Umre Ziyareti Kaç Gün Sürer?

Umre: Belli bir zamana bağlı olmaksızın, usulüne göre ihrama girdikten sonra Kabe’yi tavaf edip Safa ile Merve arasında sa’y etmekten ibarettir. Tavaf ve Sa’y dan sonra tıraş olarak ihramdan çıkılır. Böylece umre tamamlanmış olur.

Ülkemizde hac ve umre ziyaretlerini diyanet işleri başkanlığı organize etmektedir. Belirli zamanlarda bu turlar ilan edilmekte olup, Müslümanlara yardımcı olmaya çalışılmaktadır.

2015-2016 UMRE KONAKLAMA TÜRLERİ

OTEL-1 (7 günlük) 7 günlük umre programı(4 gün veya gece Mekke,3 gün veya gece Medine)

OTEL-2 (10 günlük) 10 günlük umre programı(5 gün veya gece Mekke,5 gün veya gece Medine)

OTEL-3 (12günlük) 12 günlük umre programı(6 gün veya gece Mekke,6 gün veya gece Medine)

OTEL-4(14 günlük) 14 günlük umre programı(7 gün veya gece Mekke,7 gün veya gece Medine)

NORMAL(14 günlük) 14 günlük umre programı(7 gün veya gece Mekke, 7 gün veya gece Medine)

NORMAL(20 günlük) 20 günlük umre programı(13 gün veya gece Mekke,7 gün veya gece Medine)

EKONOMİK(14 günlük) 14 günlük umre programı(9 gün veya gece Mekke,5-6 gün veya gece Medine)

EKONOMİK(24 günlük) 24 günlük umre programı(18-19 gün veya gece Mekke,5-6 gün veya gece Medine)

SÖMESTR EKONOMİK(11günlük) 11 günlük umre programı(8 gün veya gece Mekke,3 gün veya gece Medine)

SÖMESTR NORMAL(11 GÜNLÜK) 11 günlük umre programı(8 gün veya gece Mekke,3 gün veya gece Medine)

DİYANETE MAHSUS HİZMETLER

A- Eğitim ve irşat hizmetleri umre ibadetini manevi bir yenilenme fırsatı haline getirebilmek, yolcularımızın ibadetlerini usulüne uygun ve bilinçli bir şekilde yerine getirebilmelerini temin edebilmek için umre yolcularımıza, yolculuk öncesinde ve yolculuk esnasında eğitim, bilgilendirme ve irşat seminerleri verilmektedir.

B- Havaalanları ile ilgili hizmetler umre yolcularımıza yardımcı olmak üzere ve onlara en güzel hizmeti sunabilmek amacıyla gerek yurt içinde gerekse yurt dışında havaalanlarında gerekli tedbir alınmaktadır.

C- Sağlık ve yemek hizmetleri ibadet sağlıklı insanların eda edebilecekleri bir görevdir. Umre yolcularımızın ibadetlerini en güzel şekilde yerine getirebilmeleri için sağlık ekiplerimiz Mekke ve Medine’de hizmet vermektedir.

D- Servis, gezi ve intikal hizmetleri Mekke ve Medine’de ziyaret yerlerine gezi organizasyonları ve Mekke-Medine arasındaki intikal başkanlığımız tarafından gerçekleşmektedir.

Hacılar Neden Beyaz Giyer?

İhram: Yapılması caiz olan bazı söz ve davranışların hac ve umre yapacak kişiler için belirli bir süre için Allah resulünün getirdiği yasaklar çerçevesinde haram kılınması demektir.

Hac veya umre, niyet edip ihrama girmekle başlar. İhrama giren erkekler, başlarını açarak ve normal giysilerini çıkararak izar ve rida denilen iki parça olan beyaz havluya bürünürler. Hanımlar, normal kıyafetlerini giyerler. Yüzleri açık olmalı, sade ve renksiz kıyafetler giyerler.

Hacca gelenler, sosyal ve ekonomik konumlarını gösteren dünya kıyafetlerini, makam, mevki ve konumlarını, kültürlerini, zevklerini bir kenara bırakarak, Allah önünde herkesin eşit olduğunun sembolü olarak, iki basit giysiye bürünmüş olurlar. Allah önünde mal, mülk madde ve maddi varlığın bir hiç olduğu, tüm Müslümanların bu kutsal iklimde eşit ve kardeş olduğunu ifade eder. Birini diğerinden üstün gösteren hiçbir belirti yoktur. Artık dünya elbiseleri çıkmış sadece kişilikler kalmıştır.

