Riyal bulunur” yazılarını kapılarına asarak dikkat çekmeye çalışırlar. Döviz bürosu sahipleri hac dönemine kadar elde tuttukları riyal’in buna değdiğini belirtirler. Çünkü hacı adayları kutsal topraklara gitmeden önce yaklaşık olarak 5 bin riyale yakın döviz almaktadır. Bu rakamlar 100 bin dolayında hacı adayı dikkate alındığında çok büyük bir karşılığı olmaktadır.

Hac mevsiminde her sene 100 bine yakın Türk vatandaşı kurban kesmektedir. Bundan dolayı 10 milyon doların üzerinde bir harcama yapılır. 80 milyon dolarda hediyelik eşya ve benzeri harcamalara gitmektedir. Türk hacılarının toplam olarak yaptıkları harcamalar 250 milyon doları aşmaktadır. Bu harcamaların büyük çoğunluğu yemek masrafları ve konaklama masraflarına gitmektedir. 400-500 bin kişilik umre kafilelerini de eklediğimizde kutsal topraklarda Suudi Arabistan riyal’i olarak yapılan harcamalar 500 milyon TL’yi aşmaktadır.

Altın ve para piyasaları uzmanı Mehmet Ali Yıldırım, Suudi Arabistan Riyal piyasasının her ne kadar ciddi rakamlara ulaşmış olsa bile, henüz ayaklı borsa haline gelmediğini söylüyor. Piyasanın sadece döviz büroları üzerinden oluştuğunu ifade etmektedir. “Bu sebeple Riyal biriktirmek için uzun zaman Merkez Bankası veya diğer bankalarla değiş tokuşa dahi gidiliyor.” diyen Yıldırım, bu durumun Türkiye’nin her yeri için geçerli olduğunu ifade ediyor. Suudi Arabistan’da son dönemlerde değiş tokuşun çok yaygın hale gelmesi nedeni ile döviz piyasasında daralma olduğunu söylemektedir. Riyalin hac sezonu ve umre dönemlerinde satış fiyatlarında artış yaşanmaktadır. Kapalıçarşı da yabancı para alıp satan döviz bürolarından olan Güven döviz yetkilisi bu yıl geçtiğimiz yıla göre riyal talebinde bir düşüş olduğunu söylüyor.  Bu durumun riyal Türkiye’de pahalı haberlerinin etkili olduğunu ileri sürmektedir.

Villa Döviz’in sahibi Fatih Yıldırım da hac mevsiminde, Suudi Arabistan riyaline olan rağbetin, diğer zamanlara göre daha fazla artış olduğunu ifade etmektedir. Yıldırım, Yaz mevsiminde Arap turistlerin getirdiği dövizleri biriktirip, hac ve umre döneminde satıyoruz, Riyali bankaya vermeyip hac mevsiminin gelmesini bekliyoruz demektedir.

Mekke’de Ne Ucuz

Kutsal topraklarda Türkler başta olmak üzere müthiş bir alışveriş hastalığı var. Çoğunlukla hac mevsiminde olmak üzere üç aylık açılan dükkânlar, her gün dolup taşmaktadır. Fiyatların yapılacak pazarlıklar sonucu bir hayli düştüğü bu dükkânlarda ucuz sayılabilecek rakamlara her türlü eşyalar satılmaktadır. Dükkân sahipleri Türklerden çok memnun olmuşlar ki yetecek kadar Türkçe konuşabiliyorlar.

Türk hacıları, yakınlarına hediye etmek için Kur’an-ı Kerim, gümüş yüzük, seccade, tespih, kına, misvak, sürme ve ezanlı saat tercih ediyorlar.

Takke, seccade, parfüm, battaniye, yüzük, kolye, başörtüsü, kına, sürme, zemzem takımı, slâyt makinesi, tespih, namaz örtüsü, çay, ezanlı saat, çanta, terlik ve yerel kıyafetler alınmaktadır. Hediyelik ürünlerin fiyatları ise marka ve kaliteye göre değişiklik göstermektedir.

