Hacda İhram Nedir?

İhram: Hac ya da umre yapmaya niyet eden kişinin, başka zamanlarda işlemesi mubah olan bazı fiil ve davranışları, belirli bir süre kendisine haram kılması ve yasaklamasıdır.

İhrama girene “haram” denir ki “ihrama girmiş” manasınadır. sıhhatta da böyle denilmiştir. İhrama giren kişiye ihramlı olduğu sürece muhrim denir.

Hac ya da umre yapacak bir kimsenin ilk işi ihrama girmektir. İhrama girmek haccın ve umrenin şartıdır. İhrama girmeden hac ya da umre yapılamaz.

İhrama girmenin rüknü: Niyet ve telbiyedir. Bu ikisinin bir arada bulunması gerekir. Bunlar olmadan ihram gerçekleşmez. Telbiye yapar, niyet etmezse ihrama girmiş olmaz. Hanefi mezhebi, niyetle telbiyenin arasının açılamayacağını, ikisinin bir arada bulunması gerektiğini esas almıştır.

Niyet: Yapılacak olan haccın şeklini kalben belirlemektir. Ayrıca lisan en söylenmesi müstehaptır. Burada temettü haccının yapılışı esas alındığına göre niyet umre için yapılacaktır.

Niyet şu şekilde yapılır:

“Allah’ım umre yapmak istiyorum. Bunu bana kolaylaştır ve kabul eyle.”

Telbiye:

“Lebbeyk allahümme lebbeyk,lebbeyke la şerike leke lebbeyk,innel hamde ve’n-nimete leke ve’l mülk la şerike lek”

“Allah’ım! Davetine icabet ediyorum. Emrine boyun eğiyorum. Bütün varlığımla sana teslim oldum. Senin hiçbir ortağın yoktur. Tekrar tekrar davetine icabet ediyorum. Şüphesiz hamd sana mahsustur. Nimet senindir. Mülk de senin. Senin hiçbir ortağın yoktur.

Bu şekilde niyet edilip telbiye söyleyince ihrama girilmiş olur. Fakat ihrama girmeden önce, sünnet ya da müstehap olarak yapılması gereken hususlar vardır. İhrama girerken bunlara da riayet edilmesi gerekmektedir.

İhrama girmek isteyen kimse, önce tırnaklarını keser. Koltuk altı ve kasık altı kıllarını temizler, saç ve sakal tıraşı olur. Bıyıkları düzeltir. Eğer ki mümkün ise gusleder. Gusül mümkün değil ise normal abdest alır. Gusül abdesti temizlik amaçlı olduğu için özel durumda ki bayanlarda gusül abdesti alır. Güzel koku sürünür. Giyinmekte olduğu normal kıyafetlerini ve iç çamaşırlarını çıkartıp, rida ve izar denilen iki parçadan oluşan, beyaz ihram elbisesini giyinir. Başını açar, ayakkabı ve çoraplarını da çıkartıp terlik ve benzeri şeyler giyer. Bayanlar ise, sade ve renksiz olma koşuluyla normal kıyafetlerini giyerler.

Bundan sonra iki rekât ihram namazı kılınır. Namazın ilk rekâtında Fatiha suresi ile kafirün suresi, ikinci rekâtta Fatiha suresi ile ihlâs suresi okunur. Namazdan sonra ise, niyet edilir ve yüksek sesle telbiye getirilir. Niyet ve telbiyenin yapılmasıyla ihrama girilmiş olur.

Haccın Yasakları Nelerdir

Hac veya umre için ihrama girmiş olanların din yönünden yapmaları yasak olan fiil ve davranışlara “cinayet’ül- hac”, hac yasakları denir. Burada kasıt, yanılma, hataya düşme ve unutma aynıdır.(Şafiilerce hata ve unutma cezası bağışlanmıştır)

Yapılmalarından dolayı yalnız birer dem(koyun veya keçi)kurban edilmesi gerekenler:

Buluğ çağına ermiş olup da ihrama girmiş olan bir kimsenin bir organına herhangi bir şekilde hoş bir koku sürmesi, başına kına yakması, yağ sürünmesi, tam bir gün akşama kadar dikişli bir elbise giyinmesi, başını örtülü bulundurması, saçının dörtte birini tıraş ettirmesi, tırnaklarını kesmesi, haccın vaciplerinden birini terk etmesi, cünüp ya da hayızlı durumda veda tavafı yapması veya abdestsiz bir durumda ziyaret tavafı yapması gibi…

Kıran haccında bu yasaklardan biri yapılırsa, iki ihramın hürmetini korumak için iki kurban(dem) gerekir.