Diğer bir ifade ile kişilikleri çok zaman örten, şahsiyetleri gizleyen süslü elbiseler çıkar,”Takva elbisesi” esas alınır. Burada örtülen iki parça sadece eşitlik sağlar ve avret yerlerini örtmeye yöneliktir. mikat ile başlayan bu kutsal yolculukta asıl giyilmesi gereken elbise ise takva elbisesi; sorumluluk bilincidir. Yüce Allah şöyle buyurur:

“Takva elbisesi daha hayırlıdır” (Araf, 7-26)

Baş açık, ayak çıplak, aç ve muhtaç bir görüntü içerisinde; sonsuz güç ve kudret sahibi yüce Allah karşısında bir anlam ifade etmediğini açıklayacak şekilde girilir harem bölgesine…

Allah’la buluşmaya niyet edilmesi, tövbe edilerek gelinmesi, ihram ile birlikte kendisine yasaklar koyması, bütün günahlardan uzaklaşması, geçici bir süre için beyaz kanatlı meleklere dâhil olması anlamına da gelir. Melekler gibi, Allah’a isyan etmeyecek, ne emir olunmuşsa onu yapacak, nefis ve şehvet gibi beşeri zafiyetlerden uzak olacak, elde ettiği yeni yaşamıyla adeta melekleşecektir.

Giyindikleri beyaz örtüler içindeki hacılar, barış bayrakları açacak, barış sembolü beyaz güvercinlere benzeyerek, harem bölgesine, barış meydanına gireceklerdir.

İhram, ölen her Müslüman’ın giyeceği kefeni de temsil eder. Hacca giden Müslüman’ın ihrama girerken büründüğü giysi ile kabre girerken bürüneceği kefenin benzerliği dikkatini çekecektir. Bir bakıma dünya dışı bir düzene ayak uyduracak ve bunun etkilerini duyacaktır. Dünyada iken ölüm elbisesine, ihrama bürünür, ahrete, mahşer gününe gider gibi kefen giyer.

Hacda Arafatın Önemi

Arafat: Mekke’nin yaklaşık 25 km güneydoğusunda harem sınırları dışında bir bölgedir.

Vakfe: Bir yerde bir süre durmak veya beklemek demektir. Arafat vakfesi önemli ve titizlik gerektiren bir rükündür. Çünkü süresi içinde Arafat’ta bulunamayanlar, o sene hacca yetişememiş olurlar. Arafat vakfesi dışında vaktinde yapılamayan diğer menasik ise, daha sonra kaza edilerek veya fidye ödenerek telafi edilebilir.

Hz. peygamberimiz(s.a.v) şöyle buyururlar;”Hac Arafat’tan ibarettir.”(Tirmizi, Ebu Davud)

Vakfenin geçerli olmasının şartları:

1-Hac için ihramlı olmak.

2-Vakfe’yi özel yer ve zamanda yapmak.

Vakfenin yeri, Arafat bölgesidir. Arafat bölgesinin Mekke tarafındaki sınırı ürene vadisidir. Ürene vadisi dışında Arafat bölgesinin her yerinde vakfe yapılabilir. Bu vadi Arafat bölgesinden değildir. Burada bulunan ”nemire mescidi” nin kıble tarafından bir kısmı da vakfe terinin dışında kalmaktadır.

Zilhiccenin 9. Arefe günü zeval vaktinden, yani güneşin tepe meridyeni üzerine geliş vaktinden, bayramın ilk günü “fecr-i sadık” denilen tan yerinin ağarmaya başladığı zamana kadar geçen süredir. Bu konuda mezhepler arasında görüş ayrılığı yoktur.

Vakfenin sahih olması için niyet, akıl ve ilim şart olmadığından, belirtilen süre içinde ister şuurlu, ister şuursuz olsun, uykuda ya da uyanık olsun, abdestli ya da abdestsiz olsun fark etmez. Arafat sınırları içinde bulunuluyorsa, hatta oradan geçen kimse bile vakfeyi yapmış olur.

ARAFAT VAKFESİNİN SÜNNETLERİ

1-Zilhiccenin 8. tevriye gününü arefe gününe bağlayan geceyi mina’da geçirip, arefe günü sabahı güneş doğduktan sonra Arafat’a hareket etmek.

