Umre Vizesi

Umre’ye gitmek birçok müslümanın istediği önemli işlerden birisidir. Bu seyahat sırasında umre için vize de büyük bir önem taşır. Umre vizesi için gereken işlemler ve süre değişkenlik gösterse de en fazla üç günde umre vizesi alınabilmektedir.

Umre ziyaretinde bulunmak isteyen kişiler öncelikli olarak umre vizesi almaları gerekir. Diyanet İşleri ya da Diyanet İşleri tarafından yetki sahibi kılınmış acenteler vasıtasıyla umre vizesi işlemi gerçekleştirmek mümkündür.

Umre vizesi 30 günlük bir süreyi içermektedir. Suudi Arabistan devleti bazı bir takım değişiklikler ile birlikte umre ziyaretinde yer alan kişileri göz önünde bulundurarak geniş bir umre programı hazırlamıştır. Yapılan bu programın içeriği dini sebeplerle ziyarete gelen vatandaşların ülke içerisinde daha fazla kalarak tarihi ve turistik mekanlarda gezmelerine imkan sağlamaktır. Umre vizesi 30 gün kalmaya uygun olduğundan dolayı, umre ziyaretinin ardından turistik vize imkanı oluşmaktadır. Umre ziyaretinden sonra size verilen ayrıcalık sayesinde Suudi Arabistan turistik vizesi kullanılmakta, tarihi ve kutsal mekanlar da daha fazla zaman geçirebilmektedir.

Açıklanan verilere göre, hacı adaylarının %60’ı Diyanet İşleri Başkanlığı organizasyonu ile hacı olurken %40’ı ise Diyanet İşleri onayını almış seyahat acenteleri ile hacı olmuşlardır.

Hac mevsimi belirli bir süreyi dahilinde gerçekleşip dünya Müslümanları için kutsal bir zaman sayılmaktadır. Ayrıca hac için belirli bir kontenjan sınırlaması bulunurken umre ziyareti için böyle bir kontenjan sınırlaması bulunmamaktadır. Her Müslüman yaşamı boyunca istediği kadar umre de bulunabilmektedir.

Umre yapmak için ikamet edilen, bulunulan il/ilçe müdürlükleri ile irtibata geçerek umre başvurusunda bulunabilirsiniz. Diyanet İşleri ve şirketler umre ziyareti için organizasyonlar düzenlerken seçim yapacağınız kurumlar ile ziyaretinizi yapabilirsiniz. Diyanet İşleri’ne yapılacak katkı payı ile kayıt işlemi gerçekleştirebilir, pasaport bilgileri ve gerekli evrakları Suudi Arabistan Ankara Büyükelçiliği’nin vermekte olduğu umre vizesi onayını bekleyebilirsiniz.

Umre vizesi için bir takım yeni düzenlemeler yapılmıştır. Umre vizesi almak isteyen kişiler pasaport bilgilerini Suudi Arabistan’a online olarak göndermelidirler. Alınacak onay ile kayıt işlemleri için gerekli prosedürlere başlanılmalı ve umre seyahatinden 15 gün öncesine kadar kayıt-başvuru işlemleri sonlandırılması gerekmektedir.

Medine Otelleri-Al Eiman Ohud Hotel

Medine’de otel bulmak birçok insan için önem arz eden konuların başında gelmektedir. Otellerin istenilen özellikte olması, konukların ihtiyacını karşılaması son derece önemlidir.

Mescid-i Nebevi’ye 250 metre uzaklıkta yer alan Al Eiman Ohud Hotel, kutsal yolculukta konuklarını beklemektedir. Otelin tüm odalarında minibar, TV ve gardırop yer almaktadır. Banyolarında duş ve küvet yer alır.

Medine otelleri içerisinde yer alan Al Eiman Ohud Hotel’in çevresinde birçok restoran ve mağaza bulunur. Otel, Medine Prens Muhammed Bin Abdülaziz Havalimanı’na 15 dakikalık uzaklıktadır.

