Mekke’de Kâbe’nin yanında bulunan bir tepedir. Parça taşlardan oluşur. Arapça da çakıl taşı anlamına geldiği için “Merve” adı verilmiştir.
Beyaz ve yumuşak bir taş çeşidindendir. Kuran’ı Kerim’de Merve tepesinin, Safa tepesi birlikte Allah Teâlâ’nın şeairi’nden olduğu zikredilir.
“Şüphesiz ki Safa ile Merve, Allah’ın şeairi (nişaneleri)’indendir.” (el-Bakara, 2/158)
Hac ya da umre esnasında Kâbe tavaf edildikten sonra, bu iki tepe arasında sa’y yapılır. Safa, Merve tepesinin tam karşısında yer almaktadır. İki tepe arasında Kudayd denilen bir çukur yer alır. Bu kısımda İslam dan önce Evs ve Hazrec’lilerin putları Menat’ın bulunduğu ve oradan da Kudayd’a inilen Müşellel adı verilen bir tepe vardır.
Hz. İbrahim (a.s), Hz. Hacer’i oğlu Hz. İsmail ile beraber Allah’ın emrine uyarak, hiç kimsenin olmadığı, yiyecek ve içecek bulmanın mümkün olmadığı bir yer olan Mekke’ye getirip bıraktı. Yanlarında bir miktar yiyecek ve bir testi suları vardı. Hz. İbrahim (a.s) oradan ayrıldıktan bir süre sonra çocuk susuzluktan dolayı ayaklarını yere vurmaya başladı. Yanlarında ki su bitmiş olduğundan Hz. Hacer su bulunan bir yer görmek amacıyla Safa tepesine çıktı. Etrafa bakındı, bir şey göremedi. Bunun üzerine karşı tarafta olan Merve tepesine gitti. Merve tepesinde de etrafa bakındı, yine bir şey göremedi.
Bu iki tepe arasında bulunan kudayd denilen yer, o dönemde oldukça çukurdu. Hz. Hacer bu yere indiği zaman oğlu İsmail’i göremiyordu. Bundan dolayı çukura geldiğinde hızlı adımlarla yürüyordu. Bu gidip gelmeyi yedi kere tekrar etmişti. Çaresiz bir şekilde çocuğunun yanına döndüğünde, oğlunun ayaklarının dibinden su kaynadığını gördü ve suyun akıp gitmesine engel olmak için, etrafını çevreledi.
Mekke ve çevresinde yaşayan insanlar, bir süre sonra yeniden Allah Teâlâ’nın emirlerinden sapmışlar, putlara da tapınarak şirke düşmüşlerdir. Cahiliye döneminde Merve üzerine de put dikmişlerdi ve müşrikler burada sa’y yaparken onlara saygı gösterirlerdi.
Mekke’nin fethi ile birlikte bütün putlar kırılmıştı. Şirki terk edip Müslüman olanlar sa’y konusunda şüpheye düşmüştü. Bunun üzerine Allah Teâlâ şu ayet-i kerime’yi nazil etmiştir.”Şüphesiz ki Safa ile Merve Allah’ın şeairindendir. Artık kim ki, hac veya umre niyetiyle Kâbe’yi ziyaret ederse, bunlar arasında tavaf etmesinde kendisine bir günah yoktur. ”(el-Bakara,2/158)