Hac ya da umre ziyaretine giden hacılar, ihtiyacı olan malzemeler ile hediye olarak alacağı malzemelerin toplamı yaklaşık olarak 200- 1000 TL arasında olmaktadır. Tabi ki zengin olan hacıların harcaması ise bu rakamların çok daha üzerindedir.

Ziyarete gidenlerin en önemli yüklerinden birisi olan zemzem için kargo şirketleri kurulmuş ve 60 riyal’e 20 litre zemzem’i İstanbul’a kadar götürmekteler.

Kilosu 5 riyalden 16 riyale kadar hurma satılmaktadır. Kilo başı 2 riyal ödeyerek kargo ile hurmaları memlekete kadar gönderebilirsiniz.

Tekstil ürünleri çok ucuz.1 metre kumaş 10 riyal, 1 bayan elbisesi 10 riyal.

Sokaklar seyyar Pazar yeri gibi. Tezgâh kuran Pakistan, Hindistan, Afganistan, Nijerya, Sudan, Gana ve Somali uyruklu seyyar satıcılar her türlü alet ve hediyelik eşya satmaktalar.

Suudi Arabistan’da Misvak, zemzem ve hurma’nın dışında her şey dış ülkelerden geliyor. Dolayısıyla bunların dışında kalan her şey başka ülkelerde de var. Hediyeler mutlaka Mekke ve Medine’den alınacak diye bir kural yoktur. Hacı adayları bir hayli fazla alışveriş yaparlar. Bunların taşınması da sorun. Üstelik hacda alışveriş yapmanın kutsal bir yanı yoktur. Yapılan alışveriş ne kutsal, ne kaliteli, ne de ucuz olan bir durum değildir. Zaten hediyelik eşyaların büyük çoğunluğu Türkiye’den gitmektedir. Bunun için Türkiye’den giden hacı adaylarımız alışverişlerini ülkemizden yapmaları daha uygun olacaktır.

Hacılarımız ülkemizden yapacakları alışveriş ile ekonomimize katkı sağladıkları gibi, esnafımızın da işlerinin hareketlenmesine vesile olurlar. Hac ziyaretlerinde de alışveriş için zaman harcamaz, rahat bir şekilde kendilerini ibadete verirler.

Zemzem Tower Alışveriş Mağazaları

Mekke’de Kâbe’nin bulunduğu Mescid-i Haram’ın karşısında yer alan Zemzem Towers, Türk markalarının Ortadoğu’ya açılan kapısı oldu. Sultanahmet Köftecisi, Simit Sarayı, Bursa Kebap Evi’nde sonra, Mado’da mağaza açmak için çalışmalara başladı. Zemzem Towers yönetimi, görülen ilgi üzerine mağazalarda önceliği Türk şirketlerine verdi. Alışveriş merkezindeki mağazalar, yapmış oldukları yatırımı 1 yılda amorti ediyor.

Türk restoranlarının Ortadoğu’ya açılmasına sebep olan, Mekke’de Kâbe’nin hemen karşısında ki Zemzem Towers oldu. Türk şirketlerin ilgisini gören Suudi yönetimi, Zemzem Towers’ın alt katında olan alışveriş merkezinde, Türk şirketlerine öncelik vererek kontenjanı artırmıştır.

Birkaç ay önce Zemzem Towers’da şube açan Sultanahmet Köftecisi ve Simit Sarayı büyük ilgi görmeye başladı. Alışveriş merkezi, Binanın giriş katında yer alıyor ve bütün dünyadan 15 milyon turistin ziyaret ettiği belirtiliyor. Kâbe manzaralı olan bina yılda sadece üç ay boş kalmaktadır. Nedeni ise hac mevsimi dışındaki üç ay bölgeyi dinlendirmek. Bu yüzden ara veriliyor. Bu üç aylık dönem de vize de verilmemektedir. Yılın dokuz aylık döneminde, hac ve umre zamanında yoğun ilgi görmektedir.

