Kabe – Hacer’ül Esved – Rüknü Yemani – Hicri İsmail

mekke-kabe-

Kabe:

Müslümanların kıblesi, farz namazlar dışında etrafında tavafın hiç durmadığı kutsal mekan. Peygamber efendimiz (sallahlahu aleyhi vesellem) Kabe’yi ilk gördüğünüzde yapacağınız duanın kabul olacağı müjdesini vermiştir. Bazı tur kafileleri Kabe’ye gideceğiniz zaman henüz dışarıdaki duvarların önündeyken başınızı önünüze eğmenizi ister. Tur rehberi kafileyi başı öne eğik halde Kabe’yi rahat görebileceği bir yere götürür ve kafileye artık başlarını kaldırıp Kabe’ye bakabileceklerini söyler. İşte o anda göz yaşlarınıza hakim olamazsınız, belki de hayatınızda ilk kez dizlerinizin bağı çözülür.

Burada yapacağınız duayı daha önceden çok kez düşünmenizi ve hatta bir kağıda yazmanızı tavsiye ederiz. Aksi halde yaşadığınız heyecan ile aklınızdaki her şey bir anda uçabilir.

Şimdiye kadar Kabe yönünde kıldığınız namazlarınızı artık direk Kabe’ye bakarak kılacaksınız. Namazınızı kılarken bu satırların yazarını da hatırlamanızı rica ederiz.

Hacer’ül Esved:

Kabeyi tavaf ederken elinizin içi ile uzaktan selamlayacağınız, Sırf kainatın efendisi öptüğü için milyonlarca insanın öpmek istediği kutlu taş. Umreye gittiğinizde siz de hep bir umut bu taşı öpmek isteyeceksiniz. Eğer Hacer’ül Esved’i öpmeyi kafanıza koyduysanız teheccüt ezanından önce nispeten insanların daha az olduğu zamanda denemenizi tavsiye ederiz. Ancak bir kez daha belirtmek isteriz ki Hacer’ül Esved’i öpmek sünnet olmakla beraber insanlara eziyet etmek haramdır. Biz belki de dünyadaki en şanslı ülkelerden biriyiz çünkü ülkemizde de Hacer’ül Esved’in altı parçası bulunmaktadır. İsteyenler bu parçaları ziyaret edebilir. Bu parçalardan bir tanesi İstanbul’da Sokullu Mehmet Paşa Camisinde, bir tanesi de Edirne’de Eski Camii’de bulunmaktadır.

Rüknü Yemani:

Tavaf sırası düşünüldüğünde Hacer’ül Esved’in bulunduğu köşenin bir öncesinde bulunan köşedeki taştır. Burada sünnet olan avucunuzun içini öperek taşı selamlamanızdır.

Hicri İsmail:

Hz. Aişe (radiallahu anha) bir gün Peygamber Efendimiz (sallahu aleyhi vesellem)’e gelerek kendisinin de Kabe’nin içerisinde namaz kılmak istediğini belirtmiştir. Peygamber Efendimiz (sallahu aleyhi vesellem) de Hz. Aişe’nin elinden tutarak Hicri İsmail’e getirmiş ve burada namaz kılabileceğini, buranın da aslında Kabe’nin içinden bir yer olduğunu ancak daha sonra Kabe’nin yeniden inşası sırasında binanın daraltıldığını bu nedenle bu alanın dışarıda kaldığını belirtmiştir.
Biraz sabır gösterirseniz yarım ay biçimindeki bu alandan içeriye girerek hem Kabe’ye dokunabilir hem de bu alanda namaz kılabilirsiniz. Tavsiyemiz burada namaz kıldıktan sonra kabe duvarını takip ederek Rüknü Yemani’yi ve mümkünse Hacer’ül Esved’i de ziyaret etmenizdir.