Check-in: 16:00-18.00 arası

Check-out: 12:00 öncesi

  • Otel her yaşta bulunan çocuklara hizmet vermektedir. Odalarda 1 adet 12 yaşından küçük çocuk ücretsiz olarak konaklayabilmektedir.
  • Odalarda ilave yataklar için yer bulunmamaktadır.
  • Evcil hayvana izin verilmemektedir.

Tesisin Özellikleri

  • Ücretsiz Wİ-Fİ
  • Ücretsiz otopark
  • Aile odaları

Mekke İmamları İsimleri

Mekke’de imam olmak oldukça zor bir görevdir. Kabe’de yüz binlerce hatta hac döneminde milyonlarca müslümana namaz kıldırmak için güçlü maneviyat yapısına sahip olmak gerekmektedir.

Mekke imamlarının seslerini dinleyen herkes mest olur hale gelmiştir. Bir de o mübarek topraklarda namaz kılıyorsanız o müthiş atmosferli yerde yankılanmakta olan ayetler gönlümüzü rahatlatmaya başlar. Rabbimizin kelamını gönlümüze, zihnimize işlemeye başlar. Ayetler en güzel kıraatlarla birlikte arşa doğru yükselirken insanı da bu atmosfer bambaşka yerlere götürmektedir. Sonra insan doğal olarak merak etmektedir. Bu gönlümüzü böylesine titreten, gözyaşları içerisinde bizleri bırakan bu güzel sesli insanlar kimdir? Bu isimler kimi zaman Abdulaziz el-Sudais oldu kimi zaman Abdullah el-Juhany, kimi zamanda Şeyh Ghazzawi… Peki bu güzel sesli mekke imamları nasıl seçiliyor, kimlerdir bir yakından tanıyalım isterseniz.

Mekke’de imamlık yapmak oldukça zor bir görevdir. Yüz binlerce hatta kimi zaman milyonlarca insana imam olmak için güçlü bir maneviyat yapısı gerekmektedir. Bu sorumluluğun farkında olan imamların seçilmesi önemli işlerdendir. İmam olacak kişilerinde İslami ilimlerde gerekli yeterliliklere sahip olması gerekmektedir. Bununla birlikte gerekli irşad ve tebliğ vazifesinin yerine getirilmesi beklenilmektedir. Çünkü bu imamların görevleri sadece müslümanlara imam olup namaz kıldırmak değil İslam’ın her yere ulaşmasını sağlamakta da görevleri arasında yer almaktadır. Aranan temel kriterler arasında; hafız olması, güzel bir kıraatının olması, sesinin güzel olması gibi özellikler bulunur. Mekke imamlarının kıraatlarının farklılık gösteriyor olması da bu özelliklerin üzerinde önemle durulduğunu göstermektedir.

Mekke İmamları İsimleri

  • Şeyh Abdullah Awad el Juhany: 2007 yılı Temmuz ayında Mekke’ye imam olarak atanmıştır.
  • Şeyh el-Ghamdi Khaled: 2008 yılı hac mevsiminden sonra Mekke’ye imam olarak atanmıştır.
  • Şeyh Salih bin Abdullah el Humaid: Suudi Şura Meclisi’nin başkanıdır.
  • Şeyh Usaama bin Abdullah el Khayyat: 1997 yılında Mekke’ye imam olarak atanmıştır. Babası da aynı zamanda 1952 yılında Kabe imamlığı olarak görevlendirilmişti.
  • Şeyh Salih el-Talib: 2003 yılından itibaren Kabe imamlığı ve Mekke Yüksek Mahkemesi yargıcıdır.
  • Şeyh Faisal el-Ghazzawi: 2008 yılında Mekke’ye imam olarak atanmıştır.
  • Şeyh Bandar el-Baleelah: 2013 yılında Suudi Kralı’nın emriyle Kabe’ye imam olarak atanmıştır.

