Bedir Savaşı Detayları ve Savaş Kimler Arasında Geçmiştir ?

Bedir Savaşı, Müslümanlar ile Kureyş’liler arasında geçen ilk savaştır.Bu savaşın İslamiyet açısından çok önemli olduğu belirtilmektedir.

Müslümanlar bu savaşın sonucunda, Allah’ın izni ile galip ayrılmışlardır. Bu zafer İslamiyet’in temel taşlarının sağlam oturmasında büyük rol oynamıştır. Bu savaşta Müslümanlar’ın içinde olan Ashab-ı Bedir olarak bilinen kişiler, Hazreti Muhammed Aleyhisselam’ın sahabi’sinin içinde önemli bir yere sahiptirler.

Hazreti Muhammed Aleyhisselam, savaş öncesinde secdeye kapanarak;

Ey Allah’ım şu küçük ordu eriyip giderse, yeryüzünde sana ibadet edecek kimse kalmayacaktır.” demiştir.

Bu savaşın Kadir gecesiyle aynı geceye denk geldiği rivayetler arasındadır.

Bu savaş neden yapıldı ?

Müslümanlar’ı hicrete zorlayan Kureyşliler, hicret sebebi ile Müslüman’ların geride bıraktıkları mal varlıklarını kullanıyorlardı. Müslümanlar’ın maddi açıdan sıkıntı çekmesi, bu savaşın gerekli olduğunu gösteren sebeplerden bir tanesidir.

Bedir savaşı ve detayları

Bedir, Medine’nin güneybatısında kalan bir kasabadır. Müslümanlar 305 kişilik bir orduyla, Kureyş’liler ise 950 kişilik orduyla savaşa girmişlerdir. Arap savaşlarının geleneği olan “Er dileme” için taraflar kendi aralarında 3’er kişi seçtiler. 3 karşılaşma yaptılar ve 3 karşılaşmayıda Allah’ın izni ile Müslümanlar kazandı.

Bu savaş’ta Hazreti Ali ( Radiyallahü Anhüm ) önemli bir rol oynamıştır. Savaşın önemli bir yanı ise, Kureyş komutanı, Muhammed Aleyhisselam’ın amcası Ebu Cehil ( Cahilliğin Babası ) ‘in savaş esnasında öldürülmesidir. Kureyş’liler, Ebu Cehil öldükten sonra dağılmışlardır.

Savaşın sonucunda iki taraftan, toplamda yaklaşık 100 kişi ölmüştür. Savaş’tan Allah’ın izni ile Müslümanlar galip çıkmıştır.

Muhacir ve Ensar Nedir ?

Muhacir, Rasulullah Aleyhisselam zamanında, dinleri uğruna evlerini-barklarını, mallarını-ailesini, sevdiklerini bırakarak Medine’ye hicret eden sahabilere verilen genel isimdir.Çoğunluğuna ise Muhacirler ismi verilir.

Muhacirler, Rasulullah’ı o zamanın zorlu şartlarında dahi yalnız bırakmamış ve müşriklerin yoğun baskılarından sebeple, Medine’ye göç etmişlerdir.

Ensar ise, Arapça Lugât’ında ; “yardımcılar, yardım edenler” olarak geçmektedir.Mekke’nin komşu şehri olan Medine’de bulunan insanlar, Rasulullah Aleyhisselam ve sahabisi Medine’ye hicret ettiğinde onlara yardımcı olmuş ve ev sahibine yakışır bir şekilde karşılamış, ihtiyaçlarını gidermişlerdir.

Ensar, Mekke’den gelen misafirlerini o kadar çok sevmişlerdi ki, misafirlerini kendi evlerinde layıkıyla karşılayabilmek için aralarında yarışa bile girmişlerdi. Hatta bu sevgi ve saygı öyle bir hal almış olsa gerek, misafirlerini paylaşamadıkları için kur’a çekmek zorunda kalmışlardır.

Rasulullah Aleyhisselam,  Medîne’ye hicret ettikten beş ay sonra, Muhâcirlerle Ensârı ikişer ikişer kardeş yaptı.

İbn-i Abbâs (Radiyallahü Anhüm) bu konu ile alâkalı olarak şöyle der:

“Rasûlullâh (sav)’in aralarında kurduğu kardeşlik sebebiyle bir Muhâcir, Ensârî kardeşine, aralarında kan bağı bulunan akrabalarından önce vâris olurdu.”