İhram: Normalde yapılması caiz olan bazı söz, fiil ve hareketlerin, hac ve umre yapacak kişiler için, belirli bir süre Allah ve resulünün getirdiği çerçevede haram kılınması demektir.
Söz konusu yasaklar, hac ve umre için niyet edip ihrama girmekle başlar. İhrama giren erkekler, başlarını açarak ve normal giysilerini çıkararak izar ve rida denilen dikişsiz iki parça havluyu giyerler. Hanımlar ise, günlük kıyafetleri dışında bir kıyafet giymezler. Onların ihramı yüzlerinin açık bulundurma zorunluluğu ile yetinilir. Nitekim bir rivayette “Hanım’ın ihramlı oluşu yüzünde, erkeğin ihramlı oluşu ise başındadır.”
Hacca gelenler, sosyal ve ekonomik statülerini gösteren dünya elbiselerini, makam ve mevkilerini ortaya koyan üniformalarını, zevklerini, kültürlerini ve her türlü dünyalıkları bırakıp, Allah önünde herkesin eşit olduğunu gösteren iki basit giysiyi giyinmiş olurlar. Yani ihram ilk önce, Allah indinde mal, mülk, madde ve metanın bir hiç olduğunu bütün Müslümanların bu kutsal ortamda eşit ve kardeş olduğunu ifade eder. Birini diğerinden ayrıcalıklı, üstün gösteren hiçbir belirti yoktur. Artık dünya göstergesi elbiseler çıkar, sadece kişilik ve kimlikler ortaya konulur. Diğer bir ifade ile açıklamak gerekirse, şahsiyetleri gizleyen süslü kıyafetler atılır, takva elbisesi esas alınır. Burada örtülen iki parça da sadece eşitlik sağlamak ve avret yerlerini örtmeye yöneliktir.
Mikat ile başlayan bu kutsal yolculukta asıl giyilmesi gerekenin takva elbisesi olduğu, yani sorumluluk bilincidir. Yüce Allah şöyle buyururlar:
“Takva elbisesi daha hayırlıdır.” (A’raf,7-26)
Baş açık, yalın ayak, aç ve muhtaç durumda, sonsuz güç ve kudret sahibi karşısında kendi gücünün bir anlamı olmadığını ortaya koyacak bir şekilde, harem bölgesine girer. Bu aynı zamanda ilk yaratılan insan, Hz. Adem’i sembolize eder.
İhram Allah’la buluşmaya niyet edilmesi, tövbe edilerek gelinmesi, kulun kendisi için yeni bir sayfa açması, ihram ile birlikte yasakların başlaması, kişinin elinden geldiği kadar bütün günahlardan uzaklaşması gibi değişim nedeniyle, geçici bir süre için adeta beyaz kanatlı meleklere dâhil olması şeklinde de anlaşılmaktadır. Tıpkı melekler gibi, Allah’a asla isyan etmeyecek, ne emrolunmuş ise onu yapacaktır. En azından hac süresince nefis ve şehvet gibi, beşeri zafiyetlerden uzak kalacak, elde ettiği yeni melekeleriyle adeta melekleşecektir.
Hac insana ölümü, dirilişi ve mahşeri de hatırlatır. Beyaz kefenler giyen Müslümanlar, adeta ölüm ve ötesinin bir provasını yaparlar.