Peygamberimizin Mekke Dönemi

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.s)’in Mekke dönemi denildiğinde onun dünyaya gelişinden Medine’ye hicretine kadar olan dönem aklımıza gelmelidir. Bu süre zarfında bebeklik, çocukluk, gençlik dönemlerini yaşamakta olup birçok cahiliye uygulamalarına yakından şahit olmuştur. Bu durum ise onu sık sık yalnızlığa çekip düşünmeye doğru yöneltmiştir. Sık sık Hira Dağı’na yalnız başına inzivaya çekilmekteydi. Zaten ilk vahiy’de burada kendisine gelmiştir.

Peygamberimizin Mekke dönemi genelde onun hayatının önemli dönem noktalarını içermektedir. Bu zaman zarfında Mekke’nin, Dünya’nın yapısını değiştirecek çok fazla gelişme yaşanmamıştır. Bu dönemde yaşanan bazı olaylar şöyledir:

  • 570 yılında peygamber efendimiz dünyaya gelmiştir. Doğumunda peygamberliğine işaret edebilecek bir takım garip olaylar yaşanmıştır. Doğumundan sonra ise Hz. Halime validemize teslim edilerek süt annesi olması istenmiştir. Böylece peygamberimizin mekke dönemi başlamıştır.
  • Süt annesinin yanında 5 yıl kadar geçirdikten sonra 575 yılında öz annesinin yanına gelmiştir.
  • 576 yılında annesi Amine Hatun’un vefatı üzerine dedesi Abdulmüttalip’in himayesinde bulunmuştur.
  • 578 yılında dedesi Abdulmüttalip vefatı üzerine ise amcası Ebu Talip’in yanına kalmıştır.
  • Yıllardır amcasıyla birlikte Şam dahil birçok bölgeye kervanlar birlikte giden peygamber efendimiz, 595 yılında iş esnasında tanıştığı Hz. Hatice ile evlenmiştir. 25 yıl süren bu evlilikten ise Kasım, Zeynep, Rukiye, Ümmü Gülsüm, Fatıma ve Abdullah dünyaya gelmişlerdir. Eşinin vefatı üzerine kölesi olan Hz. Zeyd azad edilerek evlatlık olarak yanına gelmiştir.
  • 610 yılının Ramazan ayında yine Hira mağazasına çekilen peygamber efendimize Cebrail tarafından ilk vahiy iletilmiştir. Bu yılla birlikte peygamberlik görevi tam olarak başlamış olmuştu. Hz. Muhammed İslam’ı tebliğ etmeye, davet etmeye doğru çalışmalar yapmaya başladı.
  • 615 yılında 12 kişilik müslüman bir grup Habeşistan’a ilk hicreti yaptı. 616 yılında ise 90 kişilik bir grup Habeşistan’a hicret etti.
  • 622 yılında Peygamber Efendimiz diğer müslümanlarla birlikte topluca Medine’ye topluca hicret ettiler ve böylece peygamberimizin mekke dönemi sona ermiş oldu.

Peygamberimizin mekke dönemi boyunca birçok zorlukla karşılaştığını, ilk müslümanlar eziyet ve işkencelere mağruz kaldığını belirmek gerekir. İslamiyetin yayılması ve İslam için rahatça yaşanılabilir bir toplum düzeni oluşturmak için hem peygamberimiz hem de sahabeler olağanüstü gayretler göstermişlerdir.

Umrede Alışveriş

Umre’ye giden insanların ihtiyaçlarını karşılamaları, döndükten sonra o kutsal topraklarını kendilerine hatırlatan bir şeyler almak istemeleri önemli bir alışveriş pazarı oluşturmuştur.

Umrede alışveriş için Mekke, Medine’de euro, dolar ve tl işlem görmektedir. Cebinizde bulunan biraz riyal, dolar ya da Türk parasıyla rahatlıkla her yerde alışveriş yapma imkanı bulunmaktadır. Bu da TL’ye olan güveni ve itibarı göstermektedir. Afrikalı işportacı kadınlar bile satmış oldukları malların TL üzerinden değerlerini ifade etmektedirler.