Bu şekilde durumlardan dolayı kurban kesilmesi gereken şeylerden biri, bir zaruret ve illet sebebiyle yapılsa, bu işi yapan serbest kalır dilerse haremde bir kurban keser, dilerse üç gün oruç tutar, dilerse altı fakire birer fitre miktarı sadaka verir.

Yapılmalarından dolayı bedene(deve veya sığır)kurban edilmesi gerekenler:

Bunlar Arafat ta vakfeden sonra daha tıraş olmadan veya kısaltmadan önce, cinsel ilişki de bulunmak ile ziyaret tavafını cünüp, hayızlı durumda yapanlardır.

Arafat’ta vakfeden sonra tıraş etmeden önce, bir mecliste cinsel ilişki tekrarlanırsa yalnız bir bedene (sığır veya deve)gerekir.

Yapılmalarından dolayı yarım sa’(bir fitre miktarı) gerekenler:

Bunlar, ihramlı olan bir kimsenin organlarından birine hoş kokulu bir şey sürmesi, başını örtmesi, dikişli elbise giymesi, bir tırnağını kesmesi, abdestsiz olarak kudüm tavafı veya veda tavafı yapması gibi şeyler…

Bu fiilleri işleyenler, bir fitre miktarı sadaka vermeleri gerekir.

Yapılmalarından dolayı bir fitre miktarından az bir sadaka verilmesi gerekenler:

Bunlar, ihramlı iken, çekirge öldürmek kendi üzerindeki bitleri öldürmek ya da yere atmak gibi durumlardır. İhramlı olan kişi, dilediği kadar sadaka verir.

Yapılmalarından dolayı bedel değeri ödenmesi gerekenler:

Bunlar da ihramlı iken, av hayvanlarını öldürmek ya da harem bölgesinde yaş ağaçları ve yeşil otları koparmaktan ibarettir.

Hacda İhram Nerede Giyilir

Hac, ihram ile başlar. İhrama girmek için ise hem yer ve hem de zaman bakımından belirli bir noktanın bulunması gerekir. Bu noktalara mikat denir. İhrama girme zamanı, hac aylarıdır.

Hac için ihrama girilen yerlere mikat yerleri denir. Mekke’ye çeşitli uzaklıkta olan bu yerler hangi vasıta ile gelindiğine bakılmaksızın ihram yerleridir. Deniz ve havayolu ile Mekke’ye gelenler de bu mikatların hizalarında ihrama girmek zorundadırlar. Uçak ile gelenler uçağa binmeden önce, ya da uçak da mikat yeri hizasına gelinmeden önce, ihram kıyafetlerini giymeleri gerekir. Bu mikat yerinde oturanlar ya da mikat yeri ile Mekke arasında oturanlar bulundukları yerlerde ihrama girerler.

İhrama girme zamanı ise, hicri aylardan 10.ay, ramazan bayramı ilk günü olan 1 şevval’de başlar. Hicri aylardan 12.ay olan zilhicce ayının 10.günü yani, kurban bayramının 1. günü sabahleyin şeytanın taşlanıp, tıraş olunup, eğer ki kurban kesilecekse kurban kesildikten sonra biter. Bu tarihler dışında hac için ihrama girilemez.

Hac için mikat dışından gelenlerin ihrama girecekleri belli yerler vardır. Bunlar beş tanedir: Zülhuleyfe ,zati ırk, cuhfe, karn, yelemlem dir.

Hac için giden bir kişi, ihramsız olarak mikatı geçerse bakılır. Henüz hac işlerini yapmaya başlamadan mikata dönerse, ihrama girerek telbiye de bulunur. Kendisine bir ceza gerekmez. Lakin mikata dönmezde sonradan ihrama niyet ederse veya hac menasikinden birini yaptıktan sonra ihram için mikata dönerse, ceza olarak bir koyun kesmesi gerekir. Eğer haccı kaçırmaktan korkulmazsa mikata dönmek daha faziletlidir.