Zemzem Towers’da işyerlerinin satılık fiyatı metrekare olarak 10- 15 bin dolar arasında değişmektedir. Bu rakamlarla Türkiye’nin en pahalı işyerlerinin olduğu Zorlu Center ile yarışmaktadır. Yaklaşık olarak 100 metrekarelik bir işyeri 2,5 milyon lirayı aşmaktadır.

Zemzem Towers, Kâbe’yi korumak için, Osmanlı devletinin 18. yüzyılda yaptırmış olduğu Ecyad kalesinin yerine inşa edilmiştir. Kule’nin tasarımı Ecyad Kalesinden esinlenmiştir.

2002 yılında Suudi Krallığı tarafından inşa edilmeye başlanan Zemzem Towers’da yedi otel kulesi, 345 asansör, 1,5 milyon metrekare kapalı alan ve 7 katta 600 mağaza bulunur.

5 bin 500 sandalyesi bulunan gıda katını 26 bin 600 kişi ziyaret etmektedir. Yaklaşık olarak da yılda 15 milyonu aşkın insan ziyaret etmektedir.

Zemzem Towers, 601 metre yükseklikle dünyanın en yüksek otelidir. Aynı zaman da ikinci en yüksek binası olma özelliğine sahiptir. Dünyanın en büyük Saat’i de bu kuleye monte edilmiştir. Sevr dağından bakılınca Mekke’ye hâkim olan tek yapı olarak görülmektedir.

Mekke’de Tesbih Fiyatları

Hac veya umre yapmak için, Mekke ve Medine’ye giden hacı adaylarının en çok uğradıkları yerlerden bir tanesi tespih satan dükkânlardır.

Hangi dükkâna giderseniz gidin, gözlerinizi alamayacağınız kadar güzel tespihler görürsünüz.

Her zaman zevkinize göre tespihler vardır. Aynı zamanda bir dükkândaki tespih, diğer dükkânda ki tespihi tutmaz. Bunun içinde bütün dükkânları gezmek zorunda kalırsınız. Hac ve umre ziyaretleri dönüşünde yakınlarınıza götüreceğiniz birkaç tane standart hediyeler vardır. Bunlar hurma, zemzem, seccade, takke ve tespih olur. Bu listeye koku da ilave edebiliriz. Bu saydıklarımız her defasında tekrar edilen hediye olduğu için artık klasikleşmiştir. Bu hediyeler hac ve umre ibadetinden sonra mutlaka alınır.

Tespih almak için acele etmemek gerekiyor. Çok fazla çeşit olduğu için, fiyatlar da doğal olarak değişiyor. Ayrıca bir dükkânda 10 riyale satılan tespih, tezgâhlarda 1-2 riyale satılabiliyor. Aynı durum diğer hediyelik eşyalar da aynı. Ücreti düşük diye rahat harcama yapmayalım, onlara fazladan vereceğimiz ücreti başka hayır işlerinde kullanabiliriz.

Kutsal topraklarda Türkler başta olmak üzere, muazzam bir alışveriş hastalığı var. Mekke ve Medine’de hac mevsiminde üç aylık süre için açılan dükkânlar her gün dolup boşalmaktadır. Fiyatların bazen belli oranlarda düştüğü bu dükkânlarda, Türkiye’de daha ucuza alınacak türden malzemeler satılmaktadır. Dükkân sahiplerinin en çok memnun kaldığı müşterilerin Türkler olduğu, esnafın az çok Türkçe bilmesinden anlaşılıyor.

Tespih, takke, battaniye, seccade, esans, yüzük, kolye, parfüm, bilezik, zemzem takımı, başörtüsü, kına, sürme, slâyt makinesi, namaz örtüsü, çay, misvak, ezanlı saat, çanta, terlik gibi, hediyelik eşyaların fiyat durumu kalite ve markaya göre değişmektedir. Bu malzemelerin, ziyaret ihtiyacı olan malzemelerle birlikte yaklaşık tutarı 200- 1000 riyal arasında bir rakam tutmaktadır.