Medine’de bulunan otellerin olduğu bölgede Türkçe tabelalı dükkanlara sıkça rastlayabilirsiniz. Bu dükkanların önlerinde ise Türkçe bağıran satıcılar bulunur. Bu dükkanlarda Türkiye’den gidip bu kutsal topraklara yerleşen Türklerin yanında, Türkçe konuşmakta olan birçok Afgan, Özbek ve Türkmen insanlarla karşılaşabilirsiniz.

Medine’de bulunan satıcılardan tutun Ravza içerisinde yer alan görevlilere kadar çoğu insan çat pat Türkçe bilip konuşmaktadırlar.

Mekke ise Medine’ye göre daha kalabalık, kozmopolit yapıda bulunduğu ülkelere ayrılan özel bölgeler yer almıyor. Satıcılardan Türkçe fiyat bilgisi dışında beklentiniz pek yüksek olmasın.

Mescid-i Nebevi’nin avlusunun hemen dışında, 5 yıldızlı otellerin yanında bulunan işportacılar günün her saati tesbih, kıyafet, takke, başörtüsü, takılar satıyorlar. Cebinizdeki paraya ve zevkinize göre her çeşit hediyelik eşya bulabilmeniz mümkün. İnciler, hurma çekirdeği tesbihleri Türkiye’ye göre oldukça ucuza mal olabilmektedir. İşportacıların yanı sıra Türkiye’deki gibi birçok AVM bulunuyor.

Buralarda oluşturulan yerel markaların dışında uluslararası markalarında şubeleri bulunmaktadır. Marka takıntısı olanlar için AVM içlerinde dünyaca ünlü birçok markanın mağazası bulunmakta.

Türkler umrede alışveriş için daha çok yakınlarına Kur’an-ı Kerim, gümüş, tesbih, takke, yüzük, seccade, misvak, ezanlı saati hediye olarak tercih etmekteler.

Seccade, parfüm, battaniye, takke, elektrikli sobalar, kolye, zemzem takımı, başörtüsü, esans, kına ve kutsal toprakların görüntülerinin yer aldığı slayt makineleri diğer tercihler arasında bulunuyor. Hediyelik eşyaların fiyatları ise marka ve kalitesine göre değişiklik göstermektedir. Bir ziyaretçi ortalama 200-1000 TL. arasında harcama yapabilmektedir.

Umrede alışveriş için kutsal toprakların vazgeçilmezlerinden birisini oluşturan zemzem içinde bir pazar oluşturulmuş durumda. Hatta 20 litre zemzem 60 riyal’den İstanbul’a götüren şirket bulunmaktadır.

5 riyalden 16 riyale kadar hurma bulabilmeniz mümkündür.

Hacerül Esved Nedir?

İbrahim peygamber Kabe’nin inşası bittikten sonra oğlu İsmail (a.s) ile tavafa başlangıç yerini belirtmek için: “İsmail, bana bir taş getir de tavafın nerede başlayacağını işaret edeyim.” dedi. İsmail aleyhimsselam da bunun üzerine Cebel-i Kubeyş üzerinden bir taş alıp babasına vermişti. O da tavafın başlangıcını belirlemek için bugünkü Kabe’nin köşesine taşı koydu. Taş, yumurta şeklinde ve 18-19 cm. yarıçapındaydı. Konulduğu yer, yerden üç arşın 4 parmak yüksekliğinde bulunuyordu. Bu kadar yükseğe konulmasının sebebi herkes tarafından görülmesi içindir. Renginin başlarda beyaz olduğu bu taşın çokça selamlanıp öpüldüğü için kırmızımsı hale geldiği rivayet edilmektedir. Hacer-ül esved, melekler tarafından, peygamberler tarafından ve peygamber efendimiz tarafından öpüldüğü rivayet edilmiştir. Hacer-ül esved’i öpmek, Allah’ın saltanatının bir işaret olması dulasıyla bir hürmet, teslimiyet ve ikrar manası içermektedir. İşte bu yüzden, Hz. Ömer şöyle demiştir: “Vallahi seni öpüyorum. Senin taş olduğunu, zarar ve fayda veremeyeceğini de biliyorum. Eğer Resulullah’ın seni öptüğünü görmeseydim, seni öpmezdim.”