Mekke’de bulunanların hac için mikatları bulundukları Mekke’dir. Bu şehirde ihrama girerler. İsterse Mekke halkından olmasınlar, fakat umre yapmak için harem bölgesi dışına çıkar ve oradan, çoğunlukla tenim denen yerden ihrama girerler. Bunun için bu yere umre de denilmiştir.

Mikat sınırları dışından hac veya umreye gidenler bu sınırları ihramsız olarak geçemezler.

Mekke’ye doğrudan gidecek hacı adayları, uçakları Cidde’ye indiği ve Cidde’nin de mikat sınırları içinde bulunmasından dolayı, uçak havalanmadan önce, ya da evlerinde ihrama girmeleri gerekecektir. Uçak içerisinde de ihrama girebilir ama uçakta ihrama girmek sıkıntılı olacağından dolayı evlerinde girmeleri tavsiye edilir.

Hacdan önce Medine’ye gidecek olan hacı adayları, Medine’de kaldıkları evlerde, ya da Mekke yolu üzerinde Medine’ye 11 km. uzaklıkta olan Zül-huleyfe de ihrama girerler.

Kabe Safa Merve

Safa: Mekke’nin doğusundaki Ebu Kubeys dağının eteğinde mescid-i haramın kuzeydoğusunda, merveden biraz daha yüksek ve Kâbe’ye daha yakın bir tepedir.

Merve: Mekke’nin batısındaki kuaykıan dağının eteğinde, harem-i şerif’in kuzeybatısında ve (Kâbe’nin rüknü ırak)köşesinin karşısında yer alır.

Her iki tepe arasında ki uzaklık yaklaşık 400 metredir. Safa ile Merve arasındaki vadi zamanla doldurulup yükseltilerek tesviye edilmiş, zemini yürüyüş için uygun hale getirilerek, tepelere çıkmayı kolaylaştıran merdivenler yapılmış ve hac mevsimlerinde geceleri aydınlatılmıştır. İki tepe arasında ki sa’y yapılan alanın üstü 1922’de kapatılarak hac ve umre yapanlar kısmen güneşten ve tozdan korunmuşlardır.1955-1976 yılları arasında ki genişletme de burası mescid-i harama katılmış ve sa’y yolu iki katlı olarak tasarlanmıştır.

Kuran-ı Kerim’de Safa ve Merve’nin Allah’ın sembollerinden olduğu belirtilmekte, iki tepe arasında sa’y etmenin hac ve umre ibadetinin parçası olduğu vurgulanmaktadır.(El- bakara,2-158) Hz.ibrahim oğlu İsmail ile Kâbe’nin yapımını tamamladıktan sonra hacla ilgili menasikisinin tamamını uygulamalı olarak onlara öğreten Cebrail, Safa ve Merve tepeleri arasında sa’y yapmalarını da gösterdi. Hz.Hacer’in oğlu İsmail’e su bulmak için iki tepe arasında telaşla koşturmasının, tabi tutulduğu bu şiddetli imtihanı Allah’a olan güveni ve inancı sayesinde, sıkıntılara göğüs germesine bir ödül olarak başarmasının anısını canlandıran bu uygulama, Mekke’de putperestlik inancının yaygınlaşmasıyla terk edilmiş, İslam’ın gelmesiyle hac ve umrenin bir parçası olarak yeniden başlatılmıştır.

Tavafı yapan kimse, Makam-ı İbrahim’de iki rekât kılar. Hacer-ül Evsed’i istilam ettikten sonra, safa kapısından Safa tepesine çıkar. Beytulah’ı görecek kadar yukarı çıkar. Safa tepesinden başlar ve yedinci şavtın sonunda Merve tepesinde bitirir. Sa’yın dört gidiş ve üç dönüş olması lazımdır. Bu sa’yı tamamlamayanın sa’yı sahih olmaz. Yedi şavt tamamlanıncaya kadar kesintisiz olması lazımdır. sa’y yapan kişinin temiz olması, tekbir, tehlil, salâvat getirmesi dilediği şeyler için dua etmesi ve iki tepe üzerinde de sa’y’a yönelmesi sa’y’ın sünnetidir.