Bu listedeki ürünlerden sadece misvak, hurma ve zemzem’in dışında hemen hepsi ithal ürünler. Dolayısıyla bunların dışında alınan hediyelerin hepsi her ülkede var. Hediyelerin Mekke ve Medine’den muhakkak alınması gerekmiyor. Çünkü adaylar bir hayli alışveriş yapıyorlar. Bunları taşımaları hem meşakkatli hem de burada alışveriş yapmanın bir kutsallığı yoktur. Orada yapılan alışveriş kaliteli, ucuz ve de kutsal değildir.

Mekke Alışveriş Merkezleri

Mekke ve Medine’de otellerin altında ve kıble tarafında oldukça fazla alışveriş merkezi var. İhtiyaç hissedilen her şeyi buralar da bulmak mümkün.

Genel de akşam ezanından sonra işportacılar oluyor. İşportadan ucuz olarak tespih ve takke alabilirsiniz.

Kâbe’nin etrafındaki alışveriş merkezlerinde mutlaka pazarlık yapmalısınız.

Tezgâh kuran Afganistan, Hindistan, Pakistan, Gana, Nijerya, Sudan ve Somali kökenli seyyar satıcılar, çakı’dan saat’e, mekanik tespih’ten pense’ye, esans’tan misvak’a kadar her türlü alet ve hediyelik malzeme satarlar. Afrika kökenli satıcılar, ara sokaklarda kurdukları tezgâhlarda kına, baharat ve karanfil tohumu gibi ürünler de satarlar.

Tespih, takke ve seccade gibi toplu olarak alacağınız ürünleri Türkiye’den almanızda yarar vardır. Zaten bu ürünlerin büyük çoğunluğu buradan gitmektedir. Çin ve Hindistan gibi ülkelerin seccadeleri vardır ama bizim ülkemizin fiyatları daha uygundur. Mutlaka özel bir şey olsun derseniz, Hindistan yapımı Kaşmir seccadeleri çok güzel olduğu için alınabilir. Yine el yapımı, kesme taş ya da deve kemiği tespihler var. Onlardan da alınabilir.

Ayrıca uçaklar belirli bir kiloya kadar ücret almazlar. Belli bir kilodan sonra hem fazla ücret ödenir, hem de alınacak malzemelerin taşınması ve memlekete getirilmesi yük olur. Boş yere buradan alacağımız malzemeleri kendimize sıkıntı yapmayalım.

Bayanlar için, çok fazla sayıda parfüm satan esnaflar vardır. Parfüm konusunda bol çeşit var. Giyecek konusunda da bayanlara hitap eden çok fazla seçenek vardır.

Gümüş yüzük satan esnafların fiyatları da fena değil. Güzel ve uygun fiyatlı ürünler var.

Zemzem ve hurma kesin olarak getirilmesi gereklidir.

Zemzem, Mekke’de her adımda karşılaşılacak olan zemzem çeşmelerinden serin olarak içildiği gibi, yanınızdaki su şişelerini de doldurursunuz. Türkiye’ye dönerken tur firmaları 5 litrelik zemzem hediyesi vermektedir. Ama valizinde yeriniz varsa küçük su şişeleri ile de zemzem getirebilirsiniz, tabi ki kilo sınırını aşmadıysanız.

Hurma almak için, iyi hesap yapmak lazım.  Kalitesine göre fiyatlar değişiyor. Tur firmaları sizi hurma bahçelerine götürebiliyor. İstediğiniz hurmayı alıyorsunuz. Hatta isterseniz siz hurmayı beğeniyorsunuz, bahçe sahipleri hurmaları adresine bile gönderiyorlar.

Mekke Alışveriş Fiyatları

Kutsal topraklarda Türkler başta olmak üzere, muazzam bir alışveriş hastalığı var. Çoğunlukla hac mevsiminin üç aylık döneminde sezonluk açılan dükkânlar her gün dolup taşmaktadır. Fiyatlar pazarlık yapmak suretiyle epey olarak düşmektedir. Bu dükkânların çoğunda Türkiye’den daha ucuza eşyalar satılmaktadır. Dükkân sahipleri Türklerden çok memnun olmalılar ki, çoğunluğu az da olsa Türkçe bazı kelimeleri öğrenmişler.

