Hacca Gidenler Neden Beyaz Giyer?

Hac veya umreye gidenler, ilk olarak başlarını açarlar, genel temizliklerini yaparlar ve normal kıyafetlerini çıkartıp, iki parça olan, izar ve rida adı verilen dikişsiz ve beyaz olan ihram kıyafetlerini giyerler.

Diğer bir ifade ile kişilikleri örten, şahsiyetleri gizleyen, süslü elbiseler atılır. Takva elbisesi giyilir. Burada örtülen iki parça; sadece eşitliği sağlamak ve avret yerlerini örtmek içindir.

Mikat ile başlayan bu kutsal yolculukta asıl giyilmesi gerekenin takva elbisesi olduğu, yani sorumluluk bilincidir. Zira yüce Allah’ın buyurduğu gibi,”Takva elbisesi daha hayırlıdır.”(A’raf,7-26)

Baş açık, yalın ayak, aç ve muhtaç, yokluk ve yoksulluk görüntüsü içinde, sonsuz güç ve kudret sahibinin karşısında kendi güç, kudret, makam, mevki ve varlığının bir anlam ifade etmediğini ortaya koymuş bir vaziyette girilir harem bölgesine… Bu aynı zamanda millet, sınıf gibi insanları ayıran unsurların henüz teşekkül etmediği ilk yaratılıştaki insanı, Hz.Adem’i temsil eder.

Allah’la buluşmaya niyet edilmesi, tövbe edilmesi kulun kendine yeni bir sayfa açması, öyle ki adeta beyaz kanatlı melekler gibi; Allah’a isyan etmeyecek, ne emredilirse onu yapacak, en azından hac süresince nefis ve şehvet gibi, beşeri zafiyetlerden uzaklaşacak elde ettiği yeni kazanımlarla adeta melekleşecektir.

Beyaz örtüler içindeki hacılar, barış bayraklarını açarlar, barış sembolü olan beyaz güvercinlere dönerler. Öncelikle Rabbi ile barışık olduğunu sonra kendiyle barıştığını ve bütün kardeşleriyle barışmaya geldiğini ilan eder. Giyinmiş olduğu beyaz zırh sahibini, öncelikle nefsine, şehvetine ve şeytana karşı koruyacaktır.

Haccın bir boyutu da ölümü, dirilişi ve mahşeri hatırlatmasıdır. Beyaz kefenlere bürünen Müslümanlar, adeta ölümü ve ötesinin bir provasını uygularlar. Konumları ne olursa olsun, bütün insanlar aynı kıyafette, kardeş ve eşit olduklarını ilan ederler Allah’ın huzurunda… İhramla Arafat’ta diriliş ve mahşeri yaşarlar. Böylece ilahi iradeye boyun eğmeye hazır olduklarını ilan ederler.

İhram, her insanın öldüğü zaman giyeceği kefeni temsil eder. Hacca giden Müslüman, ihrama girerken büründüğü giysi ile Kabre gireceği kefenin benzerliğinin bilincinde olacak, artık bir bakıma dünya dışı bir düzene ayak uydurduğunu hissedecek ve etkilerini duyacaktır. Hacı, dünyada iken ölüm elbisesi ihrama bürünür, ahrete mahşer gününe gider gibi kefen giyer. Şimdiye kadar elde ettiği her şey, makam servet, cinsiyet gibi ne varsa hepsi ihramın içinde erir gider ve sadece Rabbine kulluk kalır.