Resulullah’ın(s.a.v)sa’yı şöyle rivayet edilmektedir: Resulullah tavafı bitirip, makam-ı İbrahim’de iki rekât namaz kıldı. Sonra hacer-ül evsedi istilam etti. Safa kapısından safa tepesine çıktı, tepeye yaklaşınca “Şüphesiz ki safa ile Merve Allah’ın şeairindendir” ayetini okudu ve sa’ya safa tepesinden başladı. Kâbe’yi görene kadar safa tepesinin üzerine çıktı. Sonra tekbir ve tehlil getirerek hamd etti ve peşinden:”Allah’tan başka ilah yoktur. Mülk onundur. Her şey ona aittir o, diriltir ve öldürür. O,her şeye gücü yetendir. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O, birdir ve ortağı yoktur. O,vadini yerine getirdi, kuluna zafer verdi. Yalnız başına düşman hiziplerini yenilgiye uğrattı.”dedi ve dua etti. Sonra inerek Merve’ye doğru yürüdü ve yedinci şavtın sonunda, Merve’de tamamladı.(İbn mace)

Safa Merve Mekke

Safa: Mekke’nin doğusundaki Ebu Kubeys dağının eteğinde Mescid-i haramın kuzeydoğusunda, Merve’den biraz daha yüksek ve Kâbe’ye daha yakın bir tepedir.

Merve: Mekke’nin batısındaki kuaykıan dağının eteğinde, Harem-i şerif’in kuzeybatısında ve (Kâbe’nin rüknü ırak) köşesinin karşısında yer alır.

Her iki tepe arasında ki uzaklık yaklaşık 400 metredir. Safa ile Merve arasındaki vadi zamanla doldurulup yükseltilerek tesviye edilmiş, zemini yürüyüş için uygun hale getirilerek,

Tepelere çıkmayı kolaylaştıran merdivenler yapılmış ve hac mevsimlerinde geceleri aydınlatılmıştır. İki tepe arasında ki sa’y yapılan alanın üstü 1922’de kapatılarak hac ve umre yapanlar kısmen güneşten ve tozdan korunmuşlardır. 1955-1976 yılları arasında ki genişletme de burası mescid-i harama katılmış ve sa’y yolu iki katlı olarak tasarlanmıştır.

Kuran-ı Kerim de Safa ve Merve’nin Allah’ın sembollerinden olduğu belirtilmekte, iki tepe arasında sa’y etmenin hac ve umre ibadetinin parçası olduğu vurgulanmaktadır.,(el- bakara,2-158) Hz.ibrahim oğlu İsmail ile Kâbe’nin yapımını tamamladıktan sonra hacla ilgili menasikisinin tamamını uygulamalı olarak onlara öğreten Cebrail, Safa ve Merve tepeleri arasında sa’y yapmalarını da gösterdi. Hz.Hacerin oğlu İsmail’e su bulmak için iki tepe arasında telaşla koşturmasının, tabi tutulduğu bu şiddetli imtihanı Allah’a olan güveni ve inancı sayesinde, sıkıntılara göğüs germesine bir ödül olarak başarmasının anısını canlandıran bu uygulama, Mekke’de putperestlik inancının yaygınlaşmasıyla terk edilmiş, İslam’ın gelmesiyle hac ve umrenin bir parçası olarak yeniden başlatılmıştır.

Tavafı yapan kimse, Makam-ı İbrahim’de iki rekât kılar. Hacer-ül Evsedi istilam ettikten sonra, safa kapısından safa tepesine çıkar. Beytulah’ı görecek kadar yukarı çıkar. Safa tepesinden başlar ve yedinci şavtın sonunda Merve tepesinde bitirir. Sa’yın dört gidiş ve üç dönüş olması lazımdır. Bu sa’yı tamamlamayanın sa’yı sahih olmaz. Yedi şavt tamamlanıncaya kadar kesintisiz olması lazımdır. sa’y yapan kişinin temiz olması, tekbir, tehlil, salâvat getirmesi dilediği şeyler için dua etmesi ve iki tepe üzerinde de sa’y’a yönelmesi sa’y’ın sünnetidir.