 

Medine’de Görülebilecek Yerler – Kuba Mescidi – Hurma Bahçeleri

86740780

Kuba Mescidi:

Peygamber efendimiz (sallahlahu aleyhi vesellem) hicretin birinci yılında Kuba’ya gelmesi sırasında inşa edilen çok basit ve sade bir mescittir. Bu mescit basit olmasına rağmen Kuran-ı Kerim’e Allah-u teala şöyle buyurmaktadır; “Ta ilk gününde temeli takva üzerine kurulan mescit, içinde namaz kılmana elbette daha layıktır. Onun içerisinde tertemiz olmayı seven kimseler vardır. Allah da çokça temizlenenleri sever.” (Tevbe 108, Elmalılı Hamdi Yazır)

Peygamber efendimiz (sallahlahu aleyhi vesellem) de hadisleri ile bu mescidin ne kadar önemli olduğunu ve burada namaz kılmanın bir umre sevabı kazandıracağını şöyle beyan etmiştir; “Kim evinde temizlenir-yani gusleder veya abdest alır- sonra Kuba Mescidine gelir ve orada namaz kılarsa, onun için bir umre sevabı vardır.” Eğer imkanınız var ise bu mescidi farklı zamanlarda çokça ziyaret etmenizi ve içerisinde namaz kılmanızı tavsiye ederiz.

su-kuyusu

Hurma Bahçeleri:

İslam tarihine baktığımızda Medine hurmalıklarının adının çokça zikredildiğini görürüz. Bugün de Medine’deki hurmalıklara gittiğinizde içinizin ferahladığına şahit olacaksınız. Medine civarındaki hurmalıklar içerisinde Türkler tarafından işletilenler de mevcut. Eğer tur programınızda hurmalık gezisi yok ise rehberiniz ile konuşarak programa ekletebilirsiniz.

Hurma bahçelerini ziyaret etmenizin bir faydası da hurma alışverişinizi burada kolaylıkla yapabilecek olmanızdır. Umre dönüşü büyük ihtimalle hem sevdiklerinize ikram etmek için hem de kendiniz yiyebilmek için çok fazla miktar ve çeşitte hurma almak isteyeceksiniz. Hurma bahçelerinde çeşit çeşit hurmayı hem yiyebilir hem de satın alabilirsiniz. Bazı bahçe sahipleri satın aldığınız hurmaları sizin için evinize kadar kargoluyor ya da uçağa binerken alabileceğiniz şekilde ayarlıyor. Bu sayede taşıma zahmetinden de kurtulmuş olacaksınız. Bu bahçelerde hurma bulabileceğiniz gibi hurma kahvesi, hurma poleni, hurma sirkesi gibi çok farklı ürünleri de göreceksiniz.

Hurma bahçelerini ziyaretiniz sırasında hurma ile ilgili muhtemelen daha önce duymadığınız birçok özelliği öğreneceksiniz. Bunlardan birkaçı şöyle;

  • Hurma ağaçlarında erkeklik ve dişilik olmak üzere iki farklı cinsiyet vardır
  • Erkek hurmanın polen kokusu ile meni kokusu birbiri ile aynıdır
  • Erkek veya dişi hurma ağacının kafası kesilirse ağaçlar ölür

İşin heyecanının kaçmaması için daha fazlasını yazmıyoruz, devamını umre ziyaretinizde öğrenebilirsiniz.

Medine’de Görülebilecek Yerler – Kıbleteyn Mescidi

Mescidi-Kibleteyn

Medine merkezine 5km uzaklıkta bulunan bu mescid hem yapısı itibariyle hem de tarihi itibariyle önemlidir.

Kıbleteyn iki kıbleli anlamına gelmektedir. Bu ismin verilmiş olmasının nedeni Müslüman’ların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’dan Mescid-i Haram’a dönülmesinin bu camide olmuş olmasıdır.

İslamiyetin ilk yıllarında Mescid-i Aksa Müslümanların kıblesiydi. Müslümanlar namazlarını kılarken yüzlerini Mescid-i Aksa yönüne dönerlerdi. Ancak bilindiğine göre Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) kıblenin Kabe olmasını istiyor ve gönlünden geçiriyordu.
Bu durum Bakara suresinin 144. ayetinde şöyle ifade edilir; “Yüzünün semada dolaşıp durduğunu muhakkak görmekteyiz; Seni hoşnut olacağın kıbleye çevireceğiz. Haydi! Yüzünü Mescid-i Haram’a çevir” Bu ayet tam da Müslümanlar namaz kılmakta iken nazil olmuştur.

Ayetin nüzulundan sonra Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) henüz namazın ilk iki rekatını kılmış iken namazı bozmadan yönünü Mescid-i Haram’a doğru dönmüş ve sahabe efendilerimiz de safları ile birlikte yönlerini değiştirmişler ve namazın son iki rekatını Kabe’ye doğru kılarak namazı tamamlamışlardır.