2-Zeval vaktinden önce Arafat bölgesinde bulunmak ve mümkünse vakfe için gusletmek.

3-Vakfe esnasında abdestli ve kıbleye yönelik olmak.

4-Oruçlu olmamak.

5-Öğle ve ikindi namazlarını cem-i takdim ile kılmak.

6-Zeval vaktinden sonra öğle namazından önce nemire mescidi’ nde hutbe okunması.

7-Vakfe’yi cem-i takdim ile kılınan namazdan sonra yapmak.

8-Mümkün olduğu kadar vakfeyi rahme denilen tepenin yakınında yapmak.

9.Gün boyunca telbiye, zikir, tesbih, dua ve istiğfar gibi ibadetleri çokça yapmak. Kendisi, anne ve babası, çocukları, bütün Müslümanlar ve ümmet-i Muhammed için dualar edilir. İstiğfarda bulunulur.

10-Vakfe esnasında ayakta durmak daha faziletlidir.

Arefe günü Arafat’ta öğle ve ikindi namazlarının öğle vakti içinde birleştirilerek birlikte kılınması sünnettir. Buna cem-i takdim denir.

İhram Yasakları Nedir?

İhrama girme: Hac veya umreye niyet eden kişinin, normal zamanlarda mubah olan bazı fiil ve davranışları hac veya umre bitene kadar kendi nefsine haram kılması demektir.

İhrama giren kişi, için bazı iş ve davranışlar yasaktır. Bunlara ihram yasakları denir. Bu yasaklar ihrama girildiği andan, yani niyet ve telbiyeden sonra başlar, ihramdan çıkıncaya kadar devam eder. İhramlı kişinin ihram yasaklarına uyması vaciptir. Yasakları ihlal edenlere yasağın çeşidine ve ihlal biçimine göre değişen cezalar gerekir.

İHRAM GİYENE YASAK OLANLAR

1-Saç ve sakal tıraşı olmak, bıyıkları kesmek.

2-Koltuk altı ve kasık altı tıraşı tıraşı olmak veya yolmak.

3-Vücudun diğer yerlerindeki kılları kesmek veya koparmak.

4-Tırnakları kesmek.

5-Vücut ya da ihrama (kadınlar elbiselerine) güzel koku sürmek, kokulu sabun kullanmak.

6-Giyim elbisesi olarak hazırlanmış, dikilmiş ya da örülmüş giysileri giyinmek. Bu kıyafetler giyilmez de omuza alınır veya yatarken üzerine alınırsa yasak değildir. Sadece başın açıkta olması gerekir.

7-Başı veya yüzü örtmek, bere, takke giymek ya da sarık sarmak gibi.

8-Erkekler için, topukları kapalı ayakkabı, çorap veya eldiven giymek yasaktır. Kadınlar normal elbiselerini giyerler. İhramlı iken, sadece yüzlerini örtmezler.

9-Cinsel ilişki veya öpme v.s…gibi ilişkiye götüren davranışlarda bulunmak.

10-Şehvet duygularını tahrik eden şeyleri konuşmak.

11-Ta’at’tan ayrılıp, haram fiilleri yapmak.

12-Başkaları ile tartışmaya girmek, kavga etmek, küfür etmek, kötü söz ve davranışlarda bulunmak, diğer hacılara saygısızlık yapmak.

13-Her türlü kara avı yasaktır. Eti yensin ya da yenmesin fark etmez.

14-Av hayvanlarına zarar vermek.

15-Avcıya avı göstermek, ya da avlanmasına yardımcı olmak.

16-Harem bölgesinde ki kendiliğinden çıkan ot ve ağaçların kopartılması, ihramlı ya da ihramsız olsun yasaktır.

17-Hamama gitmek.

18-Hatmi ile başını yıkamak.

Bunları bilerek ya da bilmeyerek, unutarak yapanlara; kurban kesmek ve sadaka verme cezaları gerekir. Ceza olarak kesilen kurbandan ceza sahibi yiyemez.