Resulullah’ın(s.a.v)sa’yı şöyle rivayet edilmektedir. Resulullah tavafı bitirip, makam-ı İbrahim’de iki rekât namaz kıldı. Sonra hacer-ül evsedi istilam etti. Safa kapısından safa tepesine çıktı, tepeye yaklaşınca “Şüphesiz ki Safa ile Merve Allah’ın şeairindendir” ayetini okudu ve sa’ya safa tepesinden başladı. Kâbe’yi görene kadar safa tepesinin üzerine çıktı. Sonra tekbir ve tehlil getirerek hamd etti ve peşinden:”Allah’tan başka ilah yoktur. Mülk onundur. Her şey ona aittir o, diriltir ve öldürür. O,her şeye gücü yetendir. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O, birdir ve ortağı yoktur. O,vadini yerine getirdi, kuluna zafer verdi. Yalnız başına düşman hiziplerini yenilgiye uğrattı.”dedi ve dua etti. Sonra inerek Merve’ye doğru yürüdü ve yedinci şavtın sonunda, Merve’de tamamladı.(İbn mace)

Umrenin Tanımı

Umre: Ziyaret etmek anlamına gelmektedir. Müslümanların Kâbe’yi ziyaret etmelerine umre denir. Ziyaret biçimi hac gibidir. Fakat hac gibi zilhicce ayında yapılması şart değildir. Dini bir terim olarak ise umre, belli bir zamana bağlı olmadan ihrama girmek, kabeyi tavaf etmek, Safa ile Merve arasında sa’y yapmak ve tıraş olup ihramdan çıkmak demektir.

Umre küçük hacdır. Umre yapmak isteyen kimse, mikatta ya da mikat bölgesi öncesinde ihrama girer, kabe-i muazzama da tavaf yapar, sonra da Safa ile Merve arasında say’ını yaptıktan sonra tıraşını olur. Umre’yi tamamlamış olur. Umre yapmak sünnettir. Umre yapmak için, belirli bir zaman yoktur. Yılın beş günü haricinde her zaman umre yapılabilir. Sadece arefe günü ve arefe’yi takip eden kurban bayramının dört günü dışında, her zaman için umre yapmak mümkündür.

Umrenin farzı ikidir:

1-İhram

2- Tavaf

Umrenin vacipleri ise: Sa’y yapmak ve tıraş olup ihramdan çıkmaktır.

Umre kelimesi, Kur’an ve hadiste geçmektedir. kur’an da” haccı ve umreyi Allah için tam yapın.”şeklinde ifade edilir. Hadiste ise,”iki umre arsındaki küçük günahların kefaretidir. Olarak rivayet edilmektedir.

Umre yapmak, Hanefi ve maliki mezheplerinde sünnet, Şafii ve Hanbeli mezheplerinde ise farz olarak kabul edilmektedir. Yaşamın her anında yapılabilir. Hac ve umrenin peş peşe yapılması tavsiye edilmektedir.

Mikat’ta ya da mikat öncesi memlekette dahi ihrama girilebilir. İhram kıyafeti iki parçadan oluşan rida va izar adı verilen, beyaz renkli, dikişsiz olan bir kıyafettir. Başlar açık ve ayaklar çıplak olur. İhram ile aynı zamanda, kardeşliğe, eşitliğe ve ölüme mesaj verilir. İhrama girildiğinde cinsellik, kavga ve küfür yasaktır. Kadınlar ise normal elbise ve ayakkabılarını giyinirler.

İhramın sünneti olarak iki rekât namaz kılınır. İki rekât namaz sabah namazı sünneti gibidir. İlk rekâtta Fatiha suresi ile kafirün suresi, ikinci rekâtta ise Fatiha suresi ile ihlâs suresi okunur. Namazdan sonra umre yapmaya niyet edilir. telbiye, tekbir ve tehlillerle Mekke’ye gidilir.

Kâbe ziyaretinde, tekbir ve telbiyelerle içeri girilir. Hacer-ül esvedden hizasından başlanarak yedi defa Kâbe etrafında dönülür. Dönme esnasında ıztıba ve remel yapılır.

Tavaf bitirilince, tavaf namazı kılınır. İki rekâttır. Müstakil bir vacip namazdır.

Namazdan sonra, sa’y için safa tepesine gidilir. Safa tepesinden başlanarak Merve’ye gidilir. Safa ile Merve arasında toplamda yedi defa olmak üzere şavt yapılır. Yedi şavt bir tavaf olur.

Sa’y’ yapıldıktan sonra, tıraş olunur. İhramdan çıkılır ve umre tamamlanmış olur.

Umre de hac gibi, Arafat, mina, müzdelife, kudüm ve veda tavafı yoktur.isterse nafile kurbanı keser, Mekke ve Medine ziyareti yapar.