Bu mescit öncelikle Halife Ömer bin Hattab tarafından yenilenmiş, daha sonra ise Osmanlı döneminde Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1453- 1454 yıllarında yeniden yaptırılmıştır. Umre ziyaretiniz boyunca Osmanlı tarafından yaptırılmış onlarca eser göreceksiniz.

Caminin içerisinde iki tane mihrap bulunmaktadır. Mescid-i Haram tarafında olan ve günümüzde de kullanılan mihrap normal camilerdekinden çok farklı değil iken, ilk kıble olan Mascid-i Aksa yönündeki mihrap erkekler bölümünün giriş kapısının üst kısmında bulunmaktadır.

Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’in başından geçen her olayda bizler için bir hikmet vardır. Örneğin bu olayda kıble yönünün namaz sırasında değişmesi alimler tarafından müzakere edilmiş ve çeşitli hükümler çıkarılmıştır. Farz olsun, nafile olsun bütün namazlarda kıbleye dönmek namazın şartlarındandır. Cenaze namazında ve Tilavet secdesinde de kıbleye dönmek gerekir.

Gittiğimiz bir yerde kıbleyi tayin etmeye çalışan ancak namaz sırasında kıble yönünü yanlış hesapladığını fark eden bir Müslüman ne yapmalıdır? Yukarıdaki olaya baktığımızda bu tarz bir durum ile karşılaşan birinin namazını bozmasına gerek olmadığını ve kıble yönünün yanlış olduğunu fark ettiği anda namaz içerisinde yönünü değiştirebileceğini anlıyoruz.

 

Medine’de Görülebilecek Yerler – Tren istasyonu ve Amberiye Mescidi

DSC04492

Medine Tren İstasyonu:

Daha önceki yazılarımızda ecdadımızın kutsal topraklara verdiği önemden bahsetmiştik. Sultan 2. Abdulhamit döneminde yaptırılan Medine tren istasyonu da verilen bu önemin göstergelerinden biridir.
Peygamber efendimiz (sallahlahu aleyhi vesellem)’in kabrine yürüme mesafesinde bulunan bu istasyon, peygamberimizi rahatsız etmemek için Medine’nin girişine inşa ettirilmiştir. Demir yolu ve istasyon inşaatında sadece Müslüman işçilerin çalışmasına özen gösterilmiştir.
Ayrıca yine efendimizin rahatsız edilmemesi maksadıyla tren yolunun Medine’ye giren raylarına keçe döşendiği rivayet edilir.
Ne acıdır ki bu istasyon sadece 9 yıl hizmet verebilmiş ve sonrasında İngiliz’lerin işgali sonucu Osmanlı’nın elinden çıkmıştır. Tren istasyonunun İngiliz’lerin eline geçmesi ile birlikte raylar da sökülmüştür. Bu nedenle şuan istasyona bağlı herhangi bir tren seferi bulunmamaktadır.

Amberiye Mescidi:

Sultan 2. Abdulhamit tarafından tren istasyonunun hemen yanına yaptırılmıştır. İsminin Amberiye olmasının nedeni şöyle anlatılır;

Abdulhamit Han tren yolunun inşaatından sonra her sene hac zamanında hacıların kolaylıkla ulaşım sağlayabilmesi için tren seferi düzenlenmesi talimatını verir. İlk tren seferinde kendisi devlet idaresinde olduğu için sefere katılamaz ve kendi yerine vezirinin hacca gitmesini, gittiğinde Peygamber efendimiz (sallahlahu aleyhi vesellem)’e selamını götürmesini ve onun kabrinden bir tutam toprak getirmesini istemiştir.

Padişah’ın isteği üzerine vezir tren yolu ile hacca gider ve haccını tamamlar. Ancak ne var ki Peygamber efendimiz (sallahlahu aleyhi vesellem)’in kabrinden bir parça toprak almayı unutur. Tam tren istasyonuna geldiğinde padişahın isteği aklına gelir. Tren kalkacağı için de geri dönüp toprak alacak kadar vakit kalmamıştır. “Nasıl olsa padişah anlamaz” diye düşünerek tren istasyonunun karşısında bulunan bu mescidin bahçesinden bir tutam toprak alır ve yola çıkar.