Kabe, Huzaalıların elinde bulunmasından sonra Hacer-i Esved rakipleri olan Cürhümlüler tarafından kaçırılıp sonradan tekrar Huzaalılar yeniden ele geçirip yerine koymuşlardır. Sonraki zamanlarda Abbasi Halifelerinden olan Muktedirbillah zamanında Mekke’yi zaptetmiş olan Karamite reisi Tahir tarafından koparılmış olan Küfe Mescidine konulmuştur. 20 yıl sonra, Halife Muti Billah tarafından 24 bin dinar karşılığından alınıp Mekke’ye getirilip bugünkü yerine konulması sağlanmıştır.

Hacer-i Esved zamanlar oluşan yangınlarda kırılmalara mağruz kalmıştır. 12 parça olarak birleştirilme işlemi uygulanmıştır. Küçük bir bölümü Kanuni zamanında bir hadım ağası tarafından İstanbul’a getirilmiş, Süleymaniye civarında bulunan Kanuni türbesine asılmıştır.

Rivayetlere göre, Hacer-i Esved kıyamet gününde Kabe’yi tavaf edenler şahitlik yapacaktır bu yüzden buradaki görevimizi iyi getirmek gerekir. Halk içerisinde hacdan gelen insanların avuçlarının iç kısımlarının öpülmek istenmesi hacca giderek tavaf edenlere Hacer-i Esved’in şahitlik ettiği düşünülerek, şahitliği bir de öperek ya da dokunarak hissetmek, temas kurmak istenmesidir. Hacının “elestü birabbiküm” bezminde yer alan ikrarı etmeleri burada yenilenmiş olduklarından memleketinde bulunarak henüz hacca gidemeyenleri onu tasdiklemeleri, avuclarının içlerini öpmeleri bu yüzdendir.

Umre Duaları

Bir insan hayatında değerli olabilecek en büyük an, yüce Allah’a yöneldiği ve onunla baş başa kaldığı zamandır. Rabbimizle baş başa kalabilmenin, en önemli vasıtası ise dua ve zikirden oluşmaktadır.

Hadis’te şöyle buyrulur: “Dua ibadetin özüdür.” (Tirmizi)

Umre günlük hayattan uzaklaşıp Rabbimize yönelmemiz için önemli vesilelerden birisidir. Duanın tüm unsurlarını bünyesinde toplayan bu ibadet esnasında her bir mekan adeta duaya ayrılmıştır. Aşağıda verilen umre duaları ile yaptığınız umre yolculuğunda faydalanabilirsiniz.

İhramlı İken Okunacak Zikirler

İhrama girildiğinde ve girdikten sonra fazlaca telbiye, tekbir, tehlil, tesbih ve salat okunmaktadır.

Telbiye
(Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyke lâ şerike leke lebbeyk, innel hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülk, lâ şerike lek.)
Buyur Allah’m buyur! Emrindeyim buyur! Senin hiçbir ortağın yoktur. Emrindeyim buyur!
Şüphesiz hamd sana mahsustur. Nimet de senin, mülk de senindir. Senin hiçbir ortağın yoktur.

Tekbir
 (Allahü ekber! Allahü ekber! Lâ ilâhe illa’l-lâhü vallahü ekber! Allahü ekber ve li’llâhi’l hamd!)
Allah büyüktür. Allah büyüktür. Allah’tan baflka hiçbir ilâh yoktur. Allah büyüktür. Allah büyüktür. Hamd Allah’a mahsustur.

Tehlil
Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur. O, tektir. O’nun hiçbir ortağı yoktur. Mülk O’na aittir. Hamd O’na mahsustur. O’nun her her şeye gücü yeter.