Hacılar Neden İhram Giyer

İhram: Aslında yapılması caiz olan bazı söz, fiil ve davranışların, hac ve umre yapacak kişiler için belli bir süre Allah ve resulünün getirdiği yasaklar çerçevesinde haram kılınması demektir.

İhram yasakları, hac veya umre için niyet edip ihrama girmekle başlar. İhrama giren erkekler, başlarını açarak ve normal giysilerini çıkararak izar ve rida denilen dikişsiz iki parça havluyu giyinirler. Hanımlar ise, günlük giysileri ile ihrama girerler. Onların ihramı yüzlerini açık bulundurma zorunluluğu ile yeterlidir.

Hacca gidenler, sosyal ve ekonomik durumlarını gösteren kıyafetlerini çıkartırlar. Allah önünde herkesin eşit olduğunu sembolize eden iki basit giysiyi giyinmiş olurlar. Yani ihramın ilk önce Allah’ın nazarında mal, mülk, unvan gibi durumların bir değeri olmadığını, bu kutsal iklimde bütün Müslümanların eşit ve kardeş olduğunu anlar. Burada giyilen iki parça örtü sadece eşitliği sağlar ve avret yerlerini örter. mikat ile başlayan bu kutsal yolculukta asıl giyilmesi gereken elbise, takva elbisesidir. Yani sorumluluk bilincidir. Yüce Allahın buyurduğu gibi “takva elbisesi daha hayırlıdır.”(Araf, 7-26)

İhram, Allah’la buluşmaya niyet edilmesi, tövbe edilerek gelinmesi, kulun kendisi için yeni bir sayfa açması, ihram ile yasakların başlaması, kişinin elinden geldiği kadar bütün günahlardan uzaklaşması gibi değişim nedeniyle, geçici bir süre için adeta beyaz kanatlı meleklere dâhil olması şeklinde de anlaşılmaktadır. Öyle ki hacı, beşeri özellikler değil, meleki melekeler peşinde olacaktır. Tıpkı melekler gibi Allah’a asla isyan etmeyecek, emredileni yapacak en azından nefis ve şehvet gibi, beşeri zafiyetlerden uzak kalacaktır.

Haccın bir boyutu da ölüm, diriliş ve mahşeri de hatırlatır. Beyaz kefenleri giyinen Müslümanlar, adeta ölüm ve ötesi hayatın bir provasını gerçekleştirirler. İhram ölen her Müslüman’ın giyeceği kefeni temsil eder. Müslüman ihrama girerken giyindiği giysi ile kabire girerken giyindiği kefenin benzerliğinin şuurunda olarak, artık bir bakıma dünya dışı bir düzene ayak uydurduğunu hisseder ve bunun etkilerini duyar. Dünyada iken ölüm elbisesine, ihrama bürünür, ahirete, mahşer gününe gider gibi kefen giyer.

Hacılar bembeyaz giysilerle kabirlerden dirilişi ve mahşerde toplanmayı da hatırlatır. Bu diriliş senaryosu, bundan sonraki yaşantıda gerçek dirilişe daha iyi hazırlanma imkânı sunar. İnşallah kalbinde gerçek bir diriliş nasip olur.

Hacda İhram Nasıl Giyilir

İhram: Niyet ve telbiyedir. İhrama mikat yerinden veya daha emin olmak için biraz öncesinden girilir.

İhrama girmek isteyen kimse, ön hazırlık olarak tırnaklarını keser. Gerekiyorsa koltuk altı ve kasık kıllarını temizler. Saç ve sakal tıraşı olup, bıyıklarını düzeltir. Mümkün ise gusleder. Bu gusül temizlik amaçlı olduğu için özel durumda ki bayanlarda guslederler. Gusül abdesti almak mümkün değil ise, normal abdest alınır. Giymekte olduğu elbiseleri ve iç çamaşırlarını çıkartır. Sadece izar ve rida denilen iki parça olan ihram kıyafetlerini giyinir. Resul-i Ekrem efendimiz(s.a.v) in ihramı esnasında izar ve rida giyindiği bilinmektedir. İstenirse bellerine ihramı tutacak bir kemer bağlarlar. Bu şekilde vücutlarında iki parça ihram elbisesi dışında bir şey kalmaz. Başları açık ve ayakları çorapsız olur. Yüzük, kemer ve çanta, saat benzeri şeylerin vücuda takılı ya da asılmış olmasında bir mahzur olmaz.

