Mekke’de Ziyaret Yerleri

HZ.MUHAMMED’İN DOĞDUĞU EV: Hz.muhammed’in (s.a.v)doğduğu ev, Mekke’nin doğusunda beni Haşim mahallesinde bulunuyordu. Efendimizin dünyaya geldiği Mekke evinin yerinde bugün, daha sonradan inşa edilen ve bir halk kütüphanesi olarak hizmet veren bina bulunuyor. Hacca gidenlerin ziyaret ettikleri yapı içerisinde annesi Hz. âmine hatunun peygamber efendimizi salladığı ağaç beşiği de olduğu gibi korunuyor.

MU’ALLA MEZARLIĞI: mekke’nin tarihi mezarlığı olan mu’alla mezarlığı, mescid-i harem’in 1,5 km kuzeyinde bulunuyor. Peygamber efendimizin dedesi abdülmuttalip, amcası Ebu talip, eşi Hz. Hatice ile oğulları kasım ve Abdullah’ın kabirleri burada bulunuyor. Birçok sahabeye İslam büyüğünün de kabirlerinin bulunduğu mu’alla mezarlığı da şehirde ziyaret edilen önemli yerlerin başında geliyor.

HİRA MAĞARASI: Peygamberliğinden önce Hz. Muhammed’in(s.a.v) inzivaya çekildiği mağara. Peygamber efendimiz 40 yaşına girdiği yılın kadir gecesinde, mağarada ibadet ederken Hz. Cebrail tarafından kendisine ilk vahyin geldiği ve peygamberliğin verildiği yer olan hira mağarası, Mekke ‘de ziyaret edilen kutsal yerler arasında yer alıyor.

SEVR MAĞARASI: Hz.muhammedin(s.a.v)Mekke’den Medine’ye hicreti esnasında Hz. Ebu Bekir ile birlikte Mekkeli müşriklerden gizlendikleri sırada, bir örümceğin mağaranın girişini ağ örerek kapadığı ve peşlerindeki izcinin mağaraya girmesini engellediği biliniyor.

CİN MESCİDİ: cinlerin peygamber efendimizden kuran dinledikleri yerde inşa edilmiş bir yapıdır.

ARAFAT: çevresinde dağların yükseldiği dümdüz bir ovadır. Kurban bayramından önceki gün, hacı adayları Arafat’ta haccın farzlarından biri olan vakfeyi gerçekleştirirler. Cennetten sonra Hz. âdem ve Hz. Havva’nın uzun bir ayrılıktan sonra buluştuğu cebel-i rahme tepesi de burada bulunuyor.

MÜZDELİFE: Arafat ile mina arasında, harem sınırları içerisinde bulunan bölgenin adı müzdelifedir. Hacda Arafat vakfesinden sonra Arafat’tan inen insanların ikinci vakfelerini yaptıkları yerdir. Bayram gecesi Arafat’tan inen hacılar, akşam ve yatsı namazlarını bu meydanda kılarak ve burada bir gece konaklayarak vakfeyi gerçekleştirirler.

MİNA: Şehrin kuzey doğusunda bulunan mina,müzdelife ile Mekke arasında kalan bölgeye deniyor.hac ibadetinde bulunan şeytan taşlama yerleri,kurban kesme yerleri bu bölgede bulunuyor.Arafat’tan inip müzdelife vakfesini tamamlayan hacılar mina’ya gelerek hac vaciplerinden şeytan taşlama görevini gerçekleştirirler. Mina’da şeytan taşlama üç gün sürer.mina,aynı zamanda Hz. İbrahim’in oğlu İsmail’i kurban etmek için götürdüğü yerdir.

AKABE: Peygamber Efendimizin Medine’ye hicretinden iki yıl önce,12 kişilik Medineli grubun İslam’a davete uyarak Müslüman oldukları yer olarak bilinir.

Nur Dağı Mekke

Nur Dağı, Mekke’de bir dağdır. Hz. Muhammed’in (s.a.s) evine bir kilometre uzaklıktadır.