İHRAMLI İKEN YASAK OLMAYANLAR

İhramlı iken yıkanmak, parfümsüz sabun kullanmak, diş fırçalamak, diş çektirmek, kırılan tırnağı çıkarmak, zarar veren kılı koparmak, kan aldırmak, iğne yapınmak, yara üzerine sargı sarmak, kol saati, yüzük takmak, bilezik takmak, kemer kullanmak, omuza çanta asmak, yüzü ve başı örtmeden üzerine battaniye, pike ve benzeri şeyler alması, palto, hırka benzeri giysileri giyinmeden omuza almak yasak değildir.

Kabe Nerededir?

Kâbe: Suudi Arabistan’ın Mekke şehrinde mescid-i haram’ın yaklaşık olarak merkezinde bulunan kutsal bir yapı.

Müslümanlarca dünya üzerinde ki en kutsal mekân olarak kabul edilmektedir. Müslümanlar namaz kılarken yüzlerini Kâbe’ye yöneltirler. Ölüler yüzleri Kâbe’den geçen meridyene bakacak şekilde gömülür. Kâbe, hac ibadeti için her yıl milyonlarca Müslüman tarafından ziyaret edilir.

M.Ö.800 de inşa edildiği tahmin edilmektedir. Kabe, putperestlerin ve paganların putlarının bulunduğu bir yapıydı.

İslam dininin peygamberi Hz. Muhammed(s.a.v) Kâbe’de köklü değişikliklere gitmiş ve put sayılmayan hacer-ül esved’in dışındaki bütün putları kaldırmıştır. İslam’da Kâbe’nin ilk olarak Adem(a.s) tarafından yapıldığına, ancak ondan geriye sadece temellerinin ayakta kaldığına inanılır.

İbrahim, İsmail ile birlikte Kâbe’nin temellerini yükseltiyor.”Ey rabbimiz! Bizden kabul buyur! Şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin.” diyorlardı.(Bakara suresi 127.ayet)

İslamiyet’ten önce de Araplar tarafından kutsal sayılan Kâbe’de 360 tane put bulunuyordu. Bunların en büyüğü al-ilahi idi ve güneşle evliydi. Üç tanede kızları vardı. Mekke’nin fethinden sonra putlar atılmıştır.

Kâbe tarih boyunca birçok değişikliklere maruz kalmıştır. Çeşitli dönemlerde kısmen ya da tamamen yıkılmış, çeşitli felaketlere maruz kalmış ve sonunda inşa çalışmaları yapılmış bugünkü durumuna gelmiştir. Günümüzde Kâbe’yi barındıran mescid-i haram toplam 361.000 Metrekarelik bir alanı kapsamaktadır.

Kâbe’yi ilk inşa edenin Hz. İbrahim olduğu iddia edilir. Yapı olarak 145 metrekarelik bir alana sahiptir. Yüksekliği 16 metredir. 630 yılında yüksekliğinin bundan daha az olduğunu Mekke’nin fethi günü Hz. Muhammed’in damadı Ali bin Ebu talibi omuzlarına çıkarıp onun da Kâbe’nin üzerindeki putları aşağı indirip kırdığına dair rivayet edilen hadis’ten anlıyoruz.

Yezit ve Abdullah bin Zübeyir savaşında Kâbe, mancınık atışından isabet alarak yıkılmış ve yanmıştı. Abdullah bin Zübeyir Kâbe’yi yıkıp yeniden inşa etti. Mervan döneminde ise Kâbe eski durumuna getirildi.

Yeryüzündeki bütün Müslümanlar, nerede olursa olsunlar namazlarını Kâbe’ye dönerek kılarlar. Kâbe’nin olduğu yöne kıble denir. İslamın beş şartından bir olan hac esnasında Kâbe, farz olan ziyaret tavafı ve vacip olan veda tavafı ile en az iki defa tavaf yapılır. Bunların dışında ise sünnet olan tavaflar vardır. Tavaf saat yönünün tersine bir yönde hacer-ül esved hizasından başlanarak Kâbe’nin etrafında yedi defa dönmektir. Hac esnasında milyonlarca Müslüman aynı anda Kâbe’yi tavaf ederler.

Umrede Ziyaret Edilen Yerler

1-SEVR DAĞI-SEVR MAĞARASI

Mekke’nin güneyinde harem-i şerife yaklaşık 4 km. uzaklıkta,500 m. yükseklikte bir dağdır. Sevgili peygamberimiz(s.a.v)Medine’ye hicret ederlerken en yakın dostu Hz. Ebu Bekir ile beraber bu dağdaki bir mağarada üç gece kaldıktan sonra kızıl deniz sahil yolunu kullanarak Medine’ye varmışlardır.