Tesbih
Allah, her türlü noksandan uzaktır. Hamd Allah’a mahsustur. Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur. Allah büyüktür. Bütün güç ve kuvvet, şanı yüce olan Allah’a aittir.

Ya da kısaca
Allah, her türlü noksandan uzaktır. O’na hamd ederim. Yüce Allah, her türlü noksandan uzaktır.

Salâvat-ı Şerife
Kısaca;
Allah’m! Peygamberimiz Hz. Muhammed’e salât ve selam eyle!
Yahut;
Allah’m! Hz. İbrahim ve ailesine salât ve selam eylediğin gibi, Hz. Muhammed ve ailesine de salât ve selam eyle! Sen övgüye layıksın, şanı yüce olansın.

Yola Çıkarken Okunabilecek Dua

Rabbim! (Gireceğim yere) doğruluk ve esenlik içinde girmemi sağla. (Çıkacağım yerden de)
beni doğruluk ve esenlik içinde çıkar. Bana yardımcı bir kılavuz ve güç ver.
Allah’ım! Yalnız senden yardım diler, yalnız sana güvenirim. Allah’m! İşimi ve yolculuğumu kolaylaştır. Bana, dilediğimden fazla iyilik lütfet. Her türlü kötülüğü benden sav.
Rabbim! Gönlüme genişlik, işlerime kolaylık ver. Allah’ım! Kendimi, dinimi, ailemi, yakınlarımı, dünyada ve âhirette bize lütfettiğin nimetlerin hepsini sana emanet ediyorum. Ey keremi bol Rabbim! Bizi her türlü kötülükten koru.

Umre İçin Hazırlık

Umre yolculuğuna çıkmadan önce bir takım hazırlıklarda bulunmak gerekir. Böylece daha iyi bir yolculuk yapar ve aklımızda takılan bir şey olmadan manevi atmosferden en iyi verimi elde edebiliriz. Umre için hazırlık yapmak isteyenler şu tavsiyeleri dikkate almalıdırlar:

  • Eş, dost, akrabalar, komşularla helallik alınmalıdır.
  • Gusül abdesti alarak iki rekat sefer namazı kılıp yolculuk duası yapılarak yola çıkılmalıdır.
  • Havalimanına erken gitmeye çalışınız.
  • Yanınızda gereksiz, yük olabilecek fazla eşya almayınız.
  • Kullanmanız gereken ilaçlarınızı yanınızda bulundurunuz.
  • Bekleme zamanında olası açlığınıza karşı hafif yiyecekler ve su bulundurunuz.
  • Bol bol Kur’an okuyup, salavat getirelim.

Umre yolculuğuna çıkmadan evvel başta en yakınlarımız olmak üzere ilişkide bulunduğumuz insanlarla iletişim kurup ziyaret etmeye çalışalım. Onların dualarını alalım. Kişisel olarak vücut temizliğine özen gösterin. Tırnaklar kesilmeli, saç-sakal düzgün bir görünüme sahip olmalıdır.

Umre de Peygamberimizin belirlemiş olduğu mikat denilen yerlerde ihram ile başlamaktadır. Mikat sınırından önce ihrama girilmesi gerekmektedir. Mikatlar denilen bölgeler -en doğrusunu Allah bilir- Adem peygamberden sonra yeryüzüne dağılmış olan insanoğlunun çıkış noktalarını oluşturmaktadır. İhramlanma umrenin başlıca şartı, haccın ise vaciplerinden biridir. İhramlanma için Cidde üzerinden doğrudan Mekke seyahati yapan kişi Türkiye’de havalimanında ya da uçakta ihramlanabilir. Önce Medine’ye gitmekte olan kişi ise Medine’den Mekke’ye hareketten önce kalınan yerde ya da uçakta Mekke’ye 10 km. uzaklıkta Mikat bölgesinde ihramlanır.