Kadınlar ise, herhangi bir model ve renk şartı olmaksızın, el ve yüzleri haricinde bedenlerinin tamamını, vücut hatları belli olmamak şartıyla örten ve ziynet görüntüsü vermeyen elbise giyerler başörtüleri ve ayak giysileri her zaman nasıl giyiniyorsa yine aynı şekilde giyinir.

İhram kıyafeti giydikten sonra iki rekât ihram namazı kılınır. İhram namazına şu şekilde niyet edilir. “Niyet ettim. Allah rızası için ihram namazı kılmaya.” İhram namazı iki rekâttır. Sabah namazı sünneti gibidir. Birinci rekâtta Fatiha suresi ile kafirün suresi, ikinci rekâtta ise, Fatiha suresi ile ihlâs suresi okunur. Namazdan sonra ise “Niyet ettim ya rabbi senin rızan için hac etmeye, allahım bana haccı kolay kıl ve kabul eyle.” şeklinde niyet edilir.

Niyet etikten sonra telbiye getirilir:

“Lebbeyk allahümme lebbeyk,lebbeyke la şerike leke lebbeyk,innelhamde venni’mete leke velmülk,la şerkiyke lek.”

“Allah’ım! Senin emrine sözüm ve özümle tekrar tekrar icabet ettim, emrine boyun eğdim. Sana ortak yoktur. Emir ve davetine gönülden ve sadakatle icabet ettim. Senin eşin ve ortağın yoktur. Şüphesiz ki hamd ve nimet sana mahsustur. Mülk senindir. Bütün bunlarda eşin ve ortağın yoktur senin.”

Telbiye ile birlikte tekbir, tehlil ve salâvat getirilir. Uçaklarda ihrama girenler, ihram namazını koltuklarda oturarak kılabilirler.

Haccın Yasakları

Hac ve umre için ihrama girmiş olanların din yönünden yapması yasak olan şeylere “cinayet’ül hac” hac yasakları denir. Burada yanılma, kasıt, hataya düşme ve unutma aynıdır.

Hac ve umre’ye ait yasaklar beş kısma ayrılır:

1-Yapılmalarından dolayı yalnız birer dem(koyun veya keçi) kurban edilmesi gereken cinayetler:

İhrama girmiş bulunan bir kimsenin,, vücudunda herhangi bir organına hoş kokulu bir şey sürmesi, kına yakması, tam gün dikişli bir elbise giymesi, başını örtülü bulundurması, başının en az dörtte birini tıraş etmesi, tırnak kesmesi, cünüp veya hayızlı olarak kudüm ya da veda tavafı yapması ya da abdestsiz olarak ziyaret tavafında bulunmak.

Kıran haccında bu yasaklardan biri yapılırsa, iki ihramın hürmetini korumak için iki kurban(dem) gerekir.

2Yapılmasından dolayı bedene(deve veya sığır) kurban edilmesi gereken cinayetler:

Bunlar, arafatta vakfeden sonra daha tıraş olmadan veya saçları kısaltmadan önce kurulan cinsel ilişki ile ziyaret tavafını cünüp, hayız veya nifas hallerinde yapmaktan ibarettir. Bununla beraber herhangi bir tavaf, taharet haline yeniden yapılırsa cezası düşer.

Arafat’ta vakfeden sonra saçları tıraştan veya kısaltmadan önce, bir mecliste cinsel ilişki tekrarlansa, yalnız bir bedene(deve veya sığır)diğerleri içinde dem(koyun)gerekir.

3-Her birinin yapılmasından dolayı yarım sa(bir fitre miktarı) beş yüz yirmi dirhem sadaka verilmesi gereken cinayetler:

Bunlar ihramda bulunan bir kimsenin, uzuvlarından birinin az bir kısmına hoş kokulu bir şey sürmesi, bir günden az dikişli elbise giymesi veya başını örtmesi, başının dörtte birinden azını tıraş etmesi, yalnız bir tırnağını kesmesi, başkasını tıraş etmesi, başkasının tırnağını kesmesi, abdestsiz olarak kudüm tavafı veya veda tavafı yapması gibi şeylerdir.