Allah(c.c)mağarada kaldıkları süre zarfında hep onların yanında olmuş, en yakınlarına geldikleri halde, müşriklere onları göstermemiştir.

2-ARAFAT

Mekke’nin güney doğusuna düşer.şehir merkezine 20 km. uzaklıkta düz bir ovadır. Batı tarafında nemire mescidi,doğusunda ise rahmet tepesi bulunmaktadır. Günahların tamamen affedildiği yeryüzündeki tek mekan burasıdır. İbrahim(a.s)burada haccın nasıl yapılacağını,Cebrail(a.s) dan öğrenmiştir. Cennetten indikten yaklaşık 300 yıl sonra Adem (a.s) Havva annemizle burada buluşmuş. Hac “Arafat’tır” hadisinde beyan edilen yer burasıdır. Burada beklemek haccın en önemli farzlarından birisidir.

3-MÜZDELİFE

Arafat ile mina arasındaki alana müzdelife denmektedir. Arafattan ayrılan hacıların ilk uğradığı mekân burasıdır. Akşam ve yatsı namazları burada birleştirerek cem’i tehir usulü ile eda edilir. Sabah namazına kadar geceyi ibadet, dua, yakarış ve istirahat ile geçiren hacılar, sabah namazını müteakip müzdelife vakfesini de eda ettikten sonra topladıkları taşlarla minaya doğru hareket ederler.

4-MİNA

Bayramın birinci günü müzdelifeden ayrılan hacılar, minaya gelerek vacip olan şeytan taşlama eylemini gerçekleştirirler ve akabinde seçtikleri hac nevi’ne göre hemen, yada ”kurban kesildi.”haberini aldıktan sonra, tıraş olarak ihramdan çıkarlar. Küçük, orta ve büyük şeytanlar buradadır. Bayramın ikinci ve üçüncü günleri buraya gelinerek taşlama eylemi gerçekleşir.

5-AKABE

Mina sınırları içinde kalan bu mekân, sevgili peygamberimize(s.a.v) nübüvvet gönderildikten sonra, Medineli Müslümanlarla gizlice buluşup, anlaşma yaptığı, biat sözü aldığı yerdir.

6-HİRA MAĞARASI-NURDAĞI

300 m. yükseklikte kütle kayalardan oluşan, Beytullaha 5 km. uzaklıkta bulunan bir dağdır. Nur un indiği yer manasında bu ismi almıştır.

7-CENNET’ÜL MUALLA

Annemiz Hz. Hatice(r.a) peygamber efendimizin (s.a.v) dedesi Abdulmuttalip, koruyucu amcası Ebu talip ve birçok saygı değer büyüklerimiz burada yatmaktadır.

8-CİN MESCİDİ

Cennet’ül mualla yolu üzerindedir. Yürüyerek ziyaret edilebilir uzaklıktadır.

9-SEVGİLİ PEYGAMBERİMİZİN DOĞDUĞU YER

Şu anda Mekke Kütüphanesi olarak kullanılan mekân ziyaretçilere açık değildir.

10-HUDEYBİYE

Peygamber efendimizin(s.av)in müşriklerle yaptığı anlaşma yeri olan Hudeybiye Anlaşması olarak bilinen anlaşmanın imza edildiği yer.

CİDDE

Ülkenin ana giriş kapısı olan bu şehir, deniz içindeki cami ve Hz. Havva annemizin kabri buradadır.

Hacca Gidenler Neden Beyaz Giyer?

Hac veya umreye gidenler, ilk olarak başlarını açarlar, genel temizliklerini yaparlar ve normal kıyafetlerini çıkartıp, iki parça olan, izar ve rida adı verilen dikişsiz ve beyaz olan ihram kıyafetlerini giyerler.

Diğer bir ifade ile kişilikleri örten, şahsiyetleri gizleyen, süslü elbiseler atılır. Takva elbisesi giyilir. Burada örtülen iki parça; sadece eşitliği sağlamak ve avret yerlerini örtmek içindir.

