Kabe’de Tavaf Eden Melekler

Tavaf, bir şeyin etrafında dönmek, dolaşmaktır. Bir şeyin etrafında dönmek sonsuzluğu ifade eden bir olgudur. Varlığın ilahi korosuna insanın katılması, kulluğu kabul edilmiş insanın cennette göstereceği sevinme ve huzur halinin bir ifadesidir.

Tavaf, insan için melekleşme anlamına gelir.

Hz. Peygamber efendimiz(s.a.v) buyuruyor:

“ Bir kavme benzemek isteyen, onlardandır.”

Gökte, Beytü’l-Mamur tam Kâbe’nin hizasındadır. Melekler onu tavaf ederler. İnsanların Kâbe’yi tavafı, Meleklerin tavafı gibidir. Zamanla insanların çoğu melekler gibi, tavaf etmekten aciz kaldılar. İmkânları ölçüsünde onlara benzemekle sorumlu tutulmuşlardır.

“ Bilmiş o ki sen, Kâbe’yi tavaf ederken, Arş-ı Azamı kuşatıp etrafında dönen meleklere benzersin. Maksut olan, yalnız cisminin Kâbe etrafında dönmek olduğunu sanma. Asıl maksat Beyt’in Rabbi’ni hatırlamakla kalbin tavaf etmesidir.”

İhlâs ve samimi bir şekilde Kâbe’yi tavaf edenler, Arş-ı Azamı veya Beytü’l Mamuru tavaf etmiş gibidirler. Bu durum tavaf yapanların melekleşmesi ve meleklerin seviyesine yükselmesi anlamına gelmektedir.

Kâbe’yi tavaf etmek bir şekilde namazdır. Hz. Peygamber ( s.a.v) Kâbe’yi tavaf etmeyi en kıymetli amel olarak nitelemiştir.

“ Kâbe’yi çokça tavaf edin, zira kıyamet gününde sahifelerinizde bulacağınız amellerin en kıymetlisi ve en çok heves edilenlerindendir.”

Bilinmesi lazımdır ki makbul olan tavaf, kalbin huzuru ilahideki tavafıdır. Kâbe baş gözü ile görülmeyen o melekler âleminin bu mülk âleminde bir timsalidir. Nihayet beden, gayb âleminden olup göz ile görülmeyen kalbin, şu âlemde müşahede edilen bir örneğidir. Aslında görülüp müşahede edilen bu âlem, Allah Teâlâ’nın kapısını açtığı kişiler için, müşahede edilmeyen âlem-i melekûtun bir yoludur.

Kâbe, ilk olarak melekler tarafından kurulmuştur. Her unsuruyla aslında tavaf halinde olan kâinat, insanlara özel tavaf noktası olarak, madde ve mekân olarak meydana geldi.

Tavafla ilgili çok rivayet vardır.

“Şu Beyt’e her gün yüz yirmi rahmet iner; Altmışı tavaf edenlere, kırkı namaz kılanlara, yirmisi de Beyt’e bakanlara bölünür.”

“Bu Beyt’i yedi kere başıkabak, yalın ayak tavaf eden, bir köle azad etmiş gibidir. Yağmur altında yedi kere tavaf edenin geçmiş günahları mağfiret olunur.”

“Yedi tavaf bir umre’ye, üç umre’de bir hacca muadildir.”