Vezir Padişah’ın yanına geldiğinde Abdulhamit han vezire haccının nasıl geçtiğini ve efendimizin toprak getirip getirmediğini sorar. Vezir de yanında getirdiği toprağı çıkararak padişaha verir. Abdulhamit han heyecanla toprağın içinde bulunduğu bezi açar ve koklar. Sonrasında ise vezirine dönerek; “Bu toprak efendimizin kabrinden gelmiş olsaydı misk kokardı, oysa şimdi amber kokuyor” der. Bunun üzerine vezir mecburen toprak almayı unuttuğunu ve istasyonun karşısına yaptırılan caminin bahçesinden aldığını anlatır. Bunun üzerine padişah “Bizim mescid amber mi kokuyor? Öyleyse adı Amberiye mescidi olsun.” der ve mescid daha sonra bu isim ile anılır.

 

Medine’de Görülebilecek Yerler – Okçular Tepesi

44(6)

Umre ziyaretiniz sırasında Kabe ve Mescid-i Nebevi dışında birçok yeri görme imkanı da bulacaksınız. Bunlardan birkaçını elimizden geldiğince belirtmeye çalıştık.

Medine’de Görülebilecek Yerler:

Okçular Tepesi: Uhud savaşının yapıldığı yer olan Uhud dağı eteklerinde bulunan küçük bir tepecik. Uhud savaşı sırasında Peygamber Efendimiz (Sallahlahu Aleyhi Vesellem)’in okçularını yerleştirdiği ve “Kuşların cesetlerimizi kapıştıklarını gör­seniz dahi, ben size adam göndermedikçe asla yerinizden ayrılmayınız” diye buyurduğu tepedir. Ancak Müslümanlar galip gelmeye başladığı bir zamanda burada bulunan okçular savaşın bittiğini düşünerek yerlerinden ayrılmış ve o dönemde henüz Müslüman olmamış Hz. Halid bin Velid komutasındaki bir grup tepenin etrafını dolaşarak Müslümanlara arkalarından saldırmışlardır. Bu savaşta Peygamber efendimiz (Sallahlahu Aleyhi Vesellem)’in amcası Hz. Hamza, o zaman henüz Müslüman olmamış olan Hz. Vahşi tarafından şehit edilmiştir. Okçular tepesini ziyaret ettiğinizde Hz. Hamza’nın mezarını da görecek ve parmaklıkların arasından burnunuzu uzatırsanız misk kokusunu alabileceksiniz.
Uhud savaşında Hz. Halid bin Velid’in komutasında olan müşriklerin galip gelmesi. Hz. Halid bin Velid’in nasıl bir askeri deha olduğunun ve Müslüman olmadan önce bile yenilgi yüzü görmediğinin bir göstergesidir. Hz. Halid bin Velid Müslüman olduktan sonra da komutan olarak bulunduğu savaşlardan hep zaferle çıkmıştır. Hz. Ömer (radıyallahu anh) halifeliği döneminde yaşanan Yermük savaşı sırasında Hz. Halid bin Velid’i komutanlıktan azletmiş ve onun Medine’ye gelmesini istemiştir. Hz. Halid bin Velid halifenin emrine hemen itaat etmiş ve savaştan kaçtığının zannedilmemesi için “Halife beni azletti” diyerek bu kararı halka duyurmuştur. Medine’ye döndüğünde ize Hz. Ömer kendisine şöyle demiştir; “Ya Halid Allah şahit seni çok seviyorum. Fakat halk elde edilen zaferleri senin şahsında buluyordu. Halk zaferleri seni şahsında buluyor ama ben biliyorum ki bu zaferleri bize ihsan eden Allah’tır. Halkın bu düşüncesini kırmak için seni azlettim” Bu sözler karşısında Hz. Halid bin Velid tek bir kelime ile bile itiraz etmeyerek büyüklüğünü ortaya koymuştur.
Hz. Vahşi ise sonradan Müslüman olarak Peygamber Efendimiz (Sallahlahu Aleyhi Vesellem)’e gelmiştir. Peygamber Efendimiz (Sallahlahu Aleyhi Vesellem) ise Hz. Vahşi’yi gördüğünde amcasını hatırlamaktadır. Olur da beşeri duyguları ağır basar diye düşünerek Hz. Vahşi’den çok fazla gözüne görünmemesini ister. Çünkü Peygamberin ağzından çıkacak olumsuz bir söz bir insanı helaka götürecektir. Hz. Vahşi ise Peygamber efendimizin vefatına kadar hep bir kolon arkasına gizlenerek hep bir umut beklemiştir.