İhramlanma işlemi için mümkün ise eğer gusül yoksa abdest alınmalıdır. Elbiseler, başlıklar, ayakkabılar çıkarılmaktadır. İki parçalık olan ihram giysisi giyilir. Arkadan topukların, önden de ayak parmaklarının açıkta kalacak şekilde bir ayakkabı ya da terlik giyilmektedir.

İhramlık halinde gözlük, kemer, kulaklık, saat kullanılabilir. Kadınlar ihramlanma işlemi için kendisinin ilgi odağı haline gelmeyecek şekilde, sade ve tercihen renksiz bir giysi tercih edebilirler.

Kerehat vakti değilse iki rekat ihram namazı kılınmalıdır. İlk rekatta “Kafirun” suresi, ikinci rekatta “ihlas” suresi okunması tavsiye edilmektedir. Ardından ise şöyle niyet edilir:

“Allah’ım umre yapmak istiyorum, kolaylaştır ve kabul buyur.” Devamında ise Telbiye duası okunur. Telbiye ve niyet ihramın rukun vasıflı farzlarını oluşturmaktadır.

Umre Medine Ziyaret Yerleri

Umre için yapılacak bu kutsal ziyarette Medine’de yer alan ziyaret yerleri de oldukça önemli bir yer tutmaktadır. İşte ziyaret edilecek umre medine ziyaret yerleri listesi:

  • Mescid-i Nebevi: Hz.Muhammed (s.a.s) tarafından yaptırılıp kendisinin namaz kıldırdığı, halifeler ve sonrasında Osmanlı padişahları tarafından da genişletilerek zamanımıza kadar gelmiş mescittir.
  • Ravza-i Mutahhara: Mescid-i nebi içerisinde yer alan Hz.Muhammed’in kabri şerifi ile mescidin o zamanki minberi arasında bulunan yerdir. Ravza-i Mutahhara’nın uzunluğu ortalama 22 metre ve genişliği 15 metre boyutlarındadır.
  • Cennet-ül Baki: Medine-i Münevvere’nin mezarlığına verilen isimdir. Bu kabristanda Hz.Abbas, Hz.Hasan, Hz.Osman, Hz.Safiye gibi birçok sahabe ve zatlar bulunmaktadır.
  • Kuba Mescidi: Hz.Muhammed’in hicreti esnasında Medine’ye 5 km. uzaklıkta bulunan Kuba’da 14 gün kadar kalmıştı. Bu sürede bir mescid inşa etti ve orada namaz kıldı. İslam aleminde cemaatle namaz kılınmak amac ile yapılan ilk mescid burasıdır.
  • Mescid-i Ömer: Gamame mescidinin 105 adım sol kısmında, Mescid-i Nebi’den ise 530 adım uzaklıktadır. Hz. Ömer’in evi ve aynı zamanda devlet işlerini yönettiği mescittir.
  • Mescid-i Ebubekir: Gamame mescidinin 20 adım sağında, Mescid-i Nebi’den 445 adım uzaklıkta bulunmaktadır. Giriş kapısında Osmanlı tuğrası bulunur.
  • Mescid-i Ali: Hz. Muhammed (s.a.s)’in bayram namazlarını kıldırdığı mescitlerden birisidir.
  • Mescid-i Kıbleteyn: İslam’ın ilk yıllarında kılınan namazlar Mescid-i Aksaya doğru yapılmaktaydı. Hz. Muhammed, kıble’nin kabe olmasını yani namaz kılarken kabe’ye doğru dönülerek namaz kılınmasını çok istiyordu ve bu konuda Allah’tan gelecek emri beklemekteydi. Hicretten 18 ay sonra Şaban ayında Berat Kandili’nde Hz. Peygamber öğle ya da ikindi namazının farzını kıldırırken, ikinci rekatın sonunda şu ayet-i kerime inmiştir: “Seni elbette, hoşlanacağın kıbleye döndüreceğiz. O halde hemen Mescid-i Haram’a (Kabe’ye) doğru dön. Ey müminler siz de nerede olursanız olun namazda oraya doğru dönün.”
  • Cuma Mescidi: Hz. Muhammed’in ilk cuma namazını kıldığı ve ilk hutbe verdiği yerdir. Bugün bu yerde Mescid-i Cuma adında büyük bir cami yer almaktadır.
  • Gamame Mescidi: Medine’de Rasulullah’ın yağmur isteme (istiska) için namaz kıldığı ve namazın bitmesiyle yağmur yağmaya başladığı bu bölgede sonra yaptırılan mescittir. Bu mescide Gamame mescidi adı verilmiştir.