Mikat ile başlayan bu kutsal yolculukta asıl giyilmesi gerekenin takva elbisesi olduğu, yani sorumluluk bilincidir. Zira yüce Allah’ın buyurduğu gibi,”Takva elbisesi daha hayırlıdır.”(A’raf,7-26)

Baş açık, yalın ayak, aç ve muhtaç, yokluk ve yoksulluk görüntüsü içinde, sonsuz güç ve kudret sahibinin karşısında kendi güç, kudret, makam, mevki ve varlığının bir anlam ifade etmediğini ortaya koymuş bir vaziyette girilir harem bölgesine… Bu aynı zamanda millet, sınıf gibi insanları ayıran unsurların henüz teşekkül etmediği ilk yaratılıştaki insanı, Hz.Adem’i temsil eder.

Allah’la buluşmaya niyet edilmesi, tövbe edilmesi kulun kendine yeni bir sayfa açması, öyle ki adeta beyaz kanatlı melekler gibi; Allah’a isyan etmeyecek, ne emredilirse onu yapacak, en azından hac süresince nefis ve şehvet gibi, beşeri zafiyetlerden uzaklaşacak elde ettiği yeni kazanımlarla adeta melekleşecektir.

Beyaz örtüler içindeki hacılar, barış bayraklarını açarlar, barış sembolü olan beyaz güvercinlere dönerler. Öncelikle Rabbi ile barışık olduğunu sonra kendiyle barıştığını ve bütün kardeşleriyle barışmaya geldiğini ilan eder. Giyinmiş olduğu beyaz zırh sahibini, öncelikle nefsine, şehvetine ve şeytana karşı koruyacaktır.

Haccın bir boyutu da ölümü, dirilişi ve mahşeri hatırlatmasıdır. Beyaz kefenlere bürünen Müslümanlar, adeta ölümü ve ötesinin bir provasını uygularlar. Konumları ne olursa olsun, bütün insanlar aynı kıyafette, kardeş ve eşit olduklarını ilan ederler Allah’ın huzurunda… İhramla Arafat’ta diriliş ve mahşeri yaşarlar. Böylece ilahi iradeye boyun eğmeye hazır olduklarını ilan ederler.

İhram, her insanın öldüğü zaman giyeceği kefeni temsil eder. Hacca giden Müslüman, ihrama girerken büründüğü giysi ile Kabre gireceği kefenin benzerliğinin bilincinde olacak, artık bir bakıma dünya dışı bir düzene ayak uydurduğunu hissedecek ve etkilerini duyacaktır. Hacı, dünyada iken ölüm elbisesi ihrama bürünür, ahrete mahşer gününe gider gibi kefen giyer. Şimdiye kadar elde ettiği her şey, makam servet, cinsiyet gibi ne varsa hepsi ihramın içinde erir gider ve sadece Rabbine kulluk kalır.

Hacda İhrama Nerede Girilir?

Mikat: İhrama girme yeri ve zamanı demektir. Mekke çevresinde, çeşitli bölge ve ülkelerden hacca gelenlerin, ihrama girecekleri özel yerleri ifade eder. Bir kimsenin hac ve umre için, mikatları ihramsız geçmesi caiz olmaz. Aksi halde kurban veya mikat yerine dönmek gerekir. Ancak mikat yerinden önce ihrama girmek ittifakla caizdir. Hatta Hanefilere göre, bir sakınca doğmayacaksa, ihramı öne almak daha faziletlidir.”hac ve umreyi Allah için tamamlayınız”(el bakara,2-196) ayetinde buna delalet vardır.

İhrama girme yerleri, Mekke’de, Mekke(harem) ile mikatlar arasında(hıll bölgesi)veya mikatların dışında kalan bölgelerde(afakî)oturanlara göre değişiklik gösterir.

1-Mekke’de Oturanlar:

Bunların hac için ihrama girme yeri yine Mekke’dir. hz.peygamber efendimiz (s.a.v)ashab-ı kiram’a hac için ihrama Mekke’nin içinde girmelerini emir buyurmuştur.(ez-zeylai,nasbu’r-raye)Mekke dışında, harem dahilinde evi olanlar da böyledir.Mekkelilerin umre için mikat yeri ise.dilediği her hangi bir yerden girebilir.,hıll in harem bölgesine en yakın olan yeridir.

2-Hıll’de Oturanlar:

Harem bölgesiyle, beş mikat yerinin çevrelediği alan arasında ki bölgeye hıll denir. Hıll de oturanların hac veya umre için ihrama girme yeri ailelerin bulunduğu yer veya bu yerle, harem arasında kalan, hıll den dilediği her hangi bir yerdir.

