Umre Tavaf ve Say Duaları

Umre yapmak isteyen kimse, ilk olarak ihram hazırlıklarına başlar. Gerekli vücut temizliğini yapar. İki rekât ihram namazı kılarlar. Namazın birinci rekâtında Fatiha süresinden sonra Kafirün suresini, ikinci rekâtından sonra ise Fatiha suresinden sonra İhlâs suresini okurlar.

Umre yapmak isteyen kimse mikat sınırını geçmeden, ihrama girer. İhrama niyet etmek ve telbiye getirmek suretiyle girilir.

“Allah’ım umre yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaştır ve onu kabul buyur.” diyerek diliyle ifade ederek niyet edilir.

Niyet ettikten sonra,

“Buyur Allah’ım buyur! Buyur, senin hiçbir ortağın yoktur. Buyur, şüphesiz her türlü övgü, nimet, mülk ve hükümranlık sana mahsustur. Senin ortağın yoktur.” diyerek telbiye getirilir. Böylece ihrama girmiş ve ihram yasakları başlamış olur.

Mekke’ye yaklaşıp Harem bölgesine girildiğinde,

“Allah’ım! Burası senin haremindir, emin kıldığın yerdir. Beni cehenneme girmekten koru. Kullarını dirilttiğin gün beni azabından güvende kıl, beni dostlarından ve itaatkâr olanlardan eyle” diyerek dua edilir.

Mekke’ye abdestli girmek sünnet olup, gündüz vakti girmek ise müstehaptır. Yürürken ya da vasıta ile giderken tekbir, telbiye, tehlil ve salâvat-ı şerife getirilir.

“Allah’ım! Rahmet kapılarını bana aç ve beni kovulmuş şeytandan koru” denilerek dua edilir ve Mescid-i Harem’e girilir. Kâbe’yi görünce,

“Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih ederim, Her türlü övgü Allah’a mahsustur, Allah’tan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür. Allah’ım! Bu senin evindir. Onu sen yücelttin, Sen şereflendirdin, Sen değerli yaptın. Onun yüceliğini, şerefini ve değerini artır. Ya Rabbi! Onun değerini artıran, onu şereflendiren, ona saygı gösteren kimsenin şerefini, saygınlığını, heybetini, yüceliğini ve iyiliğini artır. Allah’ım! Sen selamsın ve selamet ancak sendendir. Bizi selametle yaşat ve selamet yurdun olan cennetine koy. Ey celal ve ikram sahibi Allah’ım! Sen her şeyden yücesin ve her şeyden üstünsün.” diye dua edilir.

Umre tavafına niyet edilir,

“Allah’ım! Senin rızan için umre tavafını yedi şavt olarak yapmak istiyorum. Onu benim için kolaylaştır ve kabul eyle”

Tavaf tamamlanınca, mümkünse Makam-ı İbrahim’de, değilse uygun bir yerde iki rekat tavaf namazı kılınır.

Umre’nin sa’yını yapmak üzere Safa’ya gidilir. sa’y yapmaya niyet edilir,

“Allah’ım senin rızan için Safa ile Merve arasında yedi şavt olarak umrenin sa’yını yapmaya niyet ediyorum. Sa’yi benim için kolaylaştır ve kabul eyle.” diye dua edilir.

Sa’y bitince tıraş olunur ve ihramdan çıkılır. Böylece umre tamamlanmış olur.

Kabedeki Mucizeler

Yüce yaratıcı, dünya üzerinde bir şehrin özel olmasını istedi. Yeryüzündeki milyarlarca Müslüman’ın o şehirdeki kutsal alanlara yolculuk yapmasını ve oraya yönelerek secde etmesini istemiştir.

Yeryüzünde kendi yüceliğine ve kutsiyetine inanmayanları bu şehre girmekten men etmiştir. Mekke’de ki Kâbe Allah’ın evi, Mekke ise Allah’ın şehri ilan edildi. En sevdiği Peygamberi ve son ilahi kitabı bu şehirde insanlara armağan etmiştir. Sadece o şehirde ki Kâbe isimli bir mescide evimdir dedi. Milyarlarca Müslüman Kâbe etrafında aşk ile tavaf etmektedir.

