Zemzem Suyu Nedir?

Allah (cc) Hz.ibrahim’e (as) Hz.Hacer ile İsmail’i, Mekke-i Mükerreme’ye götürmesini vahiy etti. Hz. İbrahim emri yerine getirmek için binek olarak gönderilen Burak’a biner. İsmail’i önüne, Hz. Hacer’i de terkisine alarak yolculuğa başlar.

Bu seyahatte Cebrail de(as) yanlarında bulunuyordu. Hz. İbrahim’e Beytullah’ın yerini ve harem’i gösteriyordu. Nihayet Mekke’ye gelirler.

Cebrail(as): İn ya İbrahim der.

Mekke o zamanlar küçüklü, büyüklü dikenli ağaçların olduğu bir yerdi. Mekke’ de hiç kimse hatta içecek bir su bile yoktu. Kâbe’nin yeri de kırmızı topraklı kesekli, yerden yüksek, tümsek bir yerdi. Hz. İbrahim (as) Hz. Hacer’le İsmail’i Mescidi-i Haram’ın bulunduğu yerin yukarısındaki büyük bir ağacın yanına bırakır. Şam’a gitmek üzere ayrılır.

Hz.Hacer, İbrahim’in arkasından seslenir:

Ey İbrahim bizi bu ıssız ada da bırakıp da nereye gidiyorsun.

Hz.Hacer sözünü tekrarlarsa da İbrahim(as) ona dönüp bakmaz. Bunun üzerine Hz.Hacer ‘yoksa bizi buraya bırakıp gitmeni Allah’ım emretti, diye sorar.

Hz. İbrahim(as): Evet. Allah emretti, diye cevap verir

Hz. Hacer(ra): Öyle ise Allah bize yeter. O bizi zayi etmez himayesiz bırakmaz, dedikten sonra döner.

Hz. İbrahim(as) Mekke’nin üst tarafındaki seniye mevkisine doğru ilerledikten sonra, onlar tarafından bir yerde durup yüzünü, bugün Kâbe’nin bulunduğu tarafa döndürür ve ellerini kaldırır:’ rabbimiz doğrusu ben zürriyetimden bir kısmını(oğlum İsmail ile annesi hacer) senin beyt-i haram’ının (Kâbe’nin) yanında, ekinsiz bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz: namazı hakkıyla eda etsinler(sana hakkıyla kulluk etsinler) diye(emrin üzere böyle yaptım) artık,( sen) insanlardan bir kısım gönülleri onlara meyillendir ve onları mahsullerden rızık landır. Umulur ki şükrederler.(İbrahim suresi,37)diyerek dua eder. Şam taraflarına yolculuğa çıkar.

Hz.Hacer İsmail’i bir ağacı gölgesi altına yatırır. Su kırbasını da ağaca asar. Bir yandan emzirir. Kırbada ki su bitince hem kendisi, hem de İsmail susarlar. Bir müddet sonra Hz. Hacer oğlunun açlıktan ve susuzluktan kıvrandığını görünce şüphelenir, oğlunun öleceğini zanneder ve kendi kendine: bari uzaklaşayım da oğlumun öldüğünü görmeyeyim der.

İsmail’in bu durumuna üzülerek safa tepesine çıkar. Tepeden vadiye bakar bir ses işitmek bir kimse görmek umuduyla etrafına bakınır. Fakat ne bir ses ne de bir kimse göremez. safa tepesinden hızla inip, vadide entarisinin eteğini topladıktan sonra, müşkül bir insan azmiyle koşar ve vadiyi geçerek Merve tepesine gelir. Orada da biraz durur, fakat yine kimseyi göremez. Bu şekilde yedi defa iki tepe arasında gidip gelir. Son defa Merve tepesinin üzerinde iken,

Cebrail(as): Sen kimsin der.

Hz.Hacer(ra): Ben İbrahim’in buraya bıraktığı zevcesiyim, oradaki ise oğlumdur, der

Cebrail(as):İbrahim sizi kime ısmarladı, diye sorar

Hz.Hacer: Bizi Allah’ü Teâlâ’ya ısmarladı, der.

Cebrail(as): O sizi en şerefli, en keremli rabbe ısmarlamış, der ve ayağının ökçesiyle yeri eşince, su fışkırmaya başlar.

Hz. Hacer(ra), bu sudan içer ve sütü gelir çocuğunu emzirir.