4-Her birinin yapılmasından dolayı bir fitre miktarından, yarım sa’dan az bir sadaka verilmesi gereken cinayetler:

Bunlar ihramda bulunan kimsenin çekirge öldürmesi, kendi üzerindeki biti öldürmesi veya yere atması gibi işlerdir. İhramda iken bunları yapan kimse, bir miktar sadaka verir.

5-Her birinin yapılmasından dolayı bedel değer ödemek gereken yasaklar:

Bunlar da ihramda bulunanın av hayvanlarını öldürmesinden veya harem bölgesindeki yaş ağaçları ve yeşil otları kesip koparmasından ibarettir. Bunun için ihramda olan kimse gerek harem bölgesinde ve gerek harem dışında hiçbir kara hayvanını öldüremez ve öldürülmesi için de onu başkasına gösteremez. İhramlı olan kimse, harem bölgesinde yaş ağaçları ve yeşil otları kesemezler.

Hacda Neden İhram Giyilir?

İhram: Normalde yapılması caiz olan bazı söz, fiil ve hareketlerin, hac ve umre yapacak kişiler için, belirli bir süre Allah ve resulünün getirdiği çerçevede haram kılınması demektir.

Söz konusu yasaklar, hac ve umre için niyet edip ihrama girmekle başlar. İhrama giren erkekler, başlarını açarak ve normal giysilerini çıkararak izar ve rida denilen dikişsiz iki parça havluyu giyerler. Hanımlar ise, günlük kıyafetleri dışında bir kıyafet giymezler. Onların ihramı yüzlerinin açık bulundurma zorunluluğu ile yetinilir. Nitekim bir rivayette “Hanım’ın ihramlı oluşu yüzünde, erkeğin ihramlı oluşu ise başındadır.”

Hacca gelenler, sosyal ve ekonomik statülerini gösteren dünya elbiselerini, makam ve mevkilerini ortaya koyan üniformalarını, zevklerini, kültürlerini ve her türlü dünyalıkları bırakıp, Allah önünde herkesin eşit olduğunu gösteren iki basit giysiyi giyinmiş olurlar. Yani ihram ilk önce, Allah indinde mal, mülk, madde ve metanın bir hiç olduğunu bütün Müslümanların bu kutsal ortamda eşit ve kardeş olduğunu ifade eder. Birini diğerinden ayrıcalıklı, üstün gösteren hiçbir belirti yoktur. Artık dünya göstergesi elbiseler çıkar, sadece kişilik ve kimlikler ortaya konulur. Diğer bir ifade ile açıklamak gerekirse, şahsiyetleri gizleyen süslü kıyafetler atılır, takva elbisesi esas alınır. Burada örtülen iki parça da sadece eşitlik sağlamak ve avret yerlerini örtmeye yöneliktir.

Mikat ile başlayan bu kutsal yolculukta asıl giyilmesi gerekenin takva elbisesi olduğu, yani sorumluluk bilincidir. Yüce Allah şöyle buyururlar:

“Takva elbisesi daha hayırlıdır.” (A’raf,7-26)

Baş açık, yalın ayak, aç ve muhtaç durumda, sonsuz güç ve kudret sahibi karşısında kendi gücünün bir anlamı olmadığını ortaya koyacak bir şekilde, harem bölgesine girer. Bu aynı zamanda ilk yaratılan insan, Hz. Adem’i sembolize eder.

İhram Allah’la buluşmaya niyet edilmesi, tövbe edilerek gelinmesi, kulun kendisi için yeni bir sayfa açması, ihram ile birlikte yasakların başlaması, kişinin elinden geldiği kadar bütün günahlardan uzaklaşması gibi değişim nedeniyle, geçici bir süre için adeta beyaz kanatlı meleklere dâhil olması şeklinde de anlaşılmaktadır. Tıpkı melekler gibi, Allah’a asla isyan etmeyecek, ne emrolunmuş ise onu yapacaktır. En azından hac süresince nefis ve şehvet gibi, beşeri zafiyetlerden uzak kalacak, elde ettiği yeni melekeleriyle adeta melekleşecektir.

Hac insana ölümü, dirilişi ve mahşeri de hatırlatır. Beyaz kefenler giyen Müslümanlar, adeta ölüm ve ötesinin bir provasını yaparlar.