İhram nedir, özellikleri nelerdir?

ihram

İhram ile ilgili yukarıdaki videoda son derece yararlı bilgiler bulabilirsiniz. Videonun tamamını izlemeye vakti olmayanlar, ya da belirli bir bölümünü merak edenler için videoyu birkaç cümle ile özetlemekte yarar var.

Zenginlik, statü farkı olmaksızın herkesin iki parça havluya sarılmasının adıdır ihram. Nasıl ki günün birinde öldüğümüzde zenginliğimiz, evlatlarımız, ünvanlarımız bu dünyada kalıp bir parça beze sarılacak isek ihramlı iken de bu duyguyu yaşıyoruz adeta. İhramlı adeta bir kefene sarılarak Rabbimizin huzuruna çıkıyoruz. Bu dünyada sade bir kul olduğumuzun bir kez daha farkına varıyoruz. Erkeklerin ihram kıyafetini önceden denemeleri, ihramın alt kısmını adım atmalarını zorlaştırmayacak sıkılıkta bağlamaları işlerini kolaylaştıracaktır.

İhram’a nasıl girilir?
Umre yapmadan önce mikat noktası olarak belirtilen noktalara gidip iki rekat namaz kılar ve telbiye getirerek ihrama girmiş oluruz. İhrama girilmesi ile birlikte ihram yasakları da başlamış olur. Eğer umre programınızda kaldığınız günlerin her biri için bir umre planlanmadıysa ve siz her gün bir ya da birden fazla umre yapmak istiyorsanız Kabe’nin yakınında bulunan minibüslere binerek mikat noktalarından birine gidebilir ve ihrama girerek geri dönüp umrenizi yapabilirsiniz.

Telbiye nasıl okunur?
“Lebbeyk, Allahümme lebbeyk, Lebbeyke lâ şerike leke lebbeyk. İnne’l-hamde ve’n-ni’mete leke ve’lmülke lâ şerike leke”
Türkçesi: “Sana geldim Allah’ım, Çağırdın geldim Allah’ım, Buyur Allah’ım. Senin ortağın yoktur. Her emrini ifaya hazırım. Hiç şüphe yok ki, hamd ve nimet sana mahsustur. Mülk (kâinatın mutlak hükümranlığı) senindir. (Bunların hiç birinde) senin ortağın (ve benzerin) yoktur”
Not: Lebbeyk kelimesi ilk cümlede belirttiğimiz üç manaya da gelmektedir.

İhram yasakları nelerdir?
İhramlı iken şu hususlara dikkat edilmelidir;

  • İhramlı iken yeşillik koparılmaz
  • Sigara içilmez
  • Koku sürülmez
  • Hayvan öldürülmez ya da canlıya zarar verilmez
  • Vücuttan kıl, saç, sakal, bıyık koparılmaz
  • Tırnak kesilmez
  • Cinsel ilişkiye girilmez, şehevi duyguları uyandıracak şeyler konuşulmaz
  • Erkekler başını ve yüzünü örtemez, takke, sarık takamaz
  • Dikişli bir kıyafet giyilmez.

Kadınlar ihrama nasıl girer?
İhramlı iken iki parça havluya sarılmak erkeklere özel bir durumdur. Bayanlar ise günlük kıyafetleri ile elleri ve yüzleri açık olarak ihrama girebilirler. Diğer ihram yasakları erkeklerde olduğu gibi kadınlarda da geçerlidir.

 

Umre Öncesi Bilmeniz Gerekenler – 2

s1

Umre ile ilgili bilmeniz gerekenler yazımızın ilk kısmına buraya tıklayarak erişebilirsiniz. Yazımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz.