Türkler, yakınlarına hediye olarak; Kuran-ı Kerim, tespih, seccade, gümüş yüzük, misvak, takke, sürme, kına ve ezanlı saat almaktalar.

Takke, parfüm, battaniye, seccade, esans, yüzük, kolye, seccade, bilezik, zemzem takımı, sürme, kına, elektrikli soba, başörtüsü, slâyt makinesi, tespih, takke, namaz örtüsü, misvak, çay, ezanlı saat, çanta, terlik gibi eşyalar alınmaktadır. Bu malzemelerin fiyatları kalite ve markaya göre değişmektedir. Bir hacı, ihtiyacı olan malzeme ile yakınlarına dağıtacağı hediyeler için yaklaşık olarak 200- 1000 TL. Para harcamaktadır.

Hac ve umre ibadetlerini yerine getiren hacılarımız için, en önemli yüklerden birsi de zemzemdir. Zemzem için şirketler kurulmuş 60 riyal’e 20 litre zemzem’i İstanbul’a kadar götürmektedirler.

Kilo başına 2 riyal’den kargo hizmeti ile hurmaları memlekete kadar gönderiyorlar. 5 riyal’den 15 riyal’e kadar hurma çeşitleri vardır.

Tekstil ürünleri çok ucuzdur:

1 metre kumaş: 2,5 riyal.

Bayan elbisesi: 10 riyal.

Terlik: 8 riyal.

Ayakkabı: 10- 15 riyal.

Kadife kumaş: 22- 35 riyal.(metresi)

Koku: 50 gramı 200 riyal.

Kutsal toprakların, Hurma, zemzem ve misvak yerli malıdır.  Bunların dışında alınacak olan hediyeler başka ülkelerde de var. Hediyelerin muhakkak oradan alınması gerekmez.

Çünkü hacılar çok fazla alışveriş yapıyor. Bunların birde taşıması var. Aynı zaman da hacda alışveriş kutsal bir iş değil. Orada yapılan alışveriş ne ucuz, ne kaliteli ne de kutsal değildir.

Ziyaret’e gidenlerin alışverişlerini Türkiye’de yapmaları ekonomimize büyük katkı sağlar.

Ziyaret’te ihtiyaç hissedilecek her şey ülkemizde vardır. Türkiye’de araştırılırsa daha kaliteli ürünler daha ucuza da satılmaktadır. Ziyaret öncesi hac malzemesi satan esnafımızın işlerinde canlılık olmaktadır. Bu durum esnafımıza kazanç sağladığı gibi, Ülkemize de fayda sağlamaktadır.

Mekke Alışveriş Siteleri

En fazla merak edilen konulardan bir tanesi alışveriştir. Seccade, takke ve tespih gibi toplu olarak alacağınız hediyelikleri Türkiye’den alın. Çünkü zaten Suudi Arabistan’dan alınan ürünlerin birçoğu zaten Türkiye’den gitmektedir. Çin ve Hindistan gibi ülkelerde, seccade ürünleri satmaktalar ama bizim fiyatlar, onların fiyatlardan çok daha uygun. Özel olarak almak isterseniz de Hindistan yapımı Kaşmir seccadeler çok güzel. El yapımı, deve kemiği ve kesme taş tespihler de var.

Suudi Arabistan’dan alışveriş yapınca, bavul yükü sıkıntı olmaktadır. Uçaklar belli bir kiloya kadar bavuldan para almıyorlar. Belli kilo aşıldığında ise ücret alınmaktadır. Boş yere ekstra ücret ödendiği gibi bir de bu malzemeleri taşıma zorluğu var. Hem fazla ücret ödemek, hem de taşıma sıkıntısı çekmek istemiyorsanız, mümkün olduğu kadar Türkiye’den temin edebildiğiniz ürünleri oralardan almamanız tavsiye edilir.