Hac Ne Demek

Hac kelimesi sözlük anlamı olarak “yönelmek, ziyaret etmek” anlamına gelmektedir. Dini bir terim olan hac; yılın belirli günlerinde kurallarına uygun olarak yapılan, Arafta ayakta durmak ve Kabe’yi tavaf etmek olarak tanımlanmıştır. Bu kutsal yerleri belirli zamanlarda ziyaret eden kişilere de hacı adı verilmektedir.

Kabe ile birlikte diğer belirli kutsal yerlerin ziyaret edilmesi hac, sadece kabe ziyareti ise umre olarak tanımlanır. Yapılan hacda kabe ziyaret edilmekte, tavaf yapılmakta, Arafat’da vakfe yapılmakta, Mina’da şeytan taşlanmak ve kurban kesilmektedir.

Haccın icra edilme şekline göre bazı farklı isimler kullanılmıştır.

  • Temettü haccı: Hac ve umrenin ayrı ayrı ihramla yapılmasına denilmektedir.
  • İfrad haccı: Umre yapılmayan hacca denilir.
  • Kıran haccı: Hac ile umrenin aynı ihramda yapılmasına denilmektedir.

İslam öncesi toplumlarda da hac bir tapınma şekli olarak yapılmaktaydı. Araplar, belirli aylarda savaş yapmazlar bu ayları hac, ticaret gibi işler için değerlendiriyorlardı. Araplar yaptıklar bu hac esnasında Kabeyi, kutsal yerleri ziyaret ederek taptıkları şeyleri yüceltir, kurbanlar keserler etlerini de konuklara dağıtırlardı.

İslami kaynaklarda hac ve ritüeller İbrahim (a.s)’a dayandırılmaktadır. İbrahim peygamberin eşi Hacer ve bebek olan oğlu İsmail’i Mekke’de bırakır. Çölde susuz ve aç kalan Hacer validemiz Safa ve Merve tepelerine çıkarak birilerini bulmaya çalışır. Vadiye indiğinde İsmail’i bulamaz, iki tepe arasında 7 kere koştuğu ve sonunda İsmail’i bulduğu rivayet edilir. Bir rivayete göre Cebrail (a.s)’ın diğer rivayete göre ise İsmail (a.s)’ın ayağı ile kumu eşeleyip zemzem suyunun çıkmasını sağlamıştır. İbrahim peygamber yıllar sonra Filistin’den ailesinin yanına gelir. Rüyasında İsmail (a.s)’ın kurban edilmesi istenmektedir. Mina’ya İsmail’i kurban etmeye giden İbrahim peygambere şeytan musallat olmaktadır. Şeytanı taşla kovalar. İsmail tam kurban edilecekken gökten bir koç indirilir ve İsmail (a.s) kurtulur.

İbrahim peygamber oğlu İsmail ile Kabe’yi inşa ederler. Peygamberin inşaat esnasında üzerine çıktığı taştaki ayak izine Makam’ı İbrahim adı verilmiştir. Kabe tamamlandığında köşesine Hacer-i Esved denilen taşı yerleştirerek haccın başlangıç ve bitiş noktasını belirlemiş oldular. İlk İslam haccı Hz. Ebubekir hac emirliği ile hicretin 9.senesinde, ikincisi de Hz. Muhammed (a.s) ilk ve son haccı olan Veda Haccı ile gerçekleştirilmiştir.