3-Mikatların Çevrelediği Alan Dışında Oturanlar(Afakî):

Arabistan’da mikatlar dışında oturanlarla, dış ülkelerden hac veya umre niyetiyle hicaz’a geldiği için bölge veya ülkeye göre ihrama girme yerleri belirlenmiştir.

Gelinen ülkelere göre mikatlar:

A-Türkiye, Suriye, Mısır, Mağrip ve Avrupa tarafından deniz yoluyla gelenlerin mikatı cuhfe (rabiğ)dir. Cuhfe ile Mekke arası yaklaşık 187 km.dir

B-Medine den gelenlerin mikatı zülhuleyfe olup, Mekke’ ye yaklaşık 464 km.dir

C-İran, Irak ve diğer doğu ülkelerinden gelenlerin mikatı zat-ı ırk tır. Bu yer yaklaşık 94 km.dir

D-Kuveyt ve Necid yönünden gelenlerin mikatı karnü’l menazil dir.

E-Yemen den gelenlerin mikatı yelemlem olup, Mekke’ye 54 km.dir.

İhrama hac ayları içinde girilir. Hac ayları, şevval ve zilkade ayları ile zilhicce ayları ilk on günüdür. Bu aylar, hac menasikinin başladığı ve devam ettiği aylardır.

Doğrudan Mekke’ye gidecek olan hacı adayları uçaklar Cidde’ye indiği ve Cidde de mikat sınırları içinde bulunduğu için, uçağın kalkacağı havalimanında veya evlerinde ihrama girerler. Gerektiğinde uçak mikat sınırını geçmeden uçak içinde de girilebilir. Ancak zorluğu nedeniyle uçakta ihrama girme tercih edilmemelidir.

Hacda İhrama Girmek Nedir?

İhram: Hususi bir takım hürmetlere girmek. Yani onları iltizam etmektir. Hac ya da umre yapacak kişinin, ilk işi ihrama girmektir. İhrama girmek hac ve umrenin şartıdır. İhrama girmeden hac ya da umre olmaz.

İhrama girene “haram” denir ki, bu ihrama girmiş manasındadır. İhrama giren kişiye ihramlı olduğu sürece muhrim denir.

İhrama girmenin rüknü; niyet ve telbiyedir. Bu ikisinin bir arada olması gerekir. Bunlar olmadan ihrama girme gerçekleşmez. telbiye yapar da, niyet etmezse ihrama girmiş olmaz. Hanefi fukahası; niyetle telbiye’nin arasının açılamayacağını, ikisinin bir arada olması gerektiğini esas alır.

Niyet: Yapılacak olan haccın kalbi ile belirlenmesidir. Ayrıca dil ile de söylenmesi müstehaptır. Temettü haccı dikkate alınarak, umre için şöyle niyet edilir:

“Allah’ım! Umre yapmak istiyorum. Bunu bana kolaylaştır ve kabul eyle.”

Niyet etikten sonra ise telbiye söylenir:

“Lebbeyk allahümme lebbeyk;lebbeke la şerikeleke lebbeyk,innelhamde venni’mete leke vel’mülk la şerikeleke.”

“Allah’ım! Davetine icabet ediyorum. Emrine boyun eğiyorum. Bütün varlığımla sana teslim oldum. Senin hiçbir ortağın yoktur. Tekrar tekrar emrine icabet ediyorum. Şüphesiz hamd sana mahsustur. Nimet senindir. Mülkte senin. Senin hiçbir ortağın yoktur.”

Bu şekilde niyet edilip, telbiye söylenince ihrama girilmiş olur.

İhrama girmeden önce, sünnet ya da müstehap olarak yapılması gerekenler vardır. İhrama girerken bunlara da dikkat edilmesi gerekir. Buna göre:

İhrama girmeden önce, tırnaklar kesilir. Saç ve sakal tıraşı olur. Koltuk altı ve kasık altı kıllarını temizler. Bıyıklarını düzeltir. Mümkün ise gusleder. Gusül mümkün değilse abdest alır ve iki parçadan oluşan izar ve rida adı verilen ihram kıyafetlerini giyinir.