Bayanlar için bir hayli sayıda parfüm dükkânları var. Parfüm konusunda hiçbir sıkıntı yok. Bayan kıyafetleri konusunda da hiçbir sıkıntı yoktur. Her türlü kıyafeti gayet makul fiyatlarla alabilirsiniz. Çeşit olarak da her çeşit kıyafetler var.

Gümüş çeşitleri olarak ise, özellikle gümüş yüzükler çok güzel ve fiyatları da gayet uygun.

Telefon ve elektronik malzeme fiyatları ise, Türkiye ile aşırı bir fark yok gibi.

Döviz konusunda da bir sıkıntı yoktur. Her yerde döviz büroları mevcuttur. Şunu özellikle belirtelim ki tedbirli olunuz. Döviz konusunda Mekke ile Medine arasında fark var. Türk Lirası Medine de daha değerli. Bu yüzden önce Medine’ye gidenler ellerindeki parayı, Mekke’ye gitmeden önce bozdursunlar. Ya da Türkiye’de gitmeden önce paranızı bozdurup giderseniz daha karlı olursunuz.

Mekke’de alışveriş için zemzem tower altında bulunan alışveriş merkezi tavsiye edilebilir.

Zemzem ve hurma kesin olarak getirilmesi gerekli olan şeylerin başında yer alır. Mekke’de zemzeme, adım başı rastlanır ve zemzem çeşmeleri sürekli olarak serin bir şekilde içilir. Yanınızdaki su şişelerini devamlı doldurabilirsiniz. Türkiye’ye dönüşte de 5 litre Tur firmalarının hediyesi vardır.

Çok çeşitli hurmalar vardır. Kalitesine göre ücret istenmektedir. Tur firmaları sizi hurma bahçesine götürürler, istediğiniz kadar hurma alabilirsiniz.

Safa Dağı Mekke

Safa tepesi, Mekke’nin doğusunda bulunan Ebu kubeys dağı eteğinde Kâbe’nin kuzeydoğusunda, Merve’den biraz daha yüksek ve Kâbe’ye daha yakın olan bir tepedir.

Safa tepesinin tam karşısında olan Merve ise, Mekke’nin batısında olan Kuaykıan dağının eteğinde Kâbe’nin kuzeybatısında ve Kâbe’nin Rüknü ırak köşesinin karşı tarafında yer alır.

Safa ile Merve tepeleri arasında ki uzaklık yaklaşık olarak 400 metredir. Safa ile Merve tepeleri arasında ki vadi zamanla doldurulmuş ve yükseltilip tesviye edilmiştir. Zemini yürümeye uygun hale getirilmiş, tepelere çıkmak için merdivenler yapılmış ve hac mevsimlerinde gece aydınlatması yapılmıştır.

İki tepe arasında sa’y yapılan alanın üstü 1922 yılında kapatılmış, hac ve umre yapan hacılar nispeten güneş ve tozdan korunmuştur. 1955-1976 yılları arasında yapılan genişletme çalışmalarında burası Mescid-i Haram’a ilave edilmiş ve sa’y yolu iki katlı olarak hizmete girmiştir.

Kuran’ı Kerim’de Safa tepesi ile Merve tepesinin Allah’ın koyduğu sembollerden olduğu bildirilmiş, bu iki tepenin arasında sa’y yapmanın hac ve umrenin bir parçası olduğu açıklanmaktadır.(el-Bakara,2/158)

Hz. İbrahim oğlu İsmail ile Kâbe’nin inşasını tamamladıktan sonra, hac ile ilgili tavafı uygulamalı olarak öğretmiş, Safa ile Merve tepeleri arasında sa’y yapmayı öğretmiştir. Hz. Hacer oğlu İsmail’e su bulmak için iki tepe arasında telaşla koşturmuş, tabi olduğu bu imtihanı Allah’a olan güven ve inancı için sıkıntılara göğüs germenin, bir ödülü olarak başarmanın anısını canlandırır.