Dünyanın Altın oran noktasının bu şehir olduğu belirlendi. Sabit olan kutup noktaları arasındaki mesafenin tam altın oran noktasını aldığımızda Mekke sınırları içine düştüğü tespit edilmiştir. O enlem de başka şehirlerin de olduğu doğrudur. Dünya küre olduğu için fiziksel bir başlangıcı yoktur. Fakat insanlar yer belirlemek için insansız alanlarda, büyük okyanusun ortasında ki sanal gün dönme çizgisini; dünyanın ve gps haritalarının köşeleri ilan etmişler ve bütün milletler bu çizgiyi siyasi açıdan, koordinat sistemleri ve saat dilimlerine bağlı tüm küresel değerlerin ortak sınırı olduğunun 18. y.y.da kararını almışlardır. İşte bu küresel değerler temel alınarak Mekke’nin, dünyanın gün dönüm sınırlarına olan mesafesini doğu, batı eksenli ölçersek altın orana tam olarak sahip olduğunu görüyoruz. Bu durum gösteriyor ki dünya da altın oran noktasına sahip olan tek şehir Mekke’dir. Acaba tesadüf mü?

Kâbe ilk inşa edildiğinde şimdi ki gibi küp şeklinde inşa edilmemişti. Kâbe ilk yapıldığında tam olarak bir altın oran dikdörtgeni şeklinde inşa edilmişti. Asırlardan beri İslam tarihi boyunca Kâbe’yi restore etmek için iyi niyetli olarak altın orana uyacak şekilde ilk temelleri gibi inşa etmişlerdir. Hatta Peygamberimizin (s.a.v) gençlik yıllarında malzeme yetmemiş ve Kâbe’yi küçük olarak inşa etmek zorunda kalmışlardı.

Bazıları da Peygamber efendimiz(s.a.v)’in zamanında böyle değildi diyerek, yeniden küp şeklinde yapmışlardır. Peygamberimiz(s.a.v) Kâbe’nin ölçüleri için şöyle buyurmuştur.

“Kâbe’nin en uzun kenarı 32 zira idi, en kısa kenarı da 20 ziradır”

Yani 32/20= 1,6 Altın oranı ifade eder. 1.618’in muhteşem bir ifadesi.

Kabe’de Tavaf Eden Melekler

Tavaf, bir şeyin etrafında dönmek, dolaşmaktır. Bir şeyin etrafında dönmek sonsuzluğu ifade eden bir olgudur. Varlığın ilahi korosuna insanın katılması, kulluğu kabul edilmiş insanın cennette göstereceği sevinme ve huzur halinin bir ifadesidir.

Tavaf, insan için melekleşme anlamına gelir.

Hz. Peygamber efendimiz(s.a.v) buyuruyor:

“ Bir kavme benzemek isteyen, onlardandır.”

Gökte, Beytü’l-Mamur tam Kâbe’nin hizasındadır. Melekler onu tavaf ederler. İnsanların Kâbe’yi tavafı, Meleklerin tavafı gibidir. Zamanla insanların çoğu melekler gibi, tavaf etmekten aciz kaldılar. İmkânları ölçüsünde onlara benzemekle sorumlu tutulmuşlardır.

“ Bilmiş o ki sen, Kâbe’yi tavaf ederken, Arş-ı Azamı kuşatıp etrafında dönen meleklere benzersin. Maksut olan, yalnız cisminin Kâbe etrafında dönmek olduğunu sanma. Asıl maksat Beyt’in Rabbi’ni hatırlamakla kalbin tavaf etmesidir.”

İhlâs ve samimi bir şekilde Kâbe’yi tavaf edenler, Arş-ı Azamı veya Beytü’l Mamuru tavaf etmiş gibidirler. Bu durum tavaf yapanların melekleşmesi ve meleklerin seviyesine yükselmesi anlamına gelmektedir.

Kâbe’yi tavaf etmek bir şekilde namazdır. Hz. Peygamber ( s.a.v) Kâbe’yi tavaf etmeyi en kıymetli amel olarak nitelemiştir.