  • Umre sırasında çevrede görevli bayan ya da erkek polisler göreceksiniz. Bu polisler bazı durumlarda anlam veremediğiniz şekilde anlam veremediğiniz kurallar koyabilir. Örneğin siz bir yerde namaza durmuş olsanız bile oranın yol olduğunu (Arapça “Tarik” olarak ifade ederler) belirterek sizi itip namazınızı bozmaya bile çalışabilirler. Bu durumları bir imtihan vesilesi olarak görmeli ve onlara bir kutsal topraklarda olduğunun farkında olan Müslümana yakışır şekilde cevap vermelisiniz.
  • Medine adı gibi medeni bir şehir ve yolları son derece düzgün ve temiz. Mekke’ye gittiğinizde ise çevrenin biraz daha kirli olduğunu görebilirsiniz. Görünüş itibariyle kalbiniz Medine’ye biraz daha fazla ısınabilir. Burada peygamber efendimiz (Sallahlahu Aleyhi Vesellem)’in şu hadislerini aklınızın bir kenarında bulundurmanızda fayda var;
    “Vallâhi sen ey Mekke! Allah’ın en hayırlı ve Allah’a en sevgili olan beldesisin. Senden zorla çıkarılmış olmasaydım asla çıkmazdım.”
    “Ey Mekke! Ne güzel bir şehirsin ve sen bana ne kadar sevimlisin. Şayet kavmim beni senden zorla çıkarmış olmasaydı, senden başka hiçbir yerde yaşamazdım.”
  • Vahhabilik mezhebinde şirke düşmekten ve her hangi bir şeyin putlaştırılmasından çok korkulur. Bu nedenle bir çok şeye haram gözüyle bakarlar. Örneğin Cennet-ül baki mezarlığına gittiğinizde mezar taşları olmayan dümdüz bir arazi ile karşılaşabilirsiniz. Ya da Kabe’yi öpmeye çalıştığınızda haram olduğunu söyleyenler olabilir. Kabe’yi sizi Allah’a yaklaştıran bir vesile olarak gördükçe bir sorun yok. Çevredekilerin söylediklerine karşı hoşgörülü olmanızı ve bunu söyleyenlerin de aslında iyi niyetle söylediğini aklınızdan çıkarmamalısınız.
  • Tur şirketleri aylar öncesinden otel rezervasyonlarını yapıyor. Ancak bazı oteller rezervasyon olsa bile son dakikada daha fazla para veren bir müşteri buldukları zaman odayı başka müşteriye satabiliyorlar. Çok sık yaşanan bir durum olmasa da olur da başınıza gelirse yadırgamamanız için şimdiden belirtmek istedik.
  • Hicr-i İsmail, Hacer-ül Esvet, Rüknu Yemani gibi yerler son derece kıymetli ve birçok insanın bulunmak istediği yerlerdir. Peygamber efendimiz (Sallahlahu Aleyhi Vesellem) Hacer-ül Esved taşını öpmüştür. Hz. Ömer de bu taşı öptükten sonra şöyle demiştir; “Ey taş biliyorum ki, sen bir taşsın, ne fayda ne de zarar verebilirsin. Eğer Allah Rasulü’nün seni öptüğünü görmeseydim seni asla öpmezdim.” Burada unutulmaması gerekir ki Hacer-ül Esved’i öpmek sünnet ancak öpeceğim derken insanları itip kakarak eziyet etmek haramdır. Ayrıca İstanbul’da bulunan Hacer-ül Esved taşının yerleri ile ilgili ileriki yazılarımıza göz atabilirsiniz.

 

 

Umre Öncesi Bilmeniz Gerekenler

1394368808_108604umre1

Umre demek, dünya üzerinde onlarca farklı kültüre sahip milyonlarca insanın bir araya gelmesi demektir. Bir ülke içerisinde farklı yörelere ait farklı gelenek ve görenekler olabileceği gibi dünya üzerindeki farklı ülkelerin de kendilerine ait gelenekleri vardır. Bazı zamanlarda bu gelenekler birbirlerine ters düşebilmektedir. Umre sırasında bu farklılıkları bir zenginlik olarak görebilmek ve fevri hareketlerden kaçınmak büyük bir erdemdir.

Umre seyahatiniz sırasında aklınızda bulunması gereken bir takım yararlı bilgiler;