“Şüphesiz ki Safa ile Merve, Allah’ın şearindendir.”( el-Bakara, 2/ 158)

Hac ve umre sırasında Kâbe tavaf edildikten sonra, Safa ile Merve arasında sa’y yapılır. Safa tepesi, Merve tepesinin tam karşısında bulunmaktadır. İkisi arasında kudayd denilen bir çukur yer alır. Bu bölgede İslam’dan önce Evs ve Hazrec’lerin putları olan Menet bulunurdu, ve orada da Kudayd’a inilen başka bir tepe vardır.( Ebu Ubeyd el-Endelüsi, Mu’cemu ma İste’ceme, Beyrut 1983, 4, 1218).

Safa ile Merve arasında sa’y yapmak, hac’cın menasikindedir. Allah Teâlâ, İbrahim(a.s)’a nasıl hac yapılacağını bildirmiş, Safa ile Merve arasında Hz. Hacer’in yaptığı gibi sa’y yapılmasını ona emretmişti.( Taberi, Tefsir, Mısır 1968, 2, 44)

Merve Dağı Mekke

Mekke’de Kâbe’nin yanında bulunan bir tepedir. Parça taşlardan oluşur. Arapça da çakıl taşı anlamına geldiği için “Merve” adı verilmiştir.

Beyaz ve yumuşak bir taş çeşidindendir. Kuran’ı Kerim’de Merve tepesinin, Safa tepesi birlikte Allah Teâlâ’nın şeairi’nden olduğu zikredilir.

“Şüphesiz ki Safa ile Merve, Allah’ın şeairi (nişaneleri)’indendir.” (el-Bakara, 2/158)

Hac ya da umre esnasında Kâbe tavaf edildikten sonra, bu iki tepe arasında sa’y yapılır. Safa, Merve tepesinin tam karşısında yer almaktadır. İki tepe arasında Kudayd denilen bir çukur yer alır. Bu kısımda İslam dan önce Evs ve Hazrec’lilerin putları Menat’ın bulunduğu ve oradan da Kudayd’a inilen Müşellel adı verilen bir tepe vardır.

Hz. İbrahim (a.s), Hz. Hacer’i oğlu Hz. İsmail ile beraber Allah’ın emrine uyarak, hiç kimsenin olmadığı, yiyecek ve içecek bulmanın mümkün olmadığı bir yer olan Mekke’ye getirip bıraktı. Yanlarında bir miktar yiyecek ve bir testi suları vardı. Hz. İbrahim (a.s) oradan ayrıldıktan bir süre sonra çocuk susuzluktan dolayı ayaklarını yere vurmaya başladı. Yanlarında ki su bitmiş olduğundan Hz. Hacer su bulunan bir yer görmek amacıyla Safa tepesine çıktı. Etrafa bakındı, bir şey göremedi. Bunun üzerine karşı tarafta olan Merve tepesine gitti. Merve tepesinde de etrafa bakındı, yine bir şey göremedi.

Bu iki tepe arasında bulunan kudayd denilen yer, o dönemde oldukça çukurdu. Hz. Hacer bu yere indiği zaman oğlu İsmail’i göremiyordu. Bundan dolayı çukura geldiğinde hızlı adımlarla yürüyordu. Bu gidip gelmeyi yedi kere tekrar etmişti. Çaresiz bir şekilde çocuğunun yanına döndüğünde, oğlunun ayaklarının dibinden su kaynadığını gördü ve suyun akıp gitmesine engel olmak için, etrafını çevreledi.

Mekke ve çevresinde yaşayan insanlar, bir süre sonra yeniden Allah Teâlâ’nın emirlerinden sapmışlar, putlara da tapınarak şirke düşmüşlerdir. Cahiliye döneminde Merve üzerine de put dikmişlerdi ve müşrikler burada sa’y yaparken onlara saygı gösterirlerdi.

Mekke’nin fethi ile birlikte bütün putlar kırılmıştı. Şirki terk edip Müslüman olanlar sa’y konusunda şüpheye düşmüştü. Bunun üzerine Allah Teâlâ şu ayet-i kerime’yi nazil etmiştir.”Şüphesiz ki Safa ile Merve Allah’ın şeairindendir. Artık kim ki, hac veya umre niyetiyle Kâbe’yi ziyaret ederse, bunlar arasında tavaf etmesinde kendisine bir günah yoktur. ”(el-Bakara,2/158)

Mekke’de Tavaf Nasıl Yapılır?

TAVAF

Bir şeyin etrafında dolaşmak, dönmek anlamına gelir.

Hacer-ül esved’in bulunduğu köşeden veya hizasından başlayıp, Kâbe’nin etrafında yedi defa dönmektir. Her bir dönmeye şavt denir. Yedi şavt bir tavaf olur. Ziyaret tavafı farz olup, haccın iki rüknünden biridir. ifada tavafı denilen bu tavaf yapılmazsa, hac tamam olmaz.

TAVAFIN YAPILIŞI

Hacer-ül esved hizasına gelmeden önce niyet edilir.

“Allah’ım! Senin rızan için umre tavafı yapmak istiyorum. Bunu kolaylaştır ve kabul eyle.”

Tavafa başlamadan önce erkekler ıztıba yaparlar. Hacer-ül esved’in hizasına gidilir. Bu esnada tekbir, tehlil getirilir ve dualar okunur.

Hacer-ül esved’in hizasına varıldığında, el içleri Kâbe’ye doğru olacak şekilde namaza durur gibi, omuz yâda kulak hizasına kadar kaldırılır.”Bismillahi allahu ekber”denilir. Sonra hacer-ül esved istilam edilir. Yani eller hacer-ül esved üzerine konulup öpülür. Yalnız hac mevsiminde bu pek mümkün olmamaktadır. Aşırı kalabalık dolayısıyla yaklaşmak imkânı olmazsa, el sürülür. Eğer ki bu da mümkün olmaz ise, uzaktan elle işaret edilip sağ avuç içi öpülmekle yetinilir. Hacer-ül evsedi istilam etmek sünnettir. İstilam esnasında aşırı kalabalık olduğundan yaklaşmak her zaman mümkün olmuyor. Onun için böyle durumlarda uzaktan elle istilam etmek en güzel tavır olur. Hem kendimiz sıkıntı yaşamayız, hem de hacer-ül esved’i öpeyim derken, başka insanlara zarar vermeyiz.

Kâbe sola alınarak tavafa başlanır. Her şavt başında şu dualar okunursa iyi olur:

“Allah bütün eksikliklerden uzaktır. hamd, allah’a mahsustur. Allah’tan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür. Bütün güç, kuvvet ve azamet şanı yüce Allah’a aittir. Salât ve selam, efendimiz Muhammed aleyhisselam’a olsun. Allah’ım! Sana iman ederek, kitabını tasdik ederek, verdiğim sözü yerine getirerek ve peygamberinin sünnetine uyarak, bu ibadetimi yerine getiriyorum.”

Tavaf, hatim’in dışında yapılır. Tavaf sırasında dualar edilir. Tekbir ve tehlil getirilir. İlk üç şavtta erkekler remel yaparlar. Abdest bozulması ve tavafı yapmaya engel olacak her hangi sebep olmadığı sürece, tavafa ara verilmemesi gerekir.

Hacer-ül esved köşesine veya hizasına gelindiğinde ilk şavt tamamlanmış olur. Beklemeden tekrar istilam yapılır, ikinci şavta devam edilir. Diğer şavtlarda aynı şekilde yapılır. Yedinci şavt sonunda hacer-ül esved tekrar istilam edilir ve tavafa son verilir.

Tavaftan sonra harem-i şerifin uygun bir yerinde iki rekât namaz kılınır. Kerahet vakti değilse, tavafın hemen arkasından kılınması daha uygundur.

Tavaf namazının ardından dua edilir ve zemzem içilir.

Sonra ise hecer-ül esved tekrar istilam edilir ve sa’y yapmak için safa tepesini gidilir.