“ Kâbe’yi çokça tavaf edin, zira kıyamet gününde sahifelerinizde bulacağınız amellerin en kıymetlisi ve en çok heves edilenlerindendir.”

Bilinmesi lazımdır ki makbul olan tavaf, kalbin huzuru ilahideki tavafıdır. Kâbe baş gözü ile görülmeyen o melekler âleminin bu mülk âleminde bir timsalidir. Nihayet beden, gayb âleminden olup göz ile görülmeyen kalbin, şu âlemde müşahede edilen bir örneğidir. Aslında görülüp müşahede edilen bu âlem, Allah Teâlâ’nın kapısını açtığı kişiler için, müşahede edilmeyen âlem-i melekûtun bir yoludur.

Kâbe, ilk olarak melekler tarafından kurulmuştur. Her unsuruyla aslında tavaf halinde olan kâinat, insanlara özel tavaf noktası olarak, madde ve mekân olarak meydana geldi.

Tavafla ilgili çok rivayet vardır.

“Şu Beyt’e her gün yüz yirmi rahmet iner; Altmışı tavaf edenlere, kırkı namaz kılanlara, yirmisi de Beyt’e bakanlara bölünür.”

“Bu Beyt’i yedi kere başıkabak, yalın ayak tavaf eden, bir köle azad etmiş gibidir. Yağmur altında yedi kere tavaf edenin geçmiş günahları mağfiret olunur.”

“Yedi tavaf bir umre’ye, üç umre’de bir hacca muadildir.”

Kabe İmamları

Kabe’de imam olmak oldukça zor bir görevdir. Kâbe’de yüz binlerce hatta hac döneminde milyonlarca Müslüman’a namaz kıldırmak için güçlü maneviyat yapısına sahip olunması gerekmektedir.

Kabe imamlarının seslerini dinleyen herkes mest olmaktadır. Bir de o mübarek topraklarda namaz kılıyorsanız o müthiş atmosferli yerde yankılanmakta olan ayetler gönlümüzü rahatlatır. Rabbimizin kelamını gönlümüze zihnimize işlemeye başlar. Ayetler en güzel kıraatlerle birlikte arşa doğru yükselirken insanı da bu atmosfer bambaşka yerlere götürür. Sonra insan doğal olarak merak eder, Bu gönlümüzü böylesine titreten, gözyaşları içerisinde bizleri bırakan bu güzel sesli insanlar kimdir? Bu isimler kimi zaman Abdullah el-Juhany, kimi zamanda Şeyh Ghazzawi. Bu güzel sesli Mekke imamları nasıl seçiliyor, kimlerdir bunları tanıyalım.

Kabe’de imamlık yapmak çok zor bir görevdir. Yüz binlerce hatta kimi zaman milyonlarca insana imam olmak için güçlü bir maneviyat yapısı gerekir. Bu sorumluluğun farkında olacak imamların seçilmesi önemli işlerdendir. İmam olacak kişilerin, İslami ilimlerde gerekli yeterliliklere sahip olması gerekmektedir. Bununla birlikte gerekli tebliğ ve irşad vazifesinin yerine getirilmesi beklenilir. Çünkü bu imamların görevleri sadece Müslümanlara imam olup namaz kıldırmak değil İslam’ın her yere ulaşmasını sağlamakta da görevleri arasında yer alır.

Aranan temel kriterler arasında: hafız olması, sesinin güzel olması, iyi bir kıraatinin olması gibi özellikler bulunur. Mekke imamlarının kıraatlerinin farklılık gösteriyor olup bu özelliklerin üzerinde önemle durulması gerekir.

