Mescid-i Haram, Mekke’de Kâbe’nin de içinde yer aldığı alanı çevreleyen büyük mescittir.
Mescidin ortasında bulunan Kâbe’nin, doğu köşesine işaret taşı olarak farklı renk ve özelliğe sahip olan Hacer-ül esved taşı yerleştirilmiş ve gümüş bir çerçeve ile çevrilmiştir. Bu taş İbrahim Peygamber’den günümüze kadar gelmektedir. Bundan dolayı çok değerli olarak kabul edilir.
Yeryüzünde ilk ibadet yeri olan Kâbe etrafında sonradan yapılmış camidir. Hürmet ve saygı gösterilmesi gereken mescit anlamında bu isim verilmiştir. Yeryüzünde inşa edilen ilk mescit ve Müslümanların kıblesidir. Müslümanların ibadet yeri olan camilerin en kıymetlisi Kâbe’dir. Kâbe’den sonra Mescid-i Haram, sonra Medine’de ki Mescid-i Nebi, sonra Kudüs’te ki Mescid-i Aksa ve sonra da Medine şehri yakınında olan Kuba Mescididir.
Mescid-i Haram’ın duvarları yoktu. Kâbe’nin etrafında bir meydancık ve sonra evler vardı. Halife Ömer, evlerin bir kısmını yıktırmış, Kâbe’nin etrafına bir metre yükseklikte duvar çevirterek mescidin meydana gelmesini sağlamıştır. Muhtelif zamanlarda yenilenme çalışmaları yapılmıştır. Bugünkü şekli, Kâbe’nin tamiri ile beraber Osmanlı Padişahı IV. Murat tarafından 1635 yılında yapılmıştır. Son yıllarda genişletmek bahanesi ile o tarihi eserler yıkılıp, Kâbe’ye saygısızlık yapılmakta ve yüksek binalar ile oteller inşa edilmektedir.
Mescid-i Haram, Suudi Arabistan’ın Mekke şehrindedir. Eski yıllarda Mekke şehri, kuzeyden güneye doğru uzanan karşılıklı iki sıradağ arasında olup, şehrin uzunluğu üç kilometre, genişliği ise bir kilometre idi. Üç ve dört katlı kargir evleri vardı. Şehrin ortasında Mescit vardı ve üzeri açıktı.
İslam’ın ilk yıllarında ibadetlerde kıble yeri Mescid-i Aksa idi. Hicretten sonra on altıncı ayda, kıble olarak Mekke’de ki Mescid-i Haram’a dönülmüştür. Kuran’ı Kerim’de bu değişiklik şu şekilde açıklanır.”Her nereye çıkıp gidersen git, yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. Bu elbette, Rabbinden gelen bir gerçektir. Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir.” ( el-Bakara, 2/ 149, kış, 2/ 150)
“Biz Beyt’i (Kâbe’yi) insanlara toplanma mahalli ve güvenli bir yer kıldık. Siz de İbrahim’in makamından bir namaz yeri edinin(orada namaz kılın). İbrahim ve İsmail’e; tavaf edenler, ibadete kapananlar, rükû ve secde edenler için Ev’imi temiz tutun diye emretmiştik.(Bakara süresi, 125. ayet)