  • Ülkemizdeki saygı anlayışı ile başka ülkelerin saygı anlayışları birbirinden farklı olabiliyor. Örneğin ülkemizde çocukların aile büyüklerine karşı ayak uzatması, hatta büyüklerin yanında ayak ayak üzerine atması saygısızlık olarak kabul edilirken başka kültürlerde bu tarz davranışlar gayet normal kabul edilebiliyor.
    Bu açıdan düşünüldüğünde ülkemizdeki birçok Müslüman Kuran-ı kerim’in bel hizasından yukarıda tutmaya gayret eder. Bu bizim kültürümüzde saygının bir gereğidir. Ancak Arap kültüründe bu tarz davranışlar saygısızlık olarak kabul edilmediğinden umre ziyaretiniz boyunca Kuran-ı kerim’i yere koyarak okuyan birçok Müslüman kardeşimiz ile karşılaşabilirsiniz. Burada ufak bir noktaya parmak basmak istiyoruz. Arap kültüründe bu tarz davranışlar saygısızlık olarak kabul edilmediği için onların yaptığı şeyler dinen hoş görülebilir ancak bizim kültürümüzde bu tarz bir davranış saygısızlık olacağı için “onlar yapıyorsa biz de yaparız” demek doğru olmayacaktır. Biz yine kendimize yakışanı yapıp kutsal kitabımızı bel hizasından yukarı tutmaya çalışalım.
  • Yukarıda belirttiğimiz farklılıklara ek olarak mezhepsel ufak farklılıklara da şahit olacaksınız. Bu farklılıklar çok büyük olmamakla beraber secdede dirsekleri yere koyma, ayak aralığının ne kadar olacağı vb. ufak farklılıklardan oluşuyor. Sizin hareketlerinizin yanlış olduğunu düşünerek iyi niyetle düzeltmeniz için uyarmaya çalışanlar olabilecektir. Bu durumlarda kafile rehberinize işin doğrusunu sormanız yararlı olacaktır.
  • Eğer eşiniz ya da anneniz, babanız ile umreye gidiyorsanız namaz vakitlerinde farklı yerlerde kılacaksınız demektir. Bu durumlar için önceden sözleşerek bir nokta belirleyebilir ve namazdan sonra bu noktada buluşabilirsiniz. Aksi halde namaz çıkışı kalabalık içerisinde birbirinizi bulmanız oldukça zor olacaktır. Eğer olur da kalabalık içerisinde birbirinizi bulmanız gerekirse elinizde şemsiye, çanta benzeri bir şey bulundurmanız ve beklerken uzaktan fark edilebilmek için bunu havaya kaldırmanız işinizi kolaylaştıracaktır.

Yazının devamı için tıklayın…

 

Umre öncesinde alınması gerekenler – 2

IMG_3369-768x576

Umreye gitmeden önce alınması gereken ürünler ile ilgili yazımızın ilk kısmına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Kaldığımız yerden devam ediyoruz.

  • Çengelli iğne; Erkekler için ihramı sabitlemenin pratik yöntemidir. ihram üzerinde dikiş olmaması gerektiği için düğme de bulunmamaktadır. Çengelli iğne almayı unutursanız bu çok da büyük bir sorun olmayacaktır.
  • Teri emen, sıcağı geçirmeyen pamuklu ya da keten elbise. Umre yapacağınız zamanlar haricinde kot pantolon ile bile gezebilirsiniz ancak kutsal toprakların ruhuna uygun bol ve hava alabilen kıyafetler bulundurmanız yararlı olacaktır.
  • Hırka; Medine’de gece ve gündüz arası sıcaklık farkı olduğu için akşamları serin olabiliyor. Bu nedenle yanınızda bir adet hırka götürmenizde yarar var.
  • Kokusuz sabun; İhramlı iken parfüm kullanmanız, kokulu sabun kullanmanız yasak. İhramlı iken kullanabileceğiniz özel olarak üretilmiş kokusuz sabunlar var. Bu sabunlardan 1-2 tane alabilirsiniz.
  • Küçük bir makas; İhramdan çıkarken saçınızı az da olsa kesmeniz gerekiyor. Bunun için kafilede 1-2 kişide makas olması yeterli olacaktır. Genellikle tur rehberlerinde de makas bulunuyor. En kötü ihtimalle ihramdan çıkarken çevredeki birinden rica edip saçınızı keserek ihramdan çıkabilirsiniz.
  • Cep telefonunuza umre paketi tanımlatmayı unutmayın. Avea, Turkcell, Vodafone’un umre paketleri mevcut. Umreye gitmeden hemen önce bu paketlerden bir tanesini hattınıza tanımlatarak uygun fiyatla sevdiklerinizi arayabilirsiniz. Ayrıca Suudi Arabistan’da da geçici bir hat alarak sevdiklerinizi uygun fiyatla arayabilirsiniz. Umreye giderken uçağa binmeden önce cep telefonunuzun internet paketini kapatmanız döndüğünüzde sürpriz bir fatura ile karşılaşmamanız açısından yararlı olacaktır. Gideceğiniz otellerde ücretsiz wi-fi bağlantısını kullanabilirsiniz.
  • Riyal. Suudi Arabistan para birimi olan Riyal’i yanınızda bulundurmanız yararlı olabilir. Umreye ve hacca çok fazla Türk gittiği için yerel esnaf Türkçe öğrenmeye çalışıyor ve hatta alışverişlerinizde Türk Lirası da kullanabiliyorsunuz. Ayrıca orada da döviz bürosu bulabilirsiniz.
  • Umre dönüşü hediye edeceğiniz ürünler; Umre dönüşünde birçok kişi yüzük, seccade, tesbih, takke gibi ürünleri sevdiklerine hediye ediyor. Arabistan’da satılan ürünlere baktığınızda bir çoğunun Türkiye’de üretildiğini göreceksiniz. Bu nedenle eğer umre dönüşü sevdiklerinize hediye vermeyi düşünüyorsanız bunu gitmeden önce Türkiye’den alabilir, bu sayede onda yol ürünleri taşımamış olursunuz.