Bayanlar ise; sade ve gösterişsiz normal kıyafetleri ile ihrama girerler. Yüzleri açık şekilde normal başörtüleri ile devam ederler. Özel durumda olanların ise, gusül abdesti almaları tavsiye edilir.

İhrama giren erkekler, ridasını sağ omzunun altından alır ve sol omuz başına koyar. Böylece sağ omuzu açık kalır. Başını açar, ayakkabı ve çoraplarını çıkartır. Terlik ve benzeri şeyler giyinir.

Bundan sonra, kerahet vakti değilse, iki rekât namaz kılar. Namazın ilk rekâtında, Fatiha suresi ile kafirün suresi, ikinci rekâtta ise Fatiha suresi ile ihlâs suresini okur. Namazdan sonra, hac yapmak için niyet eder:

“Allahümme inni üridül hacce feyesirhü li vetekabbelhü mini”

“Allah’ım! Ben haccetmek istiyorum, niyetim budur. Bunu bana kolay kıl ve benden kabul buyur.”

Niyet ve telbiyenin yapılmasından sonra ihrama girilmiş ve ihram yasakları başlamış olur.

İhram Yasakları Nerede Başlar?

Hac veya umre yapacak kişi, ilk önce ihrama girer.

İhram: Kelime anlamıyla yasaklamak(kılmak)demektir. Hac ve umre’ye başlamaya niyet eden kişinin, normal hallerde helal olan bazı hal ve hareketleri ihramlı olduğu sürece kendine haram kılması demektir. İhram yasakları denilen bu yasaklar, telbiye getirmek suretiyle ve umreye niyet ederek, ihrama girmekle hemen başlar.

İhram, iki parçalı bez olup, iple bağlanmaz, düğümlenmez ve kancalı iğne ile tutturulmaz. Hac ya da umre için mikat yerlerini, ihramsız geçerek Mekke-i mükerreme haremine girmeleri haramdır. Mikat yerlerini geçerken, niyet ederek ve telbiye yaparak, usulü ile ihrama girilir. Mikat yerinden önce veya kendi memleketinde de giymek caizdir.

İhrama giren kişiye, ihramlı bulunduğu süre içerisinde; diğer zamanlarda helal olan bazı fiil ve davranışları yapması yasak olur. Bu yasaklara ihram yasakları denir.

Yasak olan davranışlar:

1-Saç ve sakal tıraşı olmak. Bıyıkları kesmek.

2-Koltuk altı kasık altı kıllarını yolmak ya da tıraş etmek.

3-Vücuttaki kılları koparmak veya kesmek.

4-Tırnak kesmek.

5-Vücuda veya ihrama güzel koku sürmek.

6-Giyim eşyası olarak hazırlanmış şeyleri giymek (dikilmiş ya da örülmüş)

7-Başını ve yüzünü örtmesi, takke, bere giyme veya başa sarık sarma gibi.

8-Eldiven, çorap ya da kapalı topuklu ayakkabı giymek.

9-Cinsel ilişkide bulunmak,öpüşmek,oynaşmak,şehvetle tutmak v.s gibi cinselliğe götüren davranışlarda bulunmak.

10-Şehevi duyguları tahrik eden konuşmalarda bulunmak.

11-Ta’at’tan ayrılıp, haram fiilleri yapmak.

12-Başkaları ile tartışmak, kavga etmek, küfür etmek, kötü söz ve davranışlar da bulunmak, gönül kırmak, saygısız davranmak.

13-Avcılık yapmak. Eti yensin, ya da yenmesin fark etmez. Avlanmak yasaktır.

14-Avcıya, avını göstermek ve av için yardımcı olmak.

15-Av hayvanlarına zarar vermek.

16-Harem bölgesinde kendiliğinden çıkan ot ve ağaçların koparılması yasaktır. İhramlı ya da ihramsız olsun fark etmez.

17-Hamama gitmek ve hamamda yıkanmak.

18- Hatmi ile başını yıkamak.

19-Kendi üzerinde bulunan bit ve benzeri şeyleri haşaratları öldürmek ve öldürmek için göstermek.

Bu davranışları bilerek, bilmeyerek ya da unutarak olsun yapanlara, kurban ve sadaka cezaları lazım olur. Ceza olarak kesilen kurbanın etinden ceza sahibi yiyemez. İfrad haccında bir kurban gereken cezaya, karın haccında yapılırsa iki kurban kesmesi gerekir.