Hz. Muhammed (s.a.s)’e ilk vahiy nur dağının tepesinde bulunan hira mağarasında gelmiştir. Nurdağı kendisini çevreleyen dağlar arasında uzaktan fark edilmekte olup, özel bir yapı arz eder. Bu tepeye neden nur denildiği bilinmiyor. Mekke’den Mina’ya gidilen yolun yakınındadır. Hacılar Mina’da birkaç gün geçirirler. O dönemde tatbik edilen bir âdete göre, yolunu kaybedenlere yardım için bu dağın tepesinde ateş yakılmış olması mümkündür. (m.hamidullah,İslam peygamberi,64-65).

Cebel-i nur ve onun üzerinde bulunan hıra mağarası Hz. Muhammed (s.a.s)’e inen, insanlara ilim ve medeniyet yolunu gösteren ilk vahiye beşiklik yapmıştır:”yaratan Rabbinin adıyla oku. O,insanı alakdan (kan pıhtısından) yarattı. Oku, rabbin en büyük kerem sahibidir. O, (insana) kalemle (yazmayı) öğretti. İnsana bilmediğini öğretti.” (el-alak, 96/1-5) ayetleri burada inmiştir.

Hz. Muhammed (s.a.s) kendisine peygamberlik gelmeden önce de putperestlikten nefret ederdi. Ramazan ayı gelince erzakını alır, cebel-i nur’daki hıra mağarasına çekilir, orada günlerce kalarak tefekküre dalardı. Bundan büyük bir zevk alır ve manevi teselli bulurdu. Cebel-i Nur üzerinde bulunan ve günümüzde de varlığını koruyan hıra mağarası ancak bir insanın ayakta durabileceği kadar yükseklikte ve yatabileceği kadar uzunluktadır.

HİRA MAĞARASI: Peygamber efendimiz (s.a.s)’e ilk vahyin nazil olduğu mağaradır.

hira aslında, Mekke’nin üç mil kuzeydoğusunda bir dağın adı olup bu dağdaki bir mağarada peygamber efendimize ilk vahyin gelmesiyle İslam tarihinde meşhur olmuştur. İlk vahyin geldiği mekân oluşu sebebiyle bu dağa “cebelü’n-nur (nur dağı)” adı da verilir.

Peygamber efendimiz, risalet görevinin kendisine verilmesinden önce, özellikle 35 yaşından sonra Mekke’nin şirk, ahlaksızlık, haksızlık ve zülüm dolu havasından ayrılarak çok defalar bu mağaraya gidip uzlete çekiliyordu. Hıra mağarasında kendisini Allah’a vererek o’nun varlığını, birliğini, kudret ve azametini, insanların aczini ve Allah’a olan ihtiyaçlarını, ama buna karşılık onların isyanını, ahlaksız ve sapıklıklarını tefekkür ederek cenabı Hakk’a ubudiyette bulunuyordu. İşte bu şekilde hak Teâlâ’ya kullukta bulunduğu anlardan birisinde kırk yaşında iken bu mağarada o’na ilk vahiy indirildi ve peygamberlik verildi.

Hıra dağında kuraklık sebebiyle hemen hiç ağaç mevcut değildir. Sadece az sayıda dikenli çalılar vardır. Hıra mağarası bugünde hacıların ziyaret ettikleri yerlerdendir.

Mekke Ziyaret Yerleri

MESCİD-İ HARAM: Yeryüzünde ilk ibadet yeri olan Kâbe-i muazzama’nın etrafında sonradan yapılan caminin adıdır. Çeşitli tarihlerde yenilemek ve genişletmek amacıyla birçok defalar yıktırılıp yeniden yapılmıştır.

KÂBE-İ MUAZZAMA: Mekke şehrinde bulunan ve Allah’ın evi olarak adlandırılan kutsal binadır. Yeryüzünde kurulan ilk ve en önemli evdir. En kıymetli yerdir. Müslümanların kıblesidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) “Bu beyt, İslam’ın direğidir. Kim bu beyt’i ziyaret etmek maksadıyla hac ve umre yapmaya çıkarsa (bu yolda) öldüğü takdirde Allah’u Teâlâ, onu cennetine koymayı, sağ kaldığı takdirde, ganimet ve mükâfatla memleketine döndürmeyi taahhüt eder.”buyurmuşlardır.