 

Umre öncesinde alınması gerekenler nelerdir?

Umre-kayıtları-başladı-2

Umre öncesinde alınması gerekenler nelerdir?

Umreye gitmeden önce tur şirketiniz ile görüşerek tur paketinin içeriğini öğrenmenizde yarar var. Bazı tur şirketleri misafirlerine hediye olarak bazı ürünler veriyor. Örneğin genel olarak umre tur firmaları ile umreye gidecekseniz aşağıdaki ürünler size hediye edilecektir;

  • Umre Çantası (içerisine pasaport, el kitabı vs. koyabileceğiniz ufak bir çanta)
  • Umre duaları kitapçığı
  • Umre rehberi kitapçığı
  • Hac/Umre DVD’si (Tur şirketiniz sağlamıyor ise Ahmet Kurucan’ın “Haccı Yaşamak” setini tavsiye ederiz)
  • Erkekler için ihram
  • İhram kemeri (ihramın üzerinizden düşmemesi için ihramın altına bağlayacaksınız, ayrıca üzerinde fermuarlı bölmesi olacağı için para vs. de koyabilirsiniz)
  • Seccade (Eğer tur şirketiniz hediye seccade vermiyorsa ve kendiniz götürmeyi düşünüyorsanız, seccadenizin ince ve kolay taşınabilir olmasına dikkat edin. Sürekli sırt çantanızda taşımanız gerekebilir.)
  • 5 Litre Zemzem suyu
  • Sırt çantası (Omuza takılan kısımları ipten oluşuyor, ağzı da büzgülü bir çanta. Mescid-i nebeviye girerken sandaletlerinizi çıkardığınızda sırt çantasına koymanız işinizi kolaylaştıracaktır.)
  • Cennet-ül Baki mezarlığının krokisi. (Vahhabilik mezhebine göre mezar taşlarının yasak olması nedeniyle sahabe efendilerimizin defnedildiği bu mezarlıkta neredeyse hiç mezar taşı yok. Birkaç tane mezar taşı da Türkiye’de alışık olduklarımızdan çok farklı. Mezarın baş kısmını belirten sade bir taş ve üzerinde herhangi bir yazı yok. Bu nedenle Cennet-ül Baki mezarlığında hangi mezarın nerede olduğunu anlatan bir krokinin olması iyi düşünülmüş bir uygulama. Eğer tur şirketiniz bu tarz bir kroki sağlamıyor ise öncesinde çıktı almanız güzel olabilir.)

Bunun dışında aşağıdaki ürünlerden de temin edebilirsiniz;

  • Pişik kremi; Hangi mevsimde olursanız olun Mekke ve Medine’de sıcaklık alışık olduğunuzun çok üzerinde olacağından ve sürekli hareket halinde olacağınızdan yanınızda pişik kremi götürmeniz yararlı olacaktır. Pişik kremini ihramlı iken kullanmamaya dikkat edin, ihrama girmeden önce kullanabilirsiniz.
  • Güneş gözlüğü; sürekli gözünüzü alan güneşin sizi rahatsız etmemesi için sırt çantanızda bulunması yararlı olacaktır.
  • Sandalet; Erkekler için tavaf sırasında gerekli olacaktır. Bayanlar rahat bir ayakkabı ile tavaf yapabilir.
  • Tavaf patiği; Çok elzem olduğu söylenemez, Kabeyi tavaf ederken ayağınızı acıtmayacak bir patik bulundurabilirsiniz. Tavaf alanı mermer ile çevrili ve bazen yere zemzem suyu dökülmüş olabiliyor. Islak zeminde ayağınızın kaymaması için kaydırmaz bir patik olmasına dikkat edin.

Yazının devamı için tıklayın…