KABE İMAMLARININ İSİMLERİ

  • Şeyh Abdullah Awad el Juhany: 2007 yılı Temmuz ayında Mekke’ye imam olarak atanmıştır.
  • Şeyh el-Ghamdi Khaled: 2008 yılı hac mevsiminden sonra Mekke’ye imam olarak atanmıştır.
  • Şeyh Salih bin Abdullah el Humaid: Suudi Şura Meclisinin başkanıdır.
  • Şeyh Usama bin Abdullah el Khayyat: 1997 yılında Mekke’ye imam olarak atanmıştır. Babası da aynı zaman da 1952 yılında Kâbe imamlığı olarak görevlendirilmişti.
  • Şeyh Salih el-Talib: 2003 yılından itibaren Kâbe imamlığı ve Mekke Yüksek Mahkemesi yargıcıdır.
  • Şeyh Faisal el-Ghazzawi: 2008 yılında Mekke’ye imam olarak atanmıştır.
  • Şeyh Bandar el-Baleelah: 2013 yılında Suudi Kralının emriyle Kâbe’ye imam olarak atanmıştır.

Umrenin Sünnetleri Nedir

Ziyaret etmek anlamına gelir. Müslümanların Kâbe’yi ziyaret etmesine umre denilir. Ziyaret şekli hacca benzer. Fakat hac gibi Zilhicce ayında yapılması şart değildir.

Umre: Belirli bir zamana bağlı olmaksızın ihrama girerek Kâbe’yi tavaf etmek, Safa ile Merve arasında sa’y yapmak ve tıraş olup ihramdan çıkmaktır.

Umre yapmak sünnettir. Umre için belirli bir zaman yoktur. Arife ve onu izleyen kurban bayramı günleri dışında, yani beş günün dışında her zaman umre ziyareti yapılabilir.

Hac zamanı dışında yapılan hacca umre denir. Bu vazifeyi yerine getiren kişiye de hacı yerine yarı hacı (mutemir) denilir.

Umre’nin farzı iki tanedir. Bunlardan ihram şarttır. Tavaf ise rükündür.

Umrenin vacipleri, sa’y yapmak ve tıraş olup ihramdan çıkmaktır.

Müslümanların ömründe bir defa umre yapmaları sünnettir.

Umrenin çok fazla fazileti ve sevabı vardır. Hele ki özellikle Ramazan ayında yapılan umrenin sevabı çok fazladır. Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v) umre hakkında şöyle buyurmuşlardır; “Umre, diğer bir umre ile arasındaki günahları siler.” ve “Ramazan ayında yapılan umrenin sevabı bir haccın sevabına denktir.” Kuran-ı Kerim’de “ haccı ve umreyi Allah için tam yapın” buyrulmaktadır.

Ebu Hureyra (r.a)’ın rivayet ettiğine göre, Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “ Umre, ikinci bir umreye kadar yapılan (küçük) günahlar için kefarettir. Kabul olan bir hac ise, onun cennetten başka bir karşılığı yoktur.”

Cabir(r.a)’ın rivayet ettiğine göre, Resulullah şöyle buyurmuştur:” Hacılar ve umre yapanlar Allah’ın elçileridir. Dua ederlerse duaları kabul olunur, tövbe ederlerse mağfiret olunurlar.”

Bulunulan yere göre mikat sınırında ya da harem bölgesi dışında usulüne göre ihrama girilir. Harem-i Şerif’e gelince: “Allah’ım senin rızanı kazanmak için umre tavafını yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaştır ve kabul buyur.” diye niyet edilerek umre tavafı yapılır. Tavaf namazı kılındıktan sonra, “ Allah’ım, senin rızanı kazanmak için umrenin sa’yını yapmak istiyorum. Bana kolaylık ver ve onu benden kabul buyur.” diye niyet edilir, Safa ile Merve arasında umre sa’yı yapılır. Sa’y bittikten sonra, uygun bir şekilde saçlar tıraş edilir. Böylece umre tamamlanmış olup, ihramdan çıkılır.

Ucuz Umre

2016 yılı Ramazan umresi, 7 günlük, 12 günlük, 14 günlük, 20 günlük olarak Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açıklandı. Buna göre fiyatlar seçilen konaklama türlerine ve gün sayısına göre farklılık göstermektedir.

En ucuz umre turu 840 dolardan başlıyor olup, üst sınır ise seçilen konaklama türüne göre değişmektedir.

Umre turları diyanet işleri başkanlığı ve yetkili acenteler tarafından düzenlenmekte olup, fiyatlar da firmalara göre değişiklik olmaktadır. Ekonomik fiyatlar olduğu gibi konforlu otel fiyatları da vardır. Herkes bütçesine uygun olanı seçmeli, firmalar arasındaki rekabet durumunu iyice incelemelidir. Umre turlarında paket program ve taksitlendirme de yapılmaktadır.

DİYANETE MAHSUS HİZMETLER

  1. A) Eğitim ve irşat hizmetleri umre ibadetini bir manevi yenilik olarak görmek, yolcuların usulüne uygun ve bilinçli bir şekilde ibadetlerini yerine getirebilmeleri için umre yolcularına, yolculuk öncesi ve yolculuk esnasında eğitim, irşat ve bilgilendirme seminerleri verilir.
  1. B) Havaalanları ilgili hizmetlerde umre yolcularına yardım etmek ve en iyi hizmeti vermek için, gerek yurt içinde gerekse yurt dışındaki havaalanlarında gereken tedbirler alınır. Yolcular mümkün olduğu kadar kendilerine en yakın havaalanından kutsal topraklara uğurlanır. Yeterli sayıya ulaşılamadığı zaman uçulacak havaalanına intikalleri karayolu veya havayolu ile başkanlık tarafından karşılanır. Çok az da olsa bazen gidiş ve dönüşlerde uçakların iniş iznine bağlı olarak erteleme olabilmektedir.
  1. C) Sağlık ve yemek hizmetlerini, umre yolcularının ibadetlerini en güzel şekilde yerine getirebilmesi için gereken gayret gösterilmektedir. Sağlık ekipleri Mekke ve Medine’de hizmet vermektedir. Hastane gerektiren durumlarda tercümanlar aracılığıyla mahalli hastanelerden yararlanılmaktadır. Yolculara otellerinde sabah ve akşam olmak üzere iki öğün yemek hizmeti verilmektedir. Her umre yolcusunun 5 litre zemzem hakkı vardır.

VİZE İÇİN GEREKLİ EVRAKLAR

  • Umreye gidecek kişinin tur tarihi itibariyle en az 1 yıl geçerli çipli pasaport.
  • T.C. kimlik numaralı, 1 adet nüfus cüzdanının fotokopisi.
  • Arka fonu beyaz 2 adet fotoğraf.
  • Menenjit aşı kartı.
  • 45 yaşın altında olup eşleriyle beraber gidecek bayanlardan, vukuatlı nüfus kayıt örneğinin aslı.
  • 45 yaş altı bayanlar ile 18 yaşın altındaki erkeklerden, birinci derece akrabası ile gidecek olanlardan akrabalık belgesi.

Umre Rehberi

UMRE: Mikat’ta ihrama girip, Kâbe’yi tavaf ve ziyaret edip, Safa ile Merve tepeleri arasında sa’y yaptıktan sonra, Tıraş olup ihramdan çıkmaktır.

DUA ETMEK

Bu fırsatı bizlere veren yüce Allah’a tesbih ve tenzih ederiz. Şüphesiz biz Rabbimize döneceğiz. Allah’ım bu yolculukta senden iyilik ve rızana uygun işler isteriz. Bu yolculuğu bize kolaylaştır. Allah’ım yolculuk ta sahibimiz sensin, sıkıntılardan, kötü duruma düşmekten, dönüşte malımızı, ailemizi ve evlatlarımızı kötü bir durumda bulmaktan sana sığınırız.

UMRE İLE İLGİLİ TERİMLER

MENASİK: Hac ve umrenin eda edilmesiyle ilgili amellerin tamamına menasik denir.

MİKAT: Hıll bölgesini dünyanın diğer bölgelerinden ayıran sınırlardır. Müslümanlar hac veya umre yaparlarken bu sınırlardan ihramlı olarak geçerler.

İHRAM: Hac veya umre yapmak isteyen kimsenin, normal zamanlarda yapması mübah olan bazı fiil ve davranışları niyet ile başlayıp, bu ibadeti bitene kadar kendisine yasaklamasıdır.

ERKEKLERİN İHRAM KIYAFETİ: Rida ve izar adı verilen, modeli ve dikişi olmayan, bir parçası belden bağlanan, diğeri de omuzdan sarkıtılarak vücudu örten iki parça kumaştır.

KADINLARIN İHRAM KIYAFETİ: Yüz ve eller dışında vücudun tamamını örten, tesettüre uyan ve ziynet içermeyen sade normal kıyafetlerdir.

İHRAM NAMAZI: İhram kıyafetini giyindikten sonra hac veya umre’ye niyet etmeden önce kılınan iki rekât namazdır. Bu namaz sünnettir.

TELBİYE: İhrama girdikten sonra, niyet edilir ve Kâbe’yi görünceye kadar tekrar edilen duadır.

“Lebbeyk Allahümme lebbeyk, Lebbeyke la şerike leke lebbeyk, İnnel hamde venni-mete leke velmülk. La şerike lek”

TEHLİL: “La İlahe İllallahü vahdehü la şerikeleh lehülmülkü velehülhamdü ve hüve ala külli şey’in kadir”

TEKBİR: “Allahüekber” lafzı ile başlar. Allah’ın en büyük olduğunu ifade eder.

KÂBE: Yeryüzünün en kutsal yeridir. İbadet maksadıyla yapılmış ilk binadır. Allah’ın ev’idir.

HACER-ÜL ESVED: Kâbe’nin doğu köşesinde tavafa başlama işareti olarak konulmuştur. Cennet’ten gönderilmiş bir taştır.

İSTİLAM: Tavafa başlarken ve tavaf sırasında her bir şavt’ta hacer-ül esved’e selam vermektir.

ZEMZEM: Allah’ın(c.c) Hz.Hacer ve oğlu Hz. İsmail’e ihsan ettiği suyun adıdır.

SAFA VE MERVE: Sa’y ibadetinin başlangıç ve bitiş ve bitiş yeri olan iki tepenin adıdır.

SA’Y: Safa’da başlayıp, Merve’de biten dört gidiş ve üç gelişten oluşan usulüne uygun yürümektir.

Hacılar Vakfeye Ne Zaman Duracak

Vakfe: Durmak, ayakta dikilmek anlamına gelir. Hac yapan kimselerin, belirli vakitte Arafat ve Müzdelife’de durmasını ifade eder.

Arafat vakfesi, haccın iki rüknün den biridir ve farzdır.

Arafat, Mekke-i Mükerreme’nin güney doğusunda altı saat uzaklıkta bulunan bir yerdir.

Arafat vakfesi, hac yapacaklar için Arafat’ta durmak zamanıdır. arafatta durma zamanı zilhicce ayının 9.’una rastlayan arefe gününün zeval vaktinden itibaren kurban bayramı ilk gününün fecrinin doğuşuna kadar olan zamanın herhangi bir kısmıdır. Bu müddet içinde bir saat, dakika bile olsa beklemekle bu farz yerine gelmiş olur. Yani Arafat’ta uyanık olmuş, uykuda olmuş, baygın durumda olmuş ya da her ne şekilde olursa olsun, fark etmez. Bu görevi yerine getirmiş sayılır.

Belirtilen süreden önce ya da sonra Arafat’ta durmakla vakfe farizası yerine getirilmiş olmaz. Ancak zilhiccenin hilalinde şüphe olur da zilkade otuz gün olarak tamamlanmış bulunur ve sonradan zilkadenin yirmi dokuz gün olduğu anlaşılırsa, bu takdirde Arafat’ta durmanın ilk kurban bayramı gününe rastlamış bulunması istihzan yolu ile caizdir ve yeterlidir.

Hacıların arefe günü sanarak Arafat’ta durdukları günün tevriye (zilhiccenin sekizinci) günü olduğu anlaşılırsa, bu bekleme yeterli olmaz. arefe günü yeniden durmaları gerekir. şöyleki, bütün insanlar tarafından vakfe ve farz tavaf yapıldıktan sonra; haccın sahih olmadığına (bir gün önce yapıldığına) dair ortaya çıkacak haberler ve şahitlikler artık dinlenmez.

Zeval vaktinden önce Arafat bölgesinde bulunmak, mümkünse vakfe için gusül abdesti almak, öğle ve ikindi namazlarını birlikte kılmak, vakfe esnasında abdestli olmak, cebel-i rahme denilen tepenin yakınında yapılmalıdır. Arafat’ta bulunulan zaman içinde ibadetle meşgul olmak, tekbir, telbiye tehlil ve salâvat getirmek, istiğfarda bulunmak, kendi, anne, baba ve tüm İslam âlemi için dua etmek, vakfeyi namazın peşinden yapmak, vakfeyi kıbleye dönerek yapmak vakfenin sünnetidir.

Müzdelife vakfesi, hac edenlerin arefe gününü, bayrama bağlayan, zilhicce ayının 9.unu 10.una bağlayan gece, mina ile Arafat arasında, harem sınırları içindeki müzdelife denilen mekânda vakfe yapmaları vaciptir. O geceyi burada geçirmek ise sünnettir.

Hacılar arefe günü güneş battıktan sonra, Arafat’tan müzdelife’ye gelirler ve burada akşam ile yatsı namazını cem ederek yatsı namazı vaktinde kılarlar. Sabaha kadar burada kalıp, dua ederler. Bayram günü sabah namazını burada kıldıktan sonra Mina’ya hareket ederler.

Hac Diyanet Kayıt

1-2017 yılı hac ön kayıt ve kayıt yenileme işlemleri;  OCAK 2017 tarihleri arasında yapılacaktır.

  1. A) 2017 yılında hacca gitmek üzere ilk defa kayıt yaptırmak isteyenler internet sayfamızda yayınlanan hac ve umre tahsilâtı yapan bankalardan birine 20 TL ön kayıt ücretini yatırdıktan sonra müracaatlarını başkanlığımız http://hac.diyanet.gov.tr internet adresinden elektronik ortamda veya müftülüklerden temin edecekleri form dilekçe ile doğrudan müftülüklere yapabileceklerdir.

B)2016 yılında kuraya katılanlardan hacca gidemeyenlerin kayıt yenileme işlemleri başkanlığımızca elektronik ortamda otomatik olarak yapılacak ve bunlar kayıt yenilemiş sayılacaktır. Ancak;2015 yılı tercihlerinden; kayıt il ilçesi, iletişim bilgileri, telefon bilgileri, hac konaklama türleri ve kuraya birlikte gireceği kişilerde değişiklik yapmak isteyenler ile müracaatlarından vazgeçenler müftülüklere başvurarak gerekli değişiklikleri müracaat süresi içerisinde yapabileceklerdir. Hac kura sonuçları ile kesin kayıt bilgileri SMS yoluyla hacı adaylarına bildirileceğinden özellikle cep telefon bilgilerinin güncellenmesi gerekmektedir. Değişiklik yaptırmak istemeyenlerin herhangi bir müracaat yapmasına gerek yoktur.

2-Müftülüklere doğrudan form dilekçe ile müracaat edenler; nüfus cüzdanı fotokopisi ile banka dekontunu dilekçeye mutlaka ekleyecek, müftülüklerde kayda aldıkları dilekçenin bir fotokopisini müracaat edene verecektir.

3-İlk defa kayıt yaptıracaklar kişi başına 20 TL ilgili banka hesabına yatıracaktır. Kayıt yaptırdıktan sonra vazgeçenler ile hacca gidemeyenlere bu ücret iade edilmeyecektir.

4-Müftülüklere yapılan müracaatlarda kayıt parasını yatırdığına dair dekontu, müracaat dilekçesi ile birlikte süresi içerisinde müftülüklere teslim etmeyen ve kayıt numarası da almayanların müracaatları geçerli olmayacak, bunlar kuraya dâhil edilmeyecek, talep etmeleri halinde ise yatırdıkları para kendilerine iade edilecektir.

5-2017 yılında çekilecek kura sonrası kesin kayıt hakkı sırası gelenlerden süresi içerisinde kaydını yaptırmayanlara, bu husus müteakip yıllarda müktesep bir hak teşkil etmeyecektir.

6-Müracaatlarda; eş, anne, baba, kayınbaba, kayınvalide, kardeş ve çocukların birbirleri ile veya hiçbir akrabalık bağı olmayanların istemeleri halinde 10 kişiyi geçmemek üzere grup halinde, günlük aktivitelerini kendi başlarına yerine getiremeyecek derecede engelli vatandaşlarımızın ise hacca hiç gitmemiş refakatçileri ile birlikte kuraya girme talepleri kabul edilecektir.

7-Hacca götürülmek istenilen çocukların, ebeveynleri ile birlikte ön kayıtlarının müftülükler veya internet yolu ile yapılmasına. Bunlardan ilk defa müracaat edenlerin ise ön kayıt ücretini yatırmış olması gerekmektedir.

Hacda Arafat’da Ne Yapılır

Hanefi mezhebine göre: haccın üç farzı vardır. İhram, Arafat vakfesi ve ziyaret tavafıdır. Hac bu farzların sıraya uyularak yerine getirilmesiyle eda edilmiş olur. Bu farzlardan ihram şart, diğer ikisi ise rükündür. Arafat vakfesinin gününü geçiren kişi o yıl hac yapma gününü kayıp etmiş olur. Sonra yarım bırakmış olduğu haccı kaza eder.

Arafat: mekke’nin yaklaşık 25 km. güneydoğusunda harem sınırları dışında kalan bir bölgedir. Vakfe ise, bir yerde bir süre durmak veya beklemek demektir. arafat vakfesi önemli ve titizlik gerektiren bir rükündür. Çünkü süresi içinde Arafat’ta bulunamayanlar o sene hacca yetişememiş olurlar.

Sevgili peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

“Hac. Arafat’tan ibarettir.”

Bu söz, vakfenin önemini belirttiği gibi, bu vakfeyi kaçırmamak için titizlik gösterilmesi gereğini de ifade eder.

Vakfenin geçerli olmasının şartı ikidir.

1-Hac için ihramlı olmak.

2-Vakfe’yi özel(belirli) yer ve zamanda yapmak.

Vakfenin yeri: Arafat bölgesidir. arafat bölgesinin Mekke tarafındaki sınırı, urene vadisidir. urene vadisi dışında Arafat bölgesinin her yerinde vakfe yapılabilir. Bu vadi Arafat bölgesinden değildir.

Zilhiccenin 9. arefe günü zeval vaktinden yani güneşin tepe meridyeni üzerine geliş vaktinden bayramın ilk günü fecr-i sadık denilen tan yerinin ağarmaya başladığı zamana kadar geçen süredir. Bu konuda mezhepler arasında görüş birliği vardır.

Vakfenin sahih olması için niyet, akıl ve ilim şart olmadığından, belirtilen süre içinde ister şuurlu, ister şuursuz, ister uyanık, isterse uykuda olsun, ister abdestli, istersede abdestsiz olsun, yani her ne durumda olursa olsun, Arafat sınırları içinde bulunan, hatta oradan geçen kimse vakfeyi yapmış olur.

Arefe günü Arafat’ta öğle ve ikindi namazları birleştirilerek kılındıktan sonra kalkılarak kıbleye doğru dönülür. arafat duasının ayakta yapılması müstahaktır. telbiye. Tekbir, tehlil ve salâvat getirilir. Tövbe, istiğfar ve dua edilir. Bir süre bu şekilde vakfe yapılıp bol bol dua edildikten sonra hacılar Arafat’tan ininceye kadar olan süreyi yine ibadet, dua ve zikirle geçirirler.

Güneş battıktan sonra Arafat’tan müzdelife’ye intikal başlayacağından, akşama yakın gerekli şahsi hazırlıklar yapılır. Güneşin batmasıyla birlikte Arafat’tan müzdelife’ye doğru hareket başlar. Kafileler belli bir plan dâhilinde yola çıkarlar. Akşam namazı, müzdelife’de yatsı vaktinde, yatsı namazıyla birleştirilerek (cem-i tehir) kılınacağı için, kendi vaktinde kılınmaz. Yolda yine telbiye, tekbir, tehlil, salâvat ve dua okunur. müzdelife’ye varınca yatsı vaktinde, akşam ve yatsı namazı birleştirilerek kılınır.