PEYGAMBER EFENDİMİZİN DOĞDUĞU EV: Alemlere rahmet olarak gönderilen peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) Mekke’nin doğusunda(şuubu beni Haşim ve zukak’ul mevlid caddesinin leyl çarşısındaki davud-tababia) arasındaki evde doğdu. Hacca gidenler bu evi de ziyaret ederler. İçerisinde Hz. Amine hatunun elleriyle salladığı ağaç beşik, olduğu gibi durmaktadır.

CENNET-ÜL MUALLA MEZARLIĞI: Mekke’deki kabristanın adıdır. Peygamber efendimizin ilk ailesi Hz. Hatice ve bazı sahabeler bu kabristan da yatmaktadır.

HİRA DAĞI: Mescid-i haram’ın kuzey doğusunda, Cebel-i Nur’un zirvesindedir. Peygamberimiz bu mağarada tefekkür ile meşgul oluyordu. Miladi 610 yılının 17.Ramazanında iken Cibril-i emin ilk vahyi getirmişti. Cebrail(a.s) “Ya Muhammed ”Oku!” dedi. Peygamber efendimiz (s.a.v) “Ben okuma bilmem.”dedi. Cebrail (a.s) “Oku, rabbinin ismi ile o rabbin ki yarattı, o insanı bir alaktan yarattı. Oku, o keremine nihayet olmayan rabbindir, kalem ile öğreten de, o insana bilmediği şeyleri öğretti.”mealinde ki kuran-ı kerimin ilk ayetlerini okudu. Bu suretle Resulullah efendimiz(s.a.v) peygamberlikle vazifelendirilmiş oldu.

SEVR DAĞI: Kâbe’nin güneyinde peygamber efendimizle, Hz.Ebu Bekir’in Mekke’den Medine’ye hicretleri esnasında gizlendikleri mağaranın bulunduğu dağdır.

ARAFAT: Arafat, Mekke’nin doğusunda bulunan bir ovadır. Hz.Adem ile Hz. Havva validemiz, cennet’ten sonraki uzun ayrılığın akabinde bu tepede buluşmuş, affı için bu tepenin üzerinde Allah’a yalvararak duaları kabul edilmiştir.

MÜZDELİFE: Arafat ile mina arasında bulunan, bir bölgenin adıdır. Arefe günü güneş battıktan sonra Arafat’tan buraya gelinir. Minada şeytana atılacak taşlar buradan toplanır.

MİNA: Mekke’nin doğusunda bir yerin adıdır. Hac ibadeti esnasında kurban kesilen ve şeytan taşlamak için gidilen yerdir.

MESCİD-İ CİN: Cin süresinin indiği yerde inşa edilmiş olan bir mescittir.

Mekke’de Tavaf Nasıl Yapılır?

Tavaf: Hacer-ül esved köşesinden veya hizasından başlayarak, tavaf niyetiyle Kâbe etrafında yedi defa dönmektir. Her bir dönüşe şavt denir. Yedi şavt bir tavaf demektir.

Hacer-ül esved hizasına gelmeden:”Allah’ım! Senin rızan için umre tavafı yapmak istiyorum. Bunu kolaylaştır ve kabul eyle.”diye niyet edilir. Hacer-ül esved hizasına doğru gidilirken tekbir, tehlil getirilmesi ve dualar edilmesi uygun olur.

Hacer-ül esved hizasına gelince, el içleri Kâbe’ye doğru olacak bir şekilde, namaza durur gibi, kulak hizasına kadar kaldırılır.”Bismillahi allahu ekber.”denildikten sonra hacer-ül esved istilam edilir. Eğer yaklaşmak mümkün değilse, Hacer-ül Esved’e uzaktan elle işaret edilir. Sağ avuç içi öpülür. Hacer-ül evsedi öpmek sünnettir. Fakat aşırı kalabalıktan dolayı yaklaşmak, çok zaman mümkün olmaz. Bu durumda uzaktan selamlamalı ve sünneti yerine getireyim derken, insanlara zarar vermemeye çalışmalıyız.

Kâbe sol tarafa alınarak, tavafa başlanır. Tavafa başlarken ve her şavt başında:

“Allah, bütün eksikliklerden uzaktır. hamd, Allah’a mahsustur. Allah’tan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür. Bütün güc, kuvvet ve azamet şanı yüce Allah’a aittir. Salât ve selam, efendimiz Muhammed aleyhi’s-selama olsun. Allah’ım! Sana iman ederek, kitabını tasdik ederek, verdiğim sözü yerine getirerek ve peygamberinin sünnetine uyarak bu ibadetimi yerine getiriyorum” diye dua edilir.

Tavaf, hatim’in dışında yapılır. İlk üç şavtta erkekler remel yaparlar. Tavaf sırasında dua edilir tekbir ve tehlil getirilir. Kuran okunur. telbiye getirilmez. İçinden gelen bütün dualar, içtenlik ve samimiyetle okunmalıdır. Tavaf’da devamlı olmak lazımdır. Bu nedenle abdest bozulması ya da tavafa engel olacak bir durum olmadığı takdir de ara verilmemelidir.

Yemen köşesine gelinince, bu köşe de istilam edilir. Diğer köşeler de istilam edilmez. Yemen köşesi ile hacer-ül esved köşesi arasında: “Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver. Ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru. İyilerle birlikte cennete koy. Ey mutlak güç sahibi! Ey günahları çok bağışlayan! Ey âlemlerin rabbi.”duası okunur.

Hacer-ül esved köşesine ya da hizasına gelince ilk şavt tamamlanmış olur. Hemen tekrar ikinci şavta başlanır. Aynı şekilde diğer şavtlar da yapılır. Yedinci şavtın sonunda hacer-ül esved tekrar istilam edilir ve tavaf sona erer.

Tavafın bitmesi ardından, harem-i şerifin uygun bir yerinde iki rekât kılınır. Tavaf namazı, kerahet vakti değilse, tavafın hemen ardından kılınması daha uygun olur. Tavaf namazından sonra dua edilir. Zemzem suyu içilir.

Hacer-ül esved, tekrar istilam edilerek, sa’y yapmak için safa tepesine gidilir.

Mekke Mina Dağı

Mina: Aşırı istek, arzu demektir.

Mina, Hz. İbrahim ile oğlu İsmail’in Allah’a olan bağlılığının sınandığı yerdir. Bu sınavda Hz. İbrahim, kendisine verilen biricik oğlunu Allah için kurban etmek, İsmail ise bu uğurda canını vermek gibi çok ciddi bir sınavdan geçmişlerdir. Bir tarafta Allah’ın aşkı ve emri, diğer tarafta ise çok sevdiği oğlu vardır. Ve her ikisi de denenmektedir. Hz. İbrahim, durumu oğluna açar ve ne düşündüğünü sorar. Hz.İsmail’in cevabı ise nettir:

“Babacığım! Sana emredileni yap! Beni sabredenlerden bulacaksın!”(Saffat suresi,37-102) Bu cevap üzerine Hz. İbrahim, sevgili oğlunu Allah yolunda kurban etmeye karar verir ve Mina yolunu tutar. Allah’ı her şeyden, herkesten daha çok sevdiğini, Allah’a olan aşkının her şeyin üstünde olduğunu ispat etmek üzere yola çıkar yola. Ancak peygamber de olsa, baba olmak için neredeyse tam bir asır bekleyen, bir insan olan Hz. İbrahim’in karşısına o esnada şeytan çıkar. Bu kez, bir tarafta Allah’ın emri,  diğer tarafta şeytanın vesvesesi vardır. Ve İbrahim’i kararlılık ağır basar.

Hz. İbrahim tercihini Allah sevgisinden, ebedi aşktan yana kullanır. Kendisini Allah’a yaklaştıran yolda karşısına çıkan şeytanı, bugün taşlamanın yapıldığı yerlerde defalarca taşlar. Netice olarak baba-oğul ikisi de Allah’ın emrine teslim olurlar ve bu ağır sınavı kazanırlar.(Saffat suresi,37-103-107)

İşte Mina: can, mal evlat gibi dünya nimetlerinin aşıldığı, Allah sevgisinde zirveye ulaşıldığı yerdir.

Allah Resulü (s.a.s) Mina da, Mescid-i Hayf’ın bulunduğu yerde kalmış ve orada namaz kılmış, hutbe okumuş ve tıraş olup kurbanlarını kesmiştir. Günümüzde Mina, bir çadır kent halini almıştır. Hacılar için buraya modern ve kalıcı çadırlar yapılmıştır. Hacılar bu çadırlar da rahat bir şekilde kalmaktadır.

Mina’nın başlangıç noktasında ki muhasır bölgesi, fillerle Kâbe’yi yıkmak üzere gelen Ebrehe ordusunun, sürü sürü kuşlar tarafından atılan taşlarla hüsrana uğratıldığı yerdir.

Arafat’tan Mekke-i mükerremeye doğru yol alırken, müzdelifeden sonra mina’ya gelinir. mina etrafı dağlarla çevrilmiş bir vadidir. Batı sınırı akabe, doğu sınırı vadi-i muhassir

Ve Mescid-i haramdan yaklaşık iki km.uzaktır.

Zilhiccenin sekizinci günü hacılar sabah namazını haremde kıldıktan sonra mina’ya hareket ederler. Dokuzuncu gün sabah namazını kıldıktan sonra Arafat’a hareket edilir Arafat dönüşü de 10.11.12.i günler burada kalınır ve hac menasikinden şeytan taşlama, kurban kesme ve tıraş olma fiilleri burada gerçekleşir.

Mekke İlahisi Sözleri ve Fon Müziği

Ömer Karaoğlu tarafından seslendirilen mekke ilahisi sözleri ve fon müziğine aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Mekke İlahisi Sözleri

Karanlığın ortasında,
Parlayan bir güneş gibi,
İmanın doğduğu şehir,
Mekke, Mekke güzel şehir.

Döneceğız, döneceğiz,
Vahyin kalbi döneceğiz.
Geleceğız, geleceğiz,
Mekke bir gün geleceğiz.

Bir kuş olsam, uçsam sana,
Süzülsem sokaklarına,
Çiğdem olsam, çiçek açsam,
Kavuran o toprağında.

Döneceğız, döneceğiz,
Vahyin kalbi döneceğiz.
Geleceğız, geleceğiz,
Mekke bir gün geleceğiz.

Senden uzak kalabilmek,
Taşlar gibi yürek ister,
Zalimin eline komak,
Zulüm olmaklığa yeter.
Döneceğız, döneceğiz,
Vahyin kalbi döneceğiz.
Geleceğız, geleceğiz,
Mekke bir gün geleceğiz.

Kavrar yürek, kalkar bilek,
Sana İbrahim”ler gerek,
Eteğinde her bir yürek,
Bir gün haykıracak; lebbeyk!

Döneceğız, döneceğiz,
Vahyin kalbi döneceğiz.
Geleceğız, geleceğiz,
Mekke bir gün geleceğiz.

Mekke Fon Müziği

Peygamberimizin Mekke Dönemi

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.s)’in Mekke dönemi denildiğinde onun dünyaya gelişinden Medine’ye hicretine kadar olan dönem aklımıza gelmelidir. Bu süre zarfında bebeklik, çocukluk, gençlik dönemlerini yaşamakta olup birçok cahiliye uygulamalarına yakından şahit olmuştur. Bu durum ise onu sık sık yalnızlığa çekip düşünmeye doğru yöneltmiştir. Sık sık Hira Dağı’na yalnız başına inzivaya çekilmekteydi. Zaten ilk vahiy’de burada kendisine gelmiştir.

Peygamberimizin Mekke dönemi genelde onun hayatının önemli dönem noktalarını içermektedir. Bu zaman zarfında Mekke’nin, Dünya’nın yapısını değiştirecek çok fazla gelişme yaşanmamıştır. Bu dönemde yaşanan bazı olaylar şöyledir:

  • 570 yılında peygamber efendimiz dünyaya gelmiştir. Doğumunda peygamberliğine işaret edebilecek bir takım garip olaylar yaşanmıştır. Doğumundan sonra ise Hz. Halime validemize teslim edilerek süt annesi olması istenmiştir. Böylece peygamberimizin mekke dönemi başlamıştır.
  • Süt annesinin yanında 5 yıl kadar geçirdikten sonra 575 yılında öz annesinin yanına gelmiştir.
  • 576 yılında annesi Amine Hatun’un vefatı üzerine dedesi Abdulmüttalip’in himayesinde bulunmuştur.
  • 578 yılında dedesi Abdulmüttalip vefatı üzerine ise amcası Ebu Talip’in yanına kalmıştır.
  • Yıllardır amcasıyla birlikte Şam dahil birçok bölgeye kervanlar birlikte giden peygamber efendimiz, 595 yılında iş esnasında tanıştığı Hz. Hatice ile evlenmiştir. 25 yıl süren bu evlilikten ise Kasım, Zeynep, Rukiye, Ümmü Gülsüm, Fatıma ve Abdullah dünyaya gelmişlerdir. Eşinin vefatı üzerine kölesi olan Hz. Zeyd azad edilerek evlatlık olarak yanına gelmiştir.
  • 610 yılının Ramazan ayında yine Hira mağazasına çekilen peygamber efendimize Cebrail tarafından ilk vahiy iletilmiştir. Bu yılla birlikte peygamberlik görevi tam olarak başlamış olmuştu. Hz. Muhammed İslam’ı tebliğ etmeye, davet etmeye doğru çalışmalar yapmaya başladı.
  • 615 yılında 12 kişilik müslüman bir grup Habeşistan’a ilk hicreti yaptı. 616 yılında ise 90 kişilik bir grup Habeşistan’a hicret etti.
  • 622 yılında Peygamber Efendimiz diğer müslümanlarla birlikte topluca Medine’ye topluca hicret ettiler ve böylece peygamberimizin mekke dönemi sona ermiş oldu.

Peygamberimizin mekke dönemi boyunca birçok zorlukla karşılaştığını, ilk müslümanlar eziyet ve işkencelere mağruz kaldığını belirmek gerekir. İslamiyetin yayılması ve İslam için rahatça yaşanılabilir bir toplum düzeni oluşturmak için hem peygamberimiz hem de sahabeler olağanüstü gayretler göstermişlerdir.

Şavt Nedir ?

Şaft nedir?
Şavt, tavaf içinde yapılan bir ibadetin ismidir. Tavaf, Kabe’nin etrafında yedi kez dönmeye verilen isimdir. Şavt ise bu dönmelerin her birisinin aldığı isimdir. Yani bir tavaf yedi şafttan oluşur. Kabe’nin etrafında 7 şaft yapılır. Yedi şaft bir tavaf yapar. Halk arasında bazen şaft, bazen şaft olarak adlandırılır.

Şaftsız tavaf olur mu?
Şaftsız tavaf olmaz. Bir tavaf olabilmesi için yedi tane şaft yapılmak zorunludur.

Abdestsiz Şavt olur mu?
Şavt esnasında abdestli olmak gerekir. Şavtı abdestli yapmak tavafın vaciplerindendir. Şavt esnasında abdest bozulması halinde tekrar abdest alınarak kalan şavtlar tamamlanır.

Mescidin dışından şavt olur mu?
Mescid’i Haram’ın dışından şavt olmaz. Şavt yapılabilmesi için Mescid’i Haram’ın içinde bulunmak gerekir. Bu alan bir hayli geniştir. Her sene umre&hac yapan hacıların geçişleri için genişletilmektedir. Zaman 2013 yılında yapılan ve 2016 yılında sökülmesi planlanan platformlar üzerinde şavt yapılabilir.

Tavafın içinde yer alan bir konu olan şavt meselesi, Kabe’nin etrafında yedi kez dönme ile oluşan tavaf’ın her bir dönüşteki ismidir. Yani 7 şavt bir tavaf’a eşittir.

Tavafa ise Hacer-el Esved taşının köşesinden yahut hizasından başlanır. En güzeli sol tarafınıza Hacer’ül Esved taşını almak, sağ tarafınıza da Yeşil Işık olarak bilinen ışığı almak ve bu hizayı geçmeden bir kaç adım öncesinden niyet almaktır. Burada önemli bir husus vardır. Şavtı tamamlayabilmek için başlangıç noktasını geçmek şarttır. Yani niyeti aldığınız yeri geçmeniz şarttır. Bu sebepten dolayı tavafa niyet ederken yeşil ışığı geçmeden önce niyet etmeniz, tavafınızı bitirdiğinizde de yeşil ışığı bir kaç adım geçmeniz önemlidir.

 

Umre Telefon Paketleri

Bu yazımızda sizler için Hacc için, Umre için yahut da herhangi bir sebepten dolayı Suudi Arabistan’a giderseniz, ülkenizde bırakmış olduğunuz yakınlarınızla nasıl görüşebilirsiniz, bundan bahsedeceğiz.

Bazen belirli sebeplerden dolayı vatanımızdan dışarı, eskiden Ecdadımızın hakimiyeti altında bulunan ülkelere gitme ihtiyacı duyabiliyoruz. Peki vatanımızdaki yakınlarımızla telefon üzerinden nasıl görüşebiliriz ? Hangi GSM firmaları, hangi kampanyayı sunmuş gelin hep beraber inceleyelim.

TURKCELL : Suudi Arabistan 300 Dakika Paketi

Suudi Arabistan sınırları içerisinde kullanabileceğiniz bu Turkcell paketinde 90 gün boyunca, 100 dakika ülkenizdeki yakınlarınızı arayabilir, 200 dakika da onlar tarafından aranabilme imkânına sahip oluyorsunuz. Bu pakete güncel tarihte ( 8.02.2016 ) 50 Türk Lirası’na sahip olabiliyorsunuz. Bu paket hakkında daha fazla detay ve paketi satın almak için bu adrese tıklayabilir, Turkcell’in resmi websitesinde gerekli incelemeleri yapabilirsiniz.

AVEA ( TÜRK TELEKOM ) : 60 Günlük 300 Dakika Umre Paketi 

Bu paketle birlikte önceden Avea olan ancak, isimleri topluca Türk Telekom’a dönüştürülen GSM firmasında, 60 gün boyunca, 100 dakika ülkenizdeki yakınlarınızı arayabilir, 260 dakika da onlar tarafından aranabilirsiniz. Bu pakete güncel tarihte ( 8.02.2016 ) 49 Türk Lirası’na sahip olabilirsiniz. Bu paket hakkında da daha fazla detay ve paketi satın almak için bu adrese tıklayabilir, Turk Telekom’un resmi websitesinde gerekli incelemeleri yapabilirsiniz.

AVEA ( TÜRK TELEKOM ) 2.PAKET : Aylık 180 Dakika Umre Paketi

Avea’nın Suudi Arabistan adına çıkarmış olduğu 2.pakette de şu avantajlar yer alıyor;

30 gün boyunca, 40 dakika ülkenizdeki yakınlarınızı arayabiliyor ve onlarda sizi 140 dakikaya kadar arayabiliyorlar. Bu pakete güncel tarihte ( 8.02.2016 ) 29 Türk Lirası’na sahip olabiliyorsunuz. Gene bu paket hakkında da daha fazla detay ve paketi satın almak için bu adrese tıklayabilir, Turk Telekom’un resmi websitesinde gerekli incelemeleri yapabilirsiniz.

VODAFONE

Vodafone GSM operatöründe ise, Suudi Arabistan’a direkt olarak özel bir paket bulunmuyor. Ancak Vodafone resmi websitesinde hangi ülkeye seyehat edeceksiniz kısmına; “Suudi Arabistan” yazıp sayfa içerisinde aşamalı olarak ilerlerseniz, Vodafone Web Yazılımı size uygun ve gideceğiniz ülkeye uygun olan “Suudi Arabistan” GSM paketlerini size sunan bir sayfa gösterecektir. O sayfada gerekli bilgiyi alabilir, paketi satın alabilir ve sonuç olarak Kutsal Toprak’larda sevdiklerinizle iletişim kurabilirsiniz.

Vodafone’un bahsettiğimiz web sitesine gitmek için buraya